Başta hukukçular olmak üzere, aydınlar, baro başkanları, eski yüksek yargı mensupları, bazı hakim ve savcıların görevden alınmak istenmesine sert tepki gösteriyor.
belli olmayan ve hiçbir gerekçe içermeyen kararnamenin yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine büyük zarar verdiği vurgulanıyor. Söz konusu girişimi başlatan HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un, Ergenekon sanığı Engin Aydın'la ilişkisini gösteren skandal fotoğraf da tartışmaların odağına yerleşti. Hukukçulara göre, Ertosun'un görevden el çektirilmesi gerekiyor. Dün 5 HSYK üyesi, Dikmen Hakimevi'nde gayri resmî görüşmeleri sürdürürken, tartışmaların odağındaki Ertosun'un da toplantıya katılması dikkat çekti.
Mahkeme yükseldikçe kararlar siyasîleşiyor
Mehmet Emin Aktar (Diyarbakır Baro Başkanı): Bu atamalar yargıya müdahaledir
Yargı bağımsızlığı olmazsa olmaz koşuldur. Şu an yargının tarafsız olma sorunuyla karşı karşıyayız. HSYK'da şu an yaşanan olaylar yargı bağımsızlığına müdahalenin yanında yargının tarafsızlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir gelişmedir. Türkiye tarihinde en önemli soruşturmalara bakan savcı ve hakimlerin görevden alınmak istenmesi açıkça yargıya müdahaledir.
Fahri Öztürk (1982 Anayasası Danışma Meclisi üyesi):Savcıların alınması kanuna aykırı
Ergenekon ve KCK soruşturmasını yürüten savcılar özel kanuna tabiler. Bundan dolayı bu savcıların görevlerinden alınmaması gerekir. Aksi bir durumda kanuna aykırı davranılmış olur. Ayrıca HSYK üyelerinin de özel yetkili savcıların görev yerlerini değiştirme ısrarını sürdürmemesi gerekir. Özel yetkili savcılar üç yıl boyunca görevli olarak tayin edilirler.
Aziz Canatar (Gaziantep Barosu Başkanı): Savcılar yerlerinde kalmalı
Doğru ve güvenli yargılama, görevli hakim ve savcıların mahkeme sonuçlanana kadar o davaya bakmalarını gerektirir. Eğer ilgili mahkemede görevli hakim ve savcılar bir yanlış yapmışsa bu yanlışlığın Adalet Bakanlığı müfettişlerince tespiti ve ardından HSYK raporlarını bildirmesi ve HSYK'nın da bu rapor doğrultusunda karar vermesiyle atamalar gerçekleşir.
Fazıl Hüsnü Erdem (Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): HSYK'nın sicili kötü
HSYK'nın bu konudaki sicili tartışmalı. Şemdinli davasında savcı hakkında ihraç kararı verilmişti. HSYK'daki bu durum öncelikle yargıya açık müdahale anlamına gelir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini ciddi şekilde zedeler. Atanacak yeni hakim ve savcıların Ergenekon davasına ilişkin verecekleri kararlar da şaibe altında kalacaktır.
Adnan Tanrıverdı (Emeklı Tuğgeneral): HSYK'ya yargı denetimi şart
HSYK'da görevli kişilerin bu tarz davranışını darbe girişimini ortaya çıkarmaya bir engel olarak görüyorum. Bu girişim, HSYK'nın yargı denetimine açılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu aşamada hukukî ve anayasal bir değişikliğin ne kadar gerekli olduğu da ortaya çıkıyor. Ayrıca HSYK üyelerinin tutuklanan kişilerle aynı ortamda olması, kararları tartışmaya açıyor.
Gültekin Avcı (Cumhuriyet Savcısı): Ali Suat Ertosun, istifa etmeli
Bu korsan kararnamenin geçirilmesi yargının harakirisi olur. HSYK, bu durumda Türk milletini karşısına alır. İtalya'da 26 yaşındaki bir savcı bile önemli bir davada el çektirilmezken Ergenekon savcılarına yapılan bu muamele tamamen kasıtlıdır. Ergenekon sanığı ile Kent Otel'de görüntülenen Ertosun, Hakimler ve Savcılar Yasası'na göre görevden el çektirilmeli.
Mehmet Turhan (Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi-Anayasa Mahkemesi eski Raportörü): Yargı bağımsızlığına aykırılık hakimlerden çıkıyor
Daha önce böyle bir kilitlenmeye şahit olmamıştım. İçeride neler oluyor bilmiyoruz ama böyle bir müdahalenin olmaması lazım. Üzücü bir durum. Kurulun karar vermesi lazım. Deniyor ki, HSYK'da adalet bakanı var, müsteşar var, bu durum yargı bağımsızlığına aykırıdır. Tam tersine yargı bağımsızlığına aykırılık olayı hakimlerden çıkıyor. Bağımsızlıkla tarafsızlık karıştırılıyor. Bağımsızlık deyince devleti koruma anlaşılıyor, tarafsızlık anlaşılmıyor. Mahkeme ne kadar yükselirse, o derece hukuka ters düşen siyasi kararlar çıkıyor. İnşallah Ergenekon savcılarına dokunmazlar.
Doç. Dr. Bekir Berat Özipek: Yargıyı demokratik bir erk haline getirmek zorundayız
Türkiye'de yargının siyasallaşması sorunu yok; yargı zaten öteden beri siyasal bir taraf olarak işlev görüyor. Türkiye'de yüksek yargının CHP'nin parti meclisi gibi kararlar almasına alışığız, ama bu son gelişme, çok açık ki siyasi tarafgirliği de aşıyor. Eğer gerçekten HSYK'da Ergenekon savcılarını ve diğer derin devlet davalarındaki hakimleri değiştirmeye yönelik bir çaba söz konusu ise durum gerçekten vahim demektir. Artık bu ülkede evrensel hukuktan ve adalet duygusundan tamamen yoksun olmayan hiç kimsenin, bu haliyle yargıyı savunamayacağı bir noktadayız.
Zaman