Derin Gerçekler
İnsanlar ülkemizde, bölgemizde, dünyada yaşananları gördükten sonra artık şöyle diyorlar: “Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim. Nefes almanın bile ağır geldiği günler kopsun kıyamet”
Artık sosyal media’da “Pedofili”yi geçtik, sıra “Ensest” ilişkilere geldi. “Grup sex”, “Panda sex”, “Swinger” falan geçtik onları. Çağ atladık bu anlamda, “Türkiye Yüzyılı”na Karnaval yürüyüşü ile giriyoruz. “Toplumsal cinsiyet” lobisi başardı! “Savulun GENDER BİREY’ler geliyor!” Hele bir de Türkiye Yüzyılı’na doğru stratejik hedefine giderken derialtına Chipi taktık mı, artık bizi kim tutar! Sahi biz kim oluyoruz. TransHumanizm perspektifi ile aslında bütün alameti farikalarımızı bir kenara bırakıp, din, tarih, ahlak ve biyolojik cinsiyetten bağımsız, Nesnelerarası İletişimin NESNE’si olan bir GENOM olan SİBORG’ten söz etmiyor muyuz? Ali Devleti Yüce temsilcileri G20’ye gidip, bu hedefi açıklamadılar mı? “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” diye. Rabia’yı bırakım GlobalReset’in TESLİS’ine döneli çok olmadı daha. Hele şu lanet olası CBDC (Merkez bankası dijital para birimi" MBDPB / Central Bank Digital Currency, CBDC)’ye de bir geçersek, yani NAKİTSİZ TOPLUM’a da bir geçtik mi, kim tutar artık bizi, Cehennemin dibine kadar yolumuz Taşlanmış Şeytanın ayak izinde.
Bugünlerde, Mesih’in dünyaya yaklaşmakta olduğu ile ilgili bazı kiliseler arkası arkasına açıklamalar yapıyorlar. Bu NOEL çok farklı olacağa benziyor. Bu topluluğa göre, Mesih “Ülker Takımyıldızı” yakınlarında bir yerde. Şimdi Dünya’daki insanlar uzaydan gelen Alcyone'dan doğrudan Işık'ın aktığı ultra-yüksek frekanslı bir foton koridorundan geçiyoruz! Dünya daha önce böyle frekansları hiç görmemiş”. İnsanlık bu şekilde Mesih’in gelişine hazırlanıyormuş! Tabii Yahudiler de Meşiah’ı karşılamaya hazırlanıyorlar. Bizimkiler şimdilik Mehdiye odaklanmış durumdalar.
Siyonist Hristiyan Evengelik’lerin adamı Trump gelirse, Dünyanın tek devleti Amerika olacak. ABD İsrail’in koruyucusu olacak. Çünkü gelen Mesih kendi Mesihleri olacak ve Yahudiler de ona tabi olmak zorunda olacak. Kamala grubu ise, Satanist bir topluluk. Onlar Amerika’yı da yıkıp, devletsiz bir dünya inşa etmek istiyorlar. Amerika’yı kendiler yıkıp, yıktıkları ABD’nin servetine el koymak istiyorlar. Tıpkı İngilizlerin Osmanlıyı yıkıp servetine el koyduğu gibi. Bu senaryoda ABD bölünecek olursa, Angilikan kilisesi öne çıkmak için Çin, Hindistan ve Rusya ile masaya oturmaya hazırlanırken, İslam dünyası ile de yakınlaşmak istiyor. AB hesapta yok, ama Avrupa Grubu, Roma/Vatikan üzerinden sistemin sacayağında yer almak istiyor. Biz tam böyle bir zamanda diğer İslam ülkelerinden ayrı olarak BRICS’in kapısı çalıyoruz.
NOTRİNO / VE YAPAY GÜNEŞ PROJESİ
Bu arada GlobalReset’çilerin korktukları bir konu var: Nükleer silahlar ve santraller, Radyo İzotop stokları. Onlar dehşet dengesi sebebi ile bir dünya savaşından korkuyorlar. Galibi olmayacak bir savaş kimsenin işine yaramayacak. Özellikle Nükleer savaş böyle bir tehdit içeriyor. Öbür türlü kontrollü bir bölgesel savaş, eldeki mevcut silah ve mühimmat stoklarını imha etmek açısından önemli. Zaten kendileri de bu savaşlara müdahil olup, uzaktan, uzaydan, siber yöntemlerle hedeflerindeki stokları vurabilecekler. Nükleer silah ve stokların yerini ve hareket halindeyken, Nükleer silah yüklü denizaltıları ya da Nükleer enerji ile çalışan denizaltılarının yerini bulmak için şimdi Nötrino dalgalarını kullanarak, tüm dünyadaki sabit ve hareket halindeki, silah ve enerji santralleri ile Nükleer stok ve kapasiteli ,imha etmek, en azından kullanılamaz hale getirmek için ABD’de inşa edilmekte olan “DUNE Project” Merkezdeki dev galeriler yanında 1200 Km’yi aşkın bir güzergahta, 100 metre yer altındaki ara istasyonlarla Bu Nötrino dalgalarını kullanarak Atomik noktaları izleyebilecekler, kapasitesini , konumunu ve hareketlerini izleyebilecekler.
Evet bu projelerin bir diğer gayesi de dünya üstünde nükleer sistemleri tespit etmek. Bu projenin bir sonraki adımı Uzayda dev bir Güneş santrali kurup, Kablosuz erişimle, uzaydan yere enerji aktarımı. Böylece bütün konvansiyonel enerji üretim sistemleri işlevsiz kalacak. Zaten, eğer enerji ve parayı kontrol ediyorsanız herşeyi kontrol edersiniz. Zaten emek, için Humanoidl’er, bilgi için yapay zeka tek adres olacak. Beyin, kalp, mide ve damarlarımız işgal edildikten sonra geriye ne kalıyor ki!
Çin de bu yarışta. 2050 Güneş Enerjisi Santrali Projesinin Adı: 2050 Space Solar Power Station Gigawatt düzeyinde enerji üretimi düşünülüyor. Bu proje, SBSP alanında dünyanın en büyük ve en iddialı projelerinden biri. Çin’2. Projesi Çin Chongqing Projesi (Chongqing Space Solar Power Project). Hedef 2030. Çin'in Chongqing'deki araştırma tesisi, SBSP sistemlerinin geliştirilmesi ve test edilmesi için önemli bir merkez olacak. Çin - Deneysel SBSP Uydusu. Experimental SBSP Satellite. Hedef Tarih: 2028. Çin, 2028 yılında bir deneysel SBSP uydusu fırlatmayı planlamaktadır. Bu uydu, uzaydan enerji aktarımı teknolojilerini test edecektir.
ABD’nin DUNE projesi dışında ayrıca başka proje ler de uyguluyor. Bunlardan birinin de adı, SSPIDR (Space Solar Power Incremental Demonstrations and Research). Hedef Tarih: 2030. Kapasite Yüzlerce megawatt hedefi. Bu proje ABD Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuvarı (AFRL) tarafından yürütülmekte ve uzaydan enerji aktarımı için büyük ölçekli bir teknoloji geliştirme hedeflemektedir. ABD’nin bir başka projesi SCOPE-M (Spacecraft for Continuous Power with a Microwave Experiment). Hedef Tarih: 2025. SCOPE-M, ABD Donanma Araştırma Laboratuvarı (NRL) tarafından geliştirilen bir proje olup, uzayda enerji aktarımını test etmektedir. ABD / Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) tarafından ayrıca MAPLE (Microwave Array for Power-transfer Low-orbit Experiment) isimli bir proje daha sahibi. Orada hedef 2025. Bu proje daha küçük ölçekli bir proje olan MAPLE, Caltech tarafından geliştirilen ve uzaydan enerji aktarımını mikrodalga teknolojisi ile test eden bir projedir. ABD - PRAM-FX (Photovoltaic Radio-frequency Antenna Module - Flight Experiment) Hedef Tarih: 2020'ler. Bu proje uzayda güneş enerjisini toplayarak Dünya'ya mikrodalga yoluyla iletimini test eden bir deneysel projedir. Bu yarışta Japonya da var. Projenin adı “SOLAR-BIRD Projesi”. Hedef Tarih: 2030. Proje, mikrodalga ve lazer teknolojileri ile enerji aktarımını test etmektedir. Avrupa Birliği ESA - SOLARIS Projesi, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) projesinde Hedef Tarih: 2040. Enerji: Gigawatt düzeyinde enerji üretimi Proje, enerji üretimi ve aktarımını hedefliyor. Yani dünyada, ağırlık ABD ve Çinde olmak üzere, bilinen en az 10 Proje var.
İngiltere - CASSIOPeiA Projesi. Hedef Tarih: 2030. Space Solar Ltd. tarafından geliştirilen bu proje ARGE çalışmaları yapıyor. İngiltere - HARRIER 360 Projesi. Hedef Tarih: 2025. Space Solar Ltd. tarafından geliştirilen HARRIER 360, mikrodalga enerjisi iletimi için geliştirilmiş bir projedir.
DUNE Projesi “Nötrino kaynağı dedektörleri ile tüm dünyadaki Nükleer bombalar ve santralleri, kapasitesi ile birlikte sürekli izlemeyi esas alıyor. Alıcı ve vericiler 1300 km boyunca belli aralıklarla, yerin yaklaşık 1,5 km altında yer alıyor. Tabi ki, başlangıç bölümünde dev bir galeri var ve birçok test tünelleri ile desteklenmekte. Bu proje beraberinde başka daha bir çok projeye ev sahipliği yapmakta..
Bu konuyu bir uzmanına sordum, şöyle dedi: “Notrino, kozmik ışınlardan ve dünya yüzeyindeki elektromanyetik kirlilikten dedektörlerini etkilemesin diye 5 km ‘ye kadar değişik derinliklerdeki ara istasyonlarda test ediliyor. Nükleer olan tüm enerji ve patlayıcılar, durağan halde bile bile Nötrino salınımı yapar. Bu salınımdan dünyadaki Nükleer kaynakların yerlerinin belirlenmesi hedefleniyor. Bu dedektör ile konum ve yer tespit edilirken mesafe tespiti için ise Nötrino salımının km de ne kadar zayıfladığını bilmeleri gerekir. Bu formül şu an yok. RF’de km de zayıflama freeSpace formülü ile hesaplanır. Nötrino için bu formülü çıkarmak için ise gücü bilinen salınımı yaparak, belli uzak mesafeden tek ölçüm yeterlidir. Bu deney ile hem bu formülü elde etmiş olacaklar, hem de hızının ölçmüş olacaklar. 1500 Km ışık hızında 5ms yapar. Şu anki teknoloji ile hızı ölçmek için ihtiyaç olan mesafeyi, yani 1500 km mesafe seçmişler.” Bu konuya önümüzdeki günlerde yine döneceğim. Çünkü İnsanlığın, dünyanın geleceği ile ilgili ve son derece önemli. Selam ve dua ile.
NOT: NARİN’e gelince oyun sandığımızdan büyük. NARİN örülen duvarda bir tuğla(!?) onu çekerseniz Şeytanın dostlarının ördüğü duvar yıkılır. Hz. Süleyman dün bukağılı şeytanlara mabed inşa ettirmişti, bu gün Şeytan, kendine bağladığı AGARTHA, HABAT, EPSTEİN Locaları üzerinden kendi saltanatı için insanları köle olarak çalıştırıyor. Şeytan çocuklarımızı çalmakla kalmıyor, onların kanı meydan okuyor ve onun dostları insanları ona kurban ediyor ve o çocukların kanlarını içiyorlar. Gerçek bize anlatılan gibi değil gibi sanki