Bu seçimler, siyasî geleceğimizi de şekillendirecek

Selâhaddin Çakırgil

İktidar tarafı, seçim çalışmalarında ‘beka’ konusuna daha bir ağırlık veriyor. Hattâ, o kadar ki, TRT-1’de Cuma akşamları ekrana gelen  ‘Pâyitaht - Abdulhamîd’ dizisinde verilen mesajlar da, 120 sene öncelerde yaşananların, tarihte kalmış hadiseler olmadığı hissettiriliyor izleyiciye. Ekranın sağ-alt köşesine de ‘Devlet’in Bekası’ ibaresi konuluyor. Bu hatırlatmalar, yanlış da değil. Çünkü, dünyadaki emperial güçlerin, hele de Müslüman dünyasındaki yükselen güç odaklarını boğmak için ne programlar yapıldığını görmemek için dünyadan habersiz olmak gerek. Ama yoğun vurgu, gelecek için bir sosyal güvensizlik ve korkuya da yol açmaz mı? 

***

Mahallî seçimlere iktidar kanadı olabildiğince asılırken; muhalefet kanadının, ‘Bu nihayet bir mahallî seçimdir’ diyerek, seçimi önemsiz gösterme çabaları dikkat çekmekte, ‘barış, kardeşlik’ vs.den söz etmekteler. Hattâ ana muhalefet başkanı, ‘PKK/YPG’nin Türkiye’ye saldırmayacağı’ gibi tuhaf laflar bile edebiliyor! Böylece, terör örgütü PKK’nın siyaset sahnesindeki uzantısı olan HDP ile yaptıkları ittifakı açıkça ilân edememek sıkıntısını gizlemeye çalışıyorlar. 

Bu oyun kesinlikle bozulmalı. Seçimlerde muhalefet kanadının güçlenmesi halinde, USA emperyalizminin, Venezuela’da sergilediği oyuna benzer bir oyunlar oynayacağı beklentisinde olan iç odaklar bile var. Zira, artık, yeni bir dünya gerçeğiyle var, çünkü. USA emperyalizmi, Trump haydutluğu eliyle, ülkelerin iç işlerine ve halkların iradelerine müdahale ediyor. Trump ve kadrosunun ve İsrail’in ve diğer müttefiklerinin Başkan Erdoğan hakkında neler düşündükleri ortada... Ortadoğu Müslüman coğrafyasında kendileri için yeni sınırlar ve yeni devletler oluşturmak istediklerini de hiç gizlemiyorlar. Trump’ın Ulusal Güvenlik Başdanışmanı John Bolton’un, ‘15 Temmuz Darbe Hıyaneti Gecesi’nde, ‘Erdoğan indirilirse, onun için gözyaşı dökmem ve onun Amerika’nın dostu olduğuna inanmıyorum’ dediği de unutulmamalı. 

***

Böyleyken, sadece ‘Tayyip’i devirmek’ hedefinde birleşenlerin, bir gelecek planlarının olmadığı da ortada..  

Unutulmasın, 110 sene önce, 31 Mart 1909’da Abdulhamîd ve yönetimi devrilirken, İstanbul sokaklarında Müslüman kavimlerin her bir kesiminden, hattâ bazı hocalar bile, rûm, ermenî, bulgar, komitacılarıyla papaz ve hahamlarla kol-kola girip, bayram yapıyorlardı. Evet Abdulhamîd’in 33 yıllık hükümranlığının bertaraf edilmesiyle, -yanlışları olsa bile- Osmanlı’yı ayakta tutmak için içerde ve uluslararası planda ne büyük işler başaran bir güçlü şahsiyet yok edilmiş ve 6 ay sonra ise bütün o bayram edenler silahları birbirlerine çevirmişler ve 10 senede tarih sahnesinden silinmişti. 

Evet, henüz 100 sene öncelerde... 

Bu yüzden, bu mahallî seçimler, ülkenin siyasî geleceğinin şekillenmesine dair bir işareti de yansıtacağından, ‘Dün- Bugün veYarın’ı birlikte düşündürmelidir. 

 

M. Ergün Turan Bey’i dinlerken

TOKİ Gn. Müdürü iken, AK Parti Fatih Belediye Başkanı adayı olarak gösterilen M. Ergün Turan bey’le T. Yazarlar Birliği’nde bir sabah kahvaltısında idik geçenlerde..   

Erbâb-ı kalem’den 50 kadar arkadaşın hazır bulunduğu kahvaltıda, hem talepler dile getirildi, hem de Ergün Turan Bey’in görüşleri dinlendi. Ufuk açıcı bir buluşmaydı.. 

Ergün Bey, belediye hizmetleri denilince, sadece ‘yol, su, kanalizasyon, çöp, temizlik, park yapmak, iskân izni vs. olmadığını; eğer tedbir alınmazsa, yeni nesillerin uyuşturucu uçurumundan korunmasının daha bir zorlaşacağına dair görüşleri de dile getirdi. Bu arada, sadece Fatih ilçesi sınırları içinde 80’den fazla tarihî medrese binası bulunduğundan, bu yerlerin bir takım vakıf, dernek vs. gibi kuruluşlara kültürel faaliyetler için tahsis edildiğinden, ama bu yerlerin pek çoğunun o tahsis maksadına uygun olarak kullanılmadığından yakındı. 

İnşaallah, hayırlı hizmetler yapmak imkânına kavuşur.