Bu İddia Doğru mu?

Bu İddialar dehşet verici...

Mehmet Altan/Star

Bu iddia doğru mu?


Manşetteki spot beni yakalayıverdi: ‘Gözaltına alınan isimlerin iki aydan beri AK Parti’ye yönelik kapatma davası için yoğun bir kulis faaliyeti sürdürdükleri ortaya çıktı.’

Spot devam ediyordu...


Çete üyelerinin aralarında yaptıkları görüşmelerde ülkede önce ekonomik krizin ortaya çıkmasını, ardından da terör eylemleriyle darbelere yol açacak bir zemini hazırlamak istedikleri belirtiliyor.’

Bizim star’daki manşet altı spotu görünce ‘haberin kaynağına’ baktım...

Haber Merkezi’nin ‘özel haberi’ idi...

* * *

Haberin orta sayfalarındaki detaylarına daldım:

‘Ergenekon terör örgütüne yönelik 4. dalga operasyonunda gözaltına alınan 12 kişiden 8’inin AK Parti için açılan kapatma davasından dava açılmadan aylar önce haberdar oldukları ve iddianame sürecini bildikleri belirlendi.

...Polisin yaptığı değerlendirmede AK Parti’nin kapatılması talebiyle hazırlanan iddianamenin Ergenekon operasyonunda ele geçirilen dokümanlarla üslup yönünden büyük benzerlik taşıdığı saptandı.’

* * *

Haberin bir başka bölümünde bu bilgilerin ‘teknik takip’den elde edildiği vurgulanıyordu...

Tüm diğer gazeteleri de star’ın ‘Özel Haber’i ışığında yeniden detaylı bir okumaya tabii tuttum.

Taraf Gazetesi’nin sürmanşeti dışında pek bir şey bulamadım.

Taraf Gazetesi’nin sürmanşetinde ‘İddianame iki gün önce ellerindeydi’ cümlesi vardı.

‘Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınanlardan birinin bilgisayarında AK Parti’ye kapatma iddianamesi çıktı’ spotu şöyle devam ediyordu:

‘İddiaya göre gözaltına alınan dokuz kişiden birinin bilgisayarından, iddianamenin mahkemeye gönderildiği tarihten iki gün önce kaydedilmiş bir kopyası çıktı.

Bu bilgi gözaltına alınanlardan bazılarının kapatma davasından önceden haberdar olduğuna dair basında yer alan haberleri doğruluyor.’

* * *
İddialar dehşet vericiydi.

Üstelik star’daki bir paragraf, iddiaların sanki daha da şaşırtıcı bir noktaya doğru gidebileceğine işaret ediyordu:

‘Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılık çok ilginç bir yöntem geliştirdi.

Savcılık, uzun sürecek olan soruşturmada, daha sonraki zamanlarda yapılacak olan operasyonları etkileyen bazı deliller ve telefon görüşmeleriyle ilgili metinleri zanlılara sormadı.

Böylece bilgi sızmasını ve sonraki zamanda yapılacak operasyonla ilgili bazı ipuçlarının dışarı sızmasını engelledi.’

* * *

Türkiye keskin bir kamplaşmaya ve taraftarlaşmaya doğru maalesef hızla kaymakta.

‘Ne dendiğine’ değil ‘kimin söylediğine’ bakıldığının...

Keskin bir militanlaşmaya eğilimli durulduğunun...

İlkeli bir tavrın gereği olan özeleştiriye hiçbir şekilde yanaşılmadığının...

Fanatik bir amigoluğun her cenahta en tercih edilir değer haline getirildiğinin farkındayım.

* * *
Bu tehlikeli gidişatı ne durdurur?

Herhalde ‘benim savcım, senin savcın’ ya da ‘benim iddianamem, senin iddianamen’ ilkelliği değil.

Bu tehlikeli gidişi durduracak tek irade, evrensel bir hukukun kararlı taraftarı haline gelmemiz.

Böyle bir sağduyu egemen olacak ise, bunun ilk adımını atmaya ‘kapatma iddianamesiyle’ ilgili yukarıdaki iddialardan başlamalıyız.

Bu iddialar ne kadar doğru?

Herhalde resmi makamların buna acilen cevap vermesi gerekir.

* * *
Yüzde 47 oy almış bir iktidar partisini kapatmak için hazırlanan davada Ergenekon izi olduğuna dair bir iddia, hukuk ve demokrasi kulağı olanlar için çok ama çok vahim bir iddia.

Bunun doğrulanması ya da yalanlanması üzerinden giderek sakinleşebilirsek, artma eğilimindeki belirsizlik yerini hukuksal bir sağduyuya bırakır.

Bu iddia, kulak ardı edilemeyecek, sıradan bir olaymış gibi bakılamayacak, savsaklanmaya bırakılamayacak kadar vahim çünkü.

Eğer ciddi bir devlet etme refleksi tümden kaybolmadıysa, bu iddialarla ilgili resmi bir açıklamanın hemen yapılması gerekir.

Bakalım, devlet o refleksi gösterecek mi?


Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak