Ahmet Kekeç - Star
Ben de sahnedeyim
Bazı internet siteleri, haberi, 'Eminağaoğlu yine sahnede' başlığıyla verdiler... 'Mutlaka yeni bir açıklama yapmıştır' diye düşündüm.
Baktım, hakikaten de yepyeni bir açıklama yapmış.
Madem Eminağaoğlu sahnede...
Ben de sahnedeyim.
Buyrun...
Buyrun da... Bu Eminağaoğlu meselesi sıktı beni.
Kendisi devletin savcısıdır. Yargıtay'da, önemli sayılabilecek bir makamı işgal etmektedir. Yanlış bilmiyorsam, Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'dan sonra gelen en 'yetkili' isimdir...
Fakat, bu yetkili ve aynı zamanda önemli kamu görevlisi, göreviyle bağdaşmayan işler yapıyor.
Dışarıdan, mevzuya yabancı birini getirtseniz, 'Türkiye'de anamuhalefet partisi lideri kim?' diye sorsanız, size Eminağaoğlu'nun çatıkkaşlı fotoğrafını gösterecektir.
Hangi televizyonu açsanız, hangi gazeteyi çevirseniz, mutlaka bir Eminağaoğlu demeciyle karşılaşıyorsunuz ve kendinizi bir tuhaf hissediyorsunuz...
Pek de celadetli...
Herkese verip veriştiriyor... Ne Cumhurbaşkanı dinliyor, ne Başbakan, ne parlamento, ne yargı, ne Emniyet teşkilatı, ne sivil toplum örgütü... Neredeyse herkese, her kuruma bir sözü var.
Ergenekon davasından da pek hoşlanmıyor.
Hoşlanmadığını da, günaşırı yaptığı açıklamalarla gösteriyor.
Elbette vatandaş Eminağaoğlu siyasal duruşunu ve öfkesini gösterecektir... Ama görevinden, aidiyetlerinden ve 'kamu' adına üstlendiği kimlikten vazgeçtikten sonra...
Parti mi kurar, bir gazetede mi yazar, bir sivil toplum kuruluşunun çatısı altına mı girer?
Kendi bileceği iş...
O zaman istediği kadar siyaset yapsın; istediği kadar Başbakan'a, Bakanlara, parlamentoya ve şuna buna çakıp dursun...
Hem muvazzaf bir 'yargı adamı' olarak bizatihi yargının yürüttüğü bir soruşturmayı 'hukuka darbe' olarak yorumlayacaksın, hem birtakım şüphelilerle aynı karede görüneceksin, hem Ergenekon sanıklarıyla 'dayanışma görüntüleri' vereceksin, hem 'sanık yakını' kimliğine bürünüp soruşturma savcılarından bilgi alacaksın, hem de 'kamu görevlisi' kimliğini sürdüreceksin.
Ergenekon sanıklarına kol kanat germek Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Balbay'ı savunmak Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Gazetelere 'geçmiş olsun ziyaretine' gitmek Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Ergenekon karşıtı profesörlerle protesto yürüyüşüne katılmak Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Sanıklara 'susma hakkını kullanmalarını' hatırlatmak Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Şüphelilerin durumu hakkında soruşturma savcısından bilgi almak Eminağaoğlu'na mı kaldı?
Dün yine bir açıklama yapmış, 'Tüm kişi, kurum veya kuruluşları, hukuk devleti ilkelerini gözetmeye' çağırıyor.
Katılıyorum...
Ben de tüm iyi niyetimle kendisini 'susmaya' ve sanıklar lehinde eylem koymaktan vazgeçmeye çağırıyorum.
Danıştay baskınıyla, darbe planlarıyla, darbe günlükleriyle, yeraltında çıkarılan cephanelikle, asit kuyularıyla, faili meçhul cinayetlerle ilgili bir düşüncesi varsa, 'devletin savcısı' olarak konuşsun ve 'soruşturmaya' yardımcı olsun...
Soruşturmadaki usulsüzlüklere ve 'hukuk ihlalleri'ne gelince...
Bu ülkede bir savunma makamı var...
Bu konuda söylenmesi gerekenleri barolar ve sivil toplum örgütleri fazlasıyla söylüyor, kıymetli Eminağaoğlu'na söz düşmez...