Biz Ölümü Beklerken...

Zalim de mazlum da aynı oyunun figüranlarına dönüşüyor. Bir ülke, bir millet kötü bir yönetim üzerinden kurgulanan felakete doğru hızla ilerliyor.

Cisr uş-Şuğur'da insanlar ölümü beklerken, kasabayı kuşatan askeri birliklerin ne zaman harekete geçeceğine ve nasıl bir sonuçla yüzleşeceğimize dair endişeler büyürken, insanlar akın akın sınırı aşıp Türkiye'de kendilerini güvence altına almaya çalışırken, 'uluslararası irade' Suriye rejimini hata yapmaya zorlayıp ellerini ovuşturarak bir tür Hama trajedisi umarken, Suriye için yeni Libya senaryosu hazırlığını çoktan başlatılmışken bizler; bu coğrafyanın insanları, bu sefer de her şeyi yine geriden takip etmeye mecbur bırakılıyoruz.

Bir yanda ölümlere ağlamak, acı duymak, Baas rejimine öfkeyi büyütmek, diğer yanda bu kıyımdan beslenenlere, kıyımı daha da sabote ederek askeri müdahale senaryolarına gerekçe oluşturanlara aynı öfkeyi yöneltmek gerekiyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim