Bu Ümmetten olduğumuzu nasıl anlarız?

Mehmet GÖKTAŞ

Elbette Muhammed (s.a.v) Ümmetinin bir mensubu olduğumuzu anlamanın ve anlatmanın birçok yolu vardır ama burada sadece bir tanesini ele almak istiyorum.

Öyle oluyor ki, bazen bir Müslüman olarak İslam adına hiçbir şey yapamamanın üzüntüsünü duyuyoruz. Sanki elimiz kolumuz bağlanıyor, oturup baka kalıyoruz.

Bazen de bir şeyler yaptığımız halde onunla tatmin olmuyoruz, küfür cephesinin son sürat ilerlediği bir dünyada bizim yaptıklarımızın fazla bir anlam ifade etmediğini görüyoruz.

Elbette bir Müslüman olarak yapıp ettiklerimizle tatmin olacak değiliz, her şeyin en iyisini en güzelini yapmak için çırpınacağız.

İşte bu noktada bir problemle karşılaşabiliriz. Eğer bizim tıkanıklığımızın, tatminsizliğimizin sebebi dünyayı ve özellikle Müslümanları kendimizden ibaret saydığımız içinse, bizim dışımızdakilerin çalışmalarını görmüyor, onların başarılarını kâle almıyorsak işte böyle bir durumda bu Ümmetten olup olmadığımızı iyi bir sorgulamalıyız diyorum.

Gerek bir fert olarak gerekse bir camianın mensubu olarak yaptıklarımızın tamamını göz önüne getirdiğimizde hızla akıp giden bu dünyada devede kulak mesabesinde olduğu ortadadır.

Fakat şahsımızın ve camiamızın dışında kardeşlerimizin güzel çalışmalarını ve koşuşturmalarını görebiliyorsak, görmekten de öte bunlarla sevinebiliyorsak, iyi bilelim ki Allah’ın izniyle biz bu Ümmetteniz, biz bu Ümmetin bir mensubuyuz.

İyice bakalım ve görelim, sadece yaşadığımız şu ülkede sayısız dernek, vakıf, cemaat gençlere ve çocuklara yönelik eğitim çalışmaları yapıyor, medrese eğitimi veriyor, hafızlık çalışmaları yürütüyor, her birinin icazet merasimlerine şahit oluyoruz.

Ülke içinde ve özellikle ülke dışında mazlumlara yardım faaliyeti yürüten kuruluşların sayılarını tutamaz olduk.

Yine, İslami değerler saldırıya uğradığında elhamdülillah ülkenin belli başlı merkezlerinde Müslüman kuruluşlar ayağa kalkıyor, güçleri nispetinde protesto ediyorlar.

Bunlar bizi sevindiriyorsa emin olun biz bir Ümmetiz.

Geçen gün Başakşehir’de Yeryüzü Kitap Dağıtımı ziyaret ettim. Her ne kadar internet üzerinden yeni çıkan kitaplardan haberdar olduğumu zannetsem de üç dört bin metrekarelik bu kitap dünyasını yakından gördüğümde çok duygulandım, sevindim. İsimlerini ilk defa duyduğum yüzlerce akademisyen tarafından ortaya konmuş on binlerce İslami eser bu Ümmetin bir umman olduğunun bir göstergesiydi.

Bütün bu güzellikler, bu muhteşem ilmi faaliyetler bu Ümmetin bizim şahsımızdan, bizim vakfımızdan ve derneğimizden ibaret olmadığının çok somut bir göstergesidir.

İşte bütün bunlara yürekten sevinebiliyorsanız, müjdeler olsun, siz bu Ümmettensiniz!