Geçen haftanın birçok önemli olayı vardı... Meselâ Ant İçme Töreni’nin yapılması... Meclis’e ilk defa “başörtülü 21 milletvekili”nin seçilerek gelmesi... CHP’den Deniz Baykal’ın, MHP’den Ekmeleddin İhsanoğlu’nun,HDP’den Dengir Mir Mehmet Fırat’ın ve son olarak da AK Parti’den İsmet Yılmaz’ın “Meclis Başkan Adayı” olarak ilan edilmeleri...
Ve tabiî, “koalisyon” arayışları... Kimin, kiminle koalisyon yapacağı konusu, geçen hafta en çok tartışılan konuların başındaydı!..
MASAYI AMMA DA BÜYÜTTÜLER
Geçen hafta, en çok tartışılan konulardan biri de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın; Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez başta olmak üzere“Din Alimleri”ne verdiği “iftar yemeği” ve bu yemeğin yenildiği “masa”idi!..
O “masa”nın herhangi bir özelliği yoktu... “Mobilya” filan değil,“sunta”dan yapılan ve “parçalar birleştirilerek” elde edilen “yuvarlak bir masa” idi... Ama, haddinden fazla büyütüldü; “millet masa görsün” bile denildi!..
Gelin görün ki;
Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın bu masa için“240 bin lira” demesi “koltuk”lara da “435 bin lira” fiyat biçmesi, “iftar mönüsü” ile birlikte, bu yemeğin “1 milyon liraya” malolduğunu iddia etmesi, özellikle “Aydın Doğan Gazeteleri” ve “Paralel İhanet Çetesi”nin yayın organlarında geniş yer aldı...
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki yemek masasının fiyatıyla ilgili iddialar bizzat Cumhurbaşkanlığı tarafından yalanlanmasına rağmen; başta kartel medyası Hürriyet vePosta olmak üzere, Paralel’in oyuncağı DHKP-C terör örgütü destekçisi Cumhuriyet ve FETÖ’nün tetikçisi Millet’te, abartılı manşetlerle yayınlandı. Hatta Sözcü gazetesi daha da ileri giderek aynı iddiaları tam sayfa haber yaptı...
EN KAHPE İFTİRA!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne tokat gibi cevap verdi: “Dünyanın en aşağılık, en kahpe iftiracılarıyla mücadele etmekten bıktık. Bu masa bütün yemeklerde kullanılıyor. Fiyatı da 4 bin 600 TL. Onun dışında her şey Süleyman Demirel zamanından kalma. Şehit aileleri ve gazilerle yapılan iftarda da aynı malzemeler vardı. Şimdi kudurmuş gibi saldıranlar o zaman niye sustu?”
Açık söylemek gerekirse;
“Masa”yı bahane ederek; “Ramazan”a, “Oruç”a, “iftar”a, “Din” ve“Diyanet”e saldıran bu “aşağılık ve pespaye” güruha, en net tepkiyi Akitgösterdi.
25 Haziran Perşembe günkü sürmanşetimizde dedik ki;
“Bu yapılanlar kahpelik!”
Gerçekten de;
“4 bin 600 liralık bir masa”yı, kalkıp da “240 bin lira” göstermek ve masa üzerinden “algı operasyonu” yürütmek “kahpelik” değil midir?..
Gerek Ankara Mimarlar Odası Başkanı’nın, gerek Aydın Doğan Medyası’nın ve gerek Paralel İhanet Çetesi’nin yayın organlarının “el ve ağız birliği”etmişçesine kopardıkları bu yaygara; “kahpeliğin dik alâsı”dır!..
CEVAP VER TMMOB
Tabiî, onlar bu “kahpelik”leri sergileyince, dikkatleri de, kendi üzerlerine çektiler... Akit, “Mimarlar Odası gerçeği”ni araştırdı ve 27 Haziran Cumartesi günü, “sürmanşet”ten sordu:
• Toplanan milyarlarca liralık aidatın bilançosu neden yayınlanmıyor?
• Diğer emsal artırımları mahkemeye götürülürken, Aydın Doğan’ın emsal artırımları neden mahkemeye sunulmuyor? Bu kayırmacılık yüzünden Aydın Doğan’ın kârı ne kadar olmuştur?.. 3 milyar Dolar mı, 5 milyar Dolar mı?
• Mimarlar Odası başta Cumhuriyet olmak üzere yoldaş gazete ve dergilere ne kadar para aktarıyor?
AİDATLAR DHKP-C’YE Mİ?
Bir soru daha sorduk;
“TMMOB’un aidatları DHKP-C’ye mi gidiyor?”
NOKTA Grup Mimarlık sahibi Mimar Abdullah Veli Özdemir diyordu ki;“Bürosu olanlar ve diğer mimarlar 300 lira aidat ödüyor. Bunları topladığınız zaman çok büyük bir meblağ ortaya çıkıyor. Oda yönetiminin söylem ve eylemlerine baktığımızda; verdiğimiz aidatların marjinal sol terör örgütlerine gittiğine dair ciddi kuşkularımız var.”
ÖZDEMİR, şöyle devam ediyordu sözlerine; “Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili iftira merkezi haline gelen meslek odasına gittiğimizde, masaların üzerinde DHKP-C, TİKKO gibi terör örgütlerinin dergilerini ve dokümanlarını görüyoruz. TMMOB inşa etme, üretme misyonundan çıkmış, ülkeyi yıkıma uğratmak isteyenlerin destekçesi haline gelmiştir.”
Ve 28 Haziran Pazar, yani dünkü sürmanşetimiz şöyleydi:
“Aidat ödeyen yüzbinlerce üye tepkili: 1 Katrilyon’un hesabını ver TMMOB!”
Sizin anlayacağınız;
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki taş çatlasın “10 bin lira” tutacak “mütevazı iftar sofrası”nın “1 milyon lira” olduğunu iddia eden Mimarlar Odası’nın;“harç ve haraç”lardan hortumladığı para “1 Katrilyon lira”ymış, iyi mi?..
“Saltanatı kimin sürdüğü”, artık daha net çıkıyor ortaya!..
Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, o masa için; “Biz, malı gözünden tanırız” demişti ya...
Biz de diyoruz ki;
“Kimin ne mal olduğunu, kaç para ettiğini biz de anlamaya başladık!”
KAHPELİK NE Kİ?
Geçen hafta, “kahpelik” ifadesini bir manşetimizde daha kullandık.
27 Haziran Cumartesi günü,
“Paralel Kahpelik” dedik...
Dedik, çünkü;
DAEŞ’in Kobani’ye gerçekleştirdiği saldırının Türkiye’ye maledilmesineyönelik algı operasyonunun altından da Paralel İhanet Çetesi çıkmıştı...Zaman France ve Today’s Zaman gibi paralel yapı organları, hem yurtdışı yayınlarında hem sosyal medyadan, “Türkiye DAEŞ’e yardım etti” iftirasını üretmişlerdi...
Hatta; Twetter üzerinden “Türkiye terörist” diye kampanya bile başlatmışlardı!..
Biz, onların bu yaptıklarına “Paralel kahpelik” dedik ama, aslında sergiledikleri alçaklığın, vatana ihanetin başka bir adı olmalıydı!..
Meselâ; “Soros-Bush çocukları!..”
Ya da “Otorite”den mülhem;
“O... çocukları!” denilebilirdi!..
BİR SORUN VAR AMA NE?
Geçen hafta öyle “kahpelik”ler gördük, öyle “ihanet”lere şahit olduk ki,“Paralel İhanet Çetesi ve Aydın Doğan üzerinde” gerçekten ciddi kuşkular duymaya başladık!..
Hayır; “bu toprakların çocuğu” olan “yerli” bir insan, ülkesine bu kadar düşmanlık edemez!..
Bu kadar düşman olduklarına göre;
Ya “gen”lerinde bir problem vardır,
Ya da “Otorite”(!)ye bağlıdırlar!..
Acaba hangi şıktalar?..
Sorun “gen”de mi, “altıgen”de mi?..
Selâm ve saygılarımızla!..
yeniakit