BM Sözcüsü, günlük basın toplantısında gazetecilerin konuyla ilgili ısrarlı soruları üzerine, Genel Sekreterin kaçırılan iki İsrailli askerin serbest bırakılmasını sağlamak üzere bir temsilci atayacağını doğruladı.
Gazetecilerin bu kişinin kim olduğunu sormaları üzerine, Dujarric kendisinin de bu kişinin kimliğini bilmediğini söyledi. Dujarric'in verdiği bilgiye göre, Genel Sekreter Annan, İsrail ve Lübnan hükümetlerinin bu konuda mutabık olduklarını ve kendisine destek verdiklerini açıkladı.
Sözcü, atanacak yetkilinin ''arabuluculuk'' yapmayacağını ancak konunun çözüme ulaşmasını "kolaylaştıracağını" belirtti.
Dujarric, bazı gazetecilerin ''Madem Genel Sekreter atanacak kişinin ismini gizli tutmak istiyordu, o zaman neden böyle bir atama olacağını basına açıkladı?'' diye sormaları üzerine ''BM Genel Sekreteri bu açıklamayı yapma ihtiyacını hissetti. Bu kimseyi şaşırtmamalı, nitekim Genel Sekreter daha önce de iyi niyet misyonunu bu sorunun çözümünde devreye sokabileceğini söylemişti'' diye konuştu.
BM Sözcüsü, 1701 sayılı BM kararı çerçevesinde güney Lübnan'da konuşlanacak genişletilmiş BM barışgücü UNIFIL II ile ilgili olarak ''Şu anda UNIFIL'ın bölgedeki asker sayısı 3 bin 100 ve BM Eylül ayı ortasında bu sayının 5 bine çıkacağına inanıyor'' dedi.
Bir gazetecinin ''İsrail'in, UNIFIL II'de Endonezya ve Malezya gibi Müslüman ülkelerin askerlerinin olmasını kabul edip etmediğini'' sorması üzerine Sözcü Dujarric, Endonezya askerlerinin biran önce bölgede konuşlanmasını sağlamaya çalıştıklarını ayrıca Katar'ın da bölgeye asker göndereceğini söyledi.
Dujarric, Türkiye ve İspanya'nın parlamentonun onayını alarak UNIFIL'e asker göndermelerini beklediğini söyledi. Sözcü, UNIFIL II'nin siyasi ve askeri meşruiyetini sağlamak için dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen askerlerden oluşacağını yineledi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Eylül ayında BM Genel Kurul toplantılarına gelmek istemesi durumunda kendisine ABD tarafından vize verilip verilmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine de Dujarric, BM toplantılarına ev sahipliği yapan her ülkenin bu toplantılara katılmak isteyenlere giriş kolaylığı sağlama sorumluluğu olduğunu söyledi.