“Muhtar bile olamaz” diyorlardı. Partisinin genel başkanı oldu. Milletvekili, başbakan oldu. Bugün bu sıfatlarından ayrılarak cumhurbaşkanı olarak yemin edecek ve Çankaya’ya çıkacak.
Dün Ahmet Davutoğlu AK Parti’nin genel başkanı oldu. Cuma günü de başbakan olarak görevlendirilecek.
AK Parti kongresi rutin bir parti kongresinden çok daha fazla şey ilan ediyor.. Orada sadece yeni bir genel başkan oylanmadı, Türkiye’nin geleceği oylandı..
Yapılan kongre değil, sanki bir bayrak yarışında, bayrak teslimi..
Erdoğan, dünden söz etti, bugün yaşananları anlattı ve gelecekten söz etti.
Türkiye’yi 2023’e hazırlayacak olan Başbakan Ahmet Davutoğlu olarak seçildi.. Haziran 2015’de ise geçiş dönemi parlamentosu şekillenecek. 2015 parlamentosu, yeni anayasayı yapacak parlamento olacak..
Kongrede paralel yapıya karşı mücadelenin sürdürülmesi konusunda kararlılık bir kez daha teyid edildi.
Bu arada Erdoğan HSYK konusunda da açık ve net bir şekilde, paralel yapının siyaset, yargı ve bürokrasiye müdahalesi konusunda sert mesajlar verdi..
Bana kalırsa Erdoğan paralel yapıdan söz ederken, sahnenin önündeki birtakım kişileri hedef alsa da, aslında bu yapının perde gerisindeki çevreleri hedef alıyor.. O çevrelerin içinde derin devlet de var, birtakım başka yapılar da var. “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden bir şeyler söylüyor.
Herkes Erdoğan sonrası AK Parti’yi merak ediyor. Ama görünen o ki, ANAP benzeri bir talihsizlik yaşanmayacak. Davutoğlu emanetçi olmayacak. Ne AK Parti ne de Türkiye ‘Tek Adam’ rejimi ile yönetilmeyecek.. Bugünkü Türkiye, dünkü Türkiye değil, Erdoğan Özal, Davutoğlu da Akbulut ya da Mesut Yılmaz değil..
Evet yeni bir AK Parti ve yeni bir Hükümet, yeni bir Türkiye.. İki günün bir birbirine eş olmayacağı yeni bir sürece giriyoruz.
Davutoğlu, bir dış politika uzmanı olarak değil, sadece barış yapıcı bir politikacı, sadece kalkınma hamlesinin lideri, sadece adalet, barış, özgürlük taleplerinin hayata geçirilmesinin öncüsü değil, yeni bir Türkiye’nin inşası yanında yeni bir medeniyetinin, maddeten ve manen yeniden ihyası ve inşası için çalışacağını sanıyorum.
Davutoğlu konuşmasına uzun bir selam ile girdi. Aslında o kelimeler Davutoğlu’nun zihin haritasının şifrelerini oluşturuyordu.. İhya ve inşadan söz etti, veda değil vefa töreni dedi. 9 temel esastan söz etti. Komşularımıza sahip çıktı. Artık “hayır” diyebilen bir Türkiye olduğuna vurgu yaptı. Paralel yapıyı eleştirdi, muhalefetin temel yanlışını eleştirdi.
Yeni kadro, Yeni Türkiye’yi, bilinen coğrafyadan ibaret görmüyor. Türkiye artık global bir aktör olarak, Yeni bir dünyanın inşası için iddia sahibidir ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmayacaktır. Türkiye Osmanlı Milletler Topluluğunun rol modelidir..
Türkiye vizyoner anlamda eylül ayına girerken yeni bir sabaha uyanacaktır. Ve bundan sonra ülkemizde, bölgede ve dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
AK Parti aslında, toplumun inanç, tarih ve geleneğinden beslenen, güç alan bir damar yakaladı. Ve bu misyona aday oldu. Arkasında topyekûn bir halk var.. CHP bu akışa karşı yürümeye çalıştığı için yol alamıyor.. AK Parti tarihin akış yönünde kürek çekiyor.. Bu hareketin arkasında herkes var. AK Parti’nin başarısı sadece AK Parti üyelerinin desteği ile açıklanamaz.. Bu başarıda Gazzeli, Filistinli, Somalili, Myanmarlı, Suriyeli, Türkistanlı kardeşlerimizin dualarının bereketi var.. Anadolu sermayesinin, yoksulların, yüreği yaralı anaların dualarının bereketi var..
AK Parti kongresi ne kadar coşkulu, güler yüzlü insanların heyecan ve mutluluğunu yaşatıyorsa, bir düğün yerini hatırlatıyorsa, CHP kongresi göreceksiniz, iflas eden bir şirket kongresine benzeyecek. İnsanlar gergin olacak. Kan davasında hayatını kaybeden bir ailenin cenaze törenini hatırlatacak. Kim kazanırsa kazansın, CHP bu kongreden küçülerek çıkacaktır, AK Parti’ye inat!
AK Parti ise, büyüyerek yola devam diyecek.
Bugün, cumhur başkanı ile kucaklaşıyor.. Bugün, yeni bir gün..
Selâm ve dua ile..
yeniakit