ESAM’ın haftalık konferansına konuk olan Britanya İslam Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Helbawy ‘İslam’ın Batı’ya vaat ettikleri ve Batı’nın İslam Algısı’ üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Kemal Helbawy, ABD’nin izlediği dış politikanın çok tehlikeli bir duruma geldiğini belirterek, “Firavunların bile yapmadığı zulüm ve işkencelere şahit oluyoruz. Firavun tarihini de okudum. Ama şu an Bush’un Guantanamo’da, Ebu Garib cezaevinde yaptıkları tarihte bile yaşanmamıştır” dedi.
Britanya İslam Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Helbawy, ABD’nin izlediği dış politikanın çok tehlikeli bir duruma geldiğini belirterek, “Firavunların bile yapmadığı zulüm ve işkencelere şahit oluyoruz” dedi. Guantanamo'da ve Ebu Garib cezaevinde yaşananlara da değinen Helbawy, “Ben Firavun tarihini de okudum. Ama şu an Bush'un Guantanamo'da, Ebu Garib cezaevinde yaptıkları tarihte bile yaşanmamıştır” dedi. ABD’nin bütün dünyayı tamamen kontrolü altına almaya çalıştığını söyleyen Helbawy, “Bir türlü doymayı bilmiyor. Petrolü, stratejik bölgeleri ele geçirmek için dünyayı kaosa sürüklüyor” diye konuştu. Bu politikalar karşısında İslam dünyasının çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Helbawy, “Başta Irak olmak üzere Filistin ve Afganistan’da yaşananlar karşısında Müslümanlar çok düşünmeli!” dedi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) bu haftaki konferansına Britanya İslam Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Helbawy konuşmacı olarak katıldı. ATO konferans salonunda geniş katılımla gerçekleşen konferansta Helbawy, ‘İslam’ın Batı’ya vaat ettikleri ve Batı’nın İslam Algısı’ üzerine değerlendirmelerde bulundu. Batı’nın Müslümanlara bakış açısını örnekler vererek değerlendiren Helbawy, Batı’nın Müslümanları kesinlikle içine almak istemediğini söyledi. Müslümanlara karşı tam bir çifte standart uygulandığını vurgulayan Helbawy, bu çiftçe standardın her alanda yaşandığını söyledi. Müslümanlara tamamen düşmanca yaklaşıldığını ifade eden Helbawy, bu konuda çarpıcı bir örnek verdi. Britanya’da Anglikan Kilisesi’nin Başkanı Rowan Williams’ın İslam hukuku konusunda Müslümanlara yönelik yeni açılımlar getirecek bir öneride bulunduğunu anımsatan Helbawy, “80 milyon üyesi bulunan bu kilisenin başkanına böyle bir teklifte nasıl bulunursun diye saldırdılar” dedi.
Öbür taraftan Müslümanların tepkisini çeken Salman Rüştü’nün ise devlet tarafından yüklü paralar harcanarak korunduğunu ve özel programlar düzenlenerek Salman Rüştü’ye Müslümanlar aleyhinde konuşmalar yaptırıldığını anlatan Helbawy, “Salman Rüştü’nün söyledikleri ifade özgürlüğü olarak değerlendiriliyor. Ancak Anglikan Kilisesi’nin Başkanı Rowan Williams’ın söyledikleri ise kesinlikle ifade özgürlüğü olarak görülmüyor. Bu tamamen bir çifte standart” değerlendirmelerinde bulundu.
MÜSLÜMANLAR UYANSIN ARTIK
Başta Filistin olmak üzere İslam coğrafyasında Batı’nın çıkarları ne gerektiriyorsa onun uygulandığını ifade eden Helbawy, ABD’nin de Müslüman ülkelerden çıkarlarına engel olmamasını istediğini belirtti. “ABD ile ilişkileri sürdürmek istiyorsan askeri üs vermen gerekiyor. Aksi takdirde sen düşmansın” diyen Helbawy, bu politikalar karşısında Müslüman ülkeleri de uyararak, “Irak’ta, Filistin’de ve Afganistan’da yaşananlar karşısında Müslümanlar çok düşünmeli” dedi.
Batı, İslâm’ı hiçbir yerde görmek istemiyor
Batı’nın İslam’ı kesinlikle hayatın hiçbir yerinde görmek istemediğini anlatan Helbawy, şunları kaydetti: “Batı’nın istediği İslam, cami içine hapsedilmiş, Haç mevsiminde ortaya çıkan, fakir-fukaraya yardımlarda gündeme gelen bir İslam istiyorlar. Bunların dışında kesinlikle hiçbir alanda müdahil olmasını istemiyorlar”. Batı’nın İslam’a neden böyle baktığı konusunda da çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Helbawy, Batı’nın her bakımdan kendisini üstün gördüğünü ve bu zalimce anlayıştan dolayı çıkarlarına örtüşmeyen insan hakkı ve özgürlüklere de karşı olduklarını söyledi. İslam-Batı ilişkisinin tamamen bu standart üzerine kurulu olduğunu dile getiren Helbawy, İngiltere’de Müslümanlara yönelik çıkartılan yasalarda da bunun görüldüğüne dikkat çekti. Yaklaşımın tamamen düşmanca olmasından dolayı yapılan düzenlemelerin hiç birisinin bir çözüm getirmediği gibi sorunu daha da büyüttüğüne vurgu yapan Helbawy, terörizmin de bu çıkar doğrultusunda kullanıldığının altını çizdi. Kendi çıkarları ile örtüşmediği için kendi ülkesini savunan insanların bile terörist olarak ilan edildiğini kaydeden Helbawy, bu politikanın Müslümanlar için çok tehlikeli bir duruma geldiğine işaret etti.