ÇOCUKLARINIZ İÇİN HAYALİNİZ BÖYLE BİR DÜNYA MI?
“5 yıl sonra dünya”da olacaklardan haberiniz var mı? Lise son sınıfta Üniversiteye hazırlanan gençler, sizi nasıl bir dünyanın beklediğinden haberiniz var mı?
“GÜNDEM 2030” duymadınız mı yoksa! “TransHumanizm”i de mi duymadınız, “İnsan 2”, “Endüstri 4”ü, “Nesnelararası İletişim”i de mi duymadınız yoksa. “Global Reset” “Büyük Sıfırlama” kapıda. “Dördüncü Sanayi Devrimi” bir başka geliyor.
“Tek Dünya Hükümeti”ne geçiyoruz. Demokrasi, Cumhuriyet, Laiklik tartışması, Atatürkçülük, “Ulus devlet” yok artık. Partiler, parlamento da yok. Yapay zeka yönetecek dünyayı. “Tek dünya, Tek Aile, Tek gelecek”
Nasıl bir dünyada mı yaşayacaksınız, “Teknokratik Şirketokrasi”. Nasıl hoşunuza gitti mi?
“Tamamen sisteme bağımlılık” esas olacak. Günah, ayıp, suç olmayacağı için askere de, polise de gerek yok. Zaten beyninizi okuyan bir sistem var, istihbarata da gerek yok. Beyninizde zararlı bir fikir oluşmuşsa, zaten “Nesnelerarası iletişim”in “nesne”si olacağımız için bu fikirler anında silinecek. Ha tabi, bu arada “okula da gerek kalmıyor”. Kafanıza Chip takınca, hani şu “NeuraLink” dedikleri nano Chip’lerden, o zaman otomatikman beyninize size lazım olan bilgiler yüklenecek. Ne güzel değil mi (!?) o zaman her dili konuşacaksınız. Hatta hayvanlarla bile konuşacaksınız.
“Sosyal Kredi sistemi” nedir biliyor musunuz. Paranız var diye istediğiniz gibi haryacayamayacaksınız. Zaten kafanıza Chip taktıktan sonra isteseniz de yapamayacaksınız da, akıllı evleriniz, akıllı arabalarınız o akıllı şehirlerde size akıl verecekler. “Akıllı ol” diyecekler. Artık “Mülkiyetsiz toplum”da o şehir sizin değil, o ev sizin değil, o araba sizin değil. O telefon da. Şehrin kameraları sadece suçlular için değil, sizin de her adımınız izlenecek.. Öyle arabanıza binip gaza basıp istediğiniz yere gidemeyeceksiniz. O akıllı şehirlerde yarım saatı geçmeyen kısa turlar yapabilirsiniz. Yoksa arabanız en yakın otoparka gidip, sizin evinize yürüyerek gitmeniz ya da birinin gelip siz alması gerekebilir. “Karbon Ayak İzi Gözetim Sistemi” ile yeni, ek vergiler ödeyeceksiniz. Ve her adımınız kaydedilecek. Büyük gözaltı gerçekleşiyor, büyük Sovyet, Siber Faşizm kapıda. Size bu cehennemi “Cennet” diye pazarlıyorlar. Tarihin en büyük dolandırıcılığı ile karşı karşıyayız. Şeytan insanoğluna yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vadediyor. Islah edicileriz diye geliyorlar, bozgunculuk yapıyorlar. Şeytan her an, her kılıkla kapınızı çalabilir? Aman dikkat. Dikkatli olalım, Şeytan bizi Allah’la da aldatmasın!
Bakın eğer bu Şeytanlarla uygun adım giderseniz, her istediğiniz olacak. Ölülerinizi bile klonlayıp geri getirebilirler. Bütün geçmişinizi a
Avatara dönüştürüp Metaverse kendinize bir CyberCity bile kurabilirsiniz. “Uyumlu vatandaşlar için Evrensel Temel Gelir Programlanabilir Merkez Bankacılığı” ile herşey sizin olabilir. En azından MetaVerse de zaten herşey mümkün!
“Dijital Para Birimi”ne geçiyoruz ya, artık enflasyon, devalüasyon sorunu da olmayacak. Ne Merkez Bankası olacak, ne banka. Ne kredi kartı ne kripto para. Ödeme için tek bakışınız yeter. Yeter ki sistem izin versin.
“Her yaşta zorunlu aşılar” bedava ve anında. Zaten size soran da olmayacak. Daha bebeklik çaüında çocuklara 20’ye yakın aşı vuruluyor. Hem o çocuklar sizin değil ki. Sizden sperm ve yumurta alacaklar. Sun-i döllenme ile insan üretim çiftliklerinde, Humanoid annenin rahminde gelişimini tamamlayın dünyaya gelecek. Size bir Avatar bebekte verebilirler, tabi sosyal puanınız yetiyorsa. Ya MeteVerse de sanal bebeğinizle oynayabilirsiniz. Sizin olup olmadığını bilmediğiniz bir bebeğe sahip olmaz nasıl bir duygu. Korkarım annelik-babalık duygusunu bile aklımızda, kalbimizden silecekler.
“Nüfusun azalması” gerek. Hedef 500 Milyon. En fazla 1 milyar. Gerisi çöp. “Sıfır Atık” projesinin nihai hedefinde, ürettiğinden fazlasını tüketen bu çöp insanlardan kurtulmak var. Bir yandan “Kontrollü doğurganlık ve üreme”, öte yandan radikal bir kararla “kontrollü ötenazi, örgütlenmiş ferdi ya da kollektif intiharların örgütlenmesi ve kürtaj yasaları” ile 7 milyar çöp insandan bir şekilde kurtulmak gerekiyor. Bu hedefe yürürken bugün Ailesiz toplum, Evliliğin sonlandırılması, kadınların ucuz emek gücü olarak piyasaya katılmaları, kısırlaştırma, gıda, ilaç, kozmetik, kıyafet, spor, hayat tarzını değiştirmek yoluyla doğurganlığın engellenmesi. Bunun için “%100 Genetiği değiştirilmiş gıda ve toprak Tüm doğal ilaçlar ve tedavilerin yasaklanması” düşünülüyor. 5G, Chemistrail bunun için. İnsana gerek yok, Endüstri 4’de emek maliyeti, standart, kalite için “Robot iş gücü” geliyor. Vergisiz, sigortasız, sendikasız, bu yapı “Nesnelerin İnterneti ve Bedenlerin İnterneti” ile birleşince zaten Avatarlar, Klonoidler, Humanoidlerle birlikte herşey yeniden yapılandırılacak. İnsansız bir dünyaya adım atacağız. Belki de bu anlamda bizler, bunlara göre, Biyolojik insan türünün son örnekleriyiz. Sahi birileri “buna evet” mi diyor? Sendikalar bu konuda ne düşünüyorlar. “Helal sertifikalı cehennem” konusunda “Cemaat” denilen yapıların söyleyecekleri bir söz yok mu?
“Mikroçipler ve implante edilebilir beyin arayüz teknolojileri Doğal olmayan EMF’lere ve RF’lere (5G, 6G, 7G) sürekli maruz kalma” sonucu dünyada canlı ve cansız herşey, dönüştürülecek. İnsanlar Böcek yiyen bir canlıya dönüştürülecek.
“Cinsiyetlerin yok edilmesi” sanki kimsenin umuruda değil gibi. Şimdiden kadınımsı erkekler, erkeğimsi kadınlar her yerde. Artık birileri akışkan ve değişken bir cinsiyete sahip. Hormonal dengeler altüst olmuş durumda. Sağlık, ilaç ve gıda bu konuda en tehlikeli sektörler.
“Anneliğin ve babalığın tahribi” yeni değil, ama artık ne anne anneliğini biliyor, ne baba babalığı. Roller karıştı. Anne erkek oluyor, baba kadın. Kim kimdir belli değil. Pedefoli’yi geçtik, işler Ensest ilişki noktasına geldi. Bu konuda Papa zaten LGBT’lileri takdis etti. Reformist Yahudiler de cinsiyet değişikliğini ve eş cinsel evlilikleri onaylıyorlar. Birileri de vargücü ile “Müslüman Eşcinsel kavramı”nı oturtmaya çalışıyor. Bu gidişle, Allah korusun eşcinsellerin, eşcinsel imamın namaz kıldıracağı mescid açmalarına az kaldı. UN WOMAN hertürlü desteği sağlar aslında. İşin içinde onlar olunca biliyorsunuz vergi ve yargı muafiyeti de var.
“Enerji ve tüm doğal kaynakların kısıtlanması, zorunlu olmayan’ hava yolculuklarına kısıtlama” getirilmesi gündemde. Tabi Gazze’nin ya da Suriye’nin, Lübnan’ın bombalanması bunlar için sorun teşkil etmiyor. Şimdilik en büyük sorunlardan biri ineklerin gaz çıkartması!?
“Akıllı Şehirler, akıllı evler, akıllı işyerleri, akıllı arabalar , akıllı telefonlar ve akılsız insanlar”la nereye gidebiliriz ki! Hali perişanımız ortada. Birileri zaten bu konudaki itirazları dinlemiyor bile. Dinlese de anlamaz zaten. Çünkü anlamak istemiyorlar. Anlasalar da yapacak bir şeyleri yok. Çünkü, “oltayı yutan balık yem istemiyor”. Siz istediğiniz kadar bağırın “Durun kalabalıklar, sokak çıkmaz sokak” diye, sonuçta gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Siz söyleseniz de, söylemeseniz de bir!
İHA’lar, SİHA’larla oyalanmaya devam edin. Birileri beynimizi, kalbimizi, midemizi, damarlarımızı işgal etti, birileri işin farkında değil. Cep telefonları, ev, iş yeri, sokak, kent içi kamera sistemleri ve yüz tanıma kameraları, hareket sensörleri ile her anımız izleniyor. Sosyal Media üzerinden her hareketimiz, düşüncelerimiz, satın almalarımız izleniyor. Navigasyon üzerinden her adımımız izleniyor.
Bu gidişle özel mülkiyetin kaldırılması ile Mülkiyetsiz toplum’a geçecekler. Önce şu Kripto para işini çözmeleri gerek. “Doğanın ve yaban hayatının kontrolü ve gözetimi Vahşi doğaya kısıtlı erişim (insansız bölgeler)” gibi konular daha kolay başarılacak işler. “Yeni Dünya Düzeni”nin ‘sürdürülebilir olması için NeuraLink, Nesnelerarası iletişim, Starlink ve NeuraLinkler, WiFi önemli. Bu onlar için temel sorun.
Sahi, bizi yönetenlerin ÇOCUKLARIMIZ İÇİN İSTEDİĞİ DÜNYA BU MU? Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda ya da biz ne yapıyoruz? Bu değilse, bu gidişata karşı ne yapmamız gerek. Bunu nasıl ve kimlerle yapacağız, bir fikriniz var mı?
Partileriniz, Meslek odaları, Akademi, Media, STK’lar, iş dünyası sizi/bizi sattı. Bunların kimini menfaat karşılığı, kimilerini korkuları ile satın aldılar…
Peki şimdi, bundan sonra ne yapacağız. Cevabını arayan asıl soru bu. Ve bu gidişle yarın bugünleri aratabilir. Global bir tehditle karşı karşıyayız. Bu global tehdide karşı insanlık olarak global bir cephe oluşturmamız gerek. GlobalReset’e karşı HılfulFudul’a geri dönmemiz gerek. Yeryüzünün bütün erdemli insanları birleşin. Selam ve dua ile.
mirathaber