Askerler tarafından yönetilen ülkelerin, uzun dönemde ekonomik ve sosyal olarak komşularının gerisinde kaldığı belirtilen yazıda, son dönemlerdeki protestolara, duruşmalara ve fanatik İslamcıların suikast girişimlerine dikkat çekildi. ABD Başkan adayı Barack Obama'nın da El Kaide'yi etkisizleştirmek için Pakistan'a yönelik bir askeri operasyondan bahsettiğine de atıfta bulunulan yazıda, yumuşak askeri diktatörlük olarak tanımlanan Pakistan ile Türkiye karışlaştırıldı.
WASHINGTON'UN ANA MÜTTEFİKİ ASKERLERDİ"
Türkiye'de Komutanların kendilerini milli kurumlar ve politikanın nihai koruyucusu ve hakemi olarak gördüğü kaydedilen yazıda şöyle denildi: "Pakistan'dan farklı olarak, Türkler, gücün tekrar İslami kökenli Adalet ve Kalkınma Partili Başbakan Erdoğan'a geçtiği 22 Temmuz'daki seçimde, kendi Generallerine ters bir cevap verircesine barışa hükmetti. Onlar bunu, 27 Nisan'da askerler tarafından yayınlanan uyarıya karşın yaptı. Fakat Bush yönetimi generallerin müdahalesine karşı koyma konusunda başarısız oldu ve şimdi, uzun dönemdir Washington'un Ankara'daki ana müttefiki olan askerleri kışlalarına geri gönderen seçiminin getirdiği değişimler ile uğraşmak zorunda."
Pakistan'ın, ordunun siyasetçiler üzerindeki kontrolünü haklı göstermek için Keşmir ve Afganistan'da krizi teşvik etmek suretiyle tek boyutlu bir ulusal güvenlik devleti olmaya devam ettiği kaydedilen yazıda, Türkiye'deki generallerin durumu anladığı ifade edilerek, Amerikalı siyasetçilere Pakistan'daki generallerin yerine Ankara modelini destekleme çağrısında bulunuldu.