"Bütün Anadolu İsrail ile Savaşmaya Hazır"

Nureddin Şirin "Özgür Kudüs'e Giden Yolda Anadolu ve Milli Görüş'ün Yeri" konulu bir konferans verdi.

Saadet partisi Meram Gençlik Kolları'nın Alaaddin Keykubat sarayında düzenlediği 3. Gençlik Buluşması Özgür Kudüs şölenine dönüştü. Nureddin Şirin programda "Özgür Kudüs'e Giden Yolda Anadolu ve Milli Görüş'ün Yeri" konulu bir konferans verdi.

Sanatçı Ufuk Akın'ın söylediği ezgilerle katılımcılara coşkulu anlar yaşattığı programda katılımcılara kura ile sürpriz hediyeler verildi.

Programa Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Tahir Özer, SP Meram İlçe Başkan Vekili Süleyman Erol, SP Meram Gençlik Kolları Başkanı Fatih Aydemir de katıldı.

Programın açılış konuşmasını SP Meram Gençlik Kolları Başkanı Fatih Aydemir yaptı. Küçücük ellerle kocaman umutları kucaklamaya devam ettiklerini söyleyen Fatih Aydemir, "Edirne'den Kars'a, Sivas'tan Konya'ya, İstanbul!a ellerimizin ulaşamadığı yerlere gönlümüzle gitmeye devam ediyoruz. Yaptığımız her toplantıda astığımız her bayrakta başparmaklarımızı Her kaldırdığımızda bize istikameti gösteren hocamızın söylediklerini yapmaya devam ediyoruz'' dedi.

Aydemir, Milli Görüş gençliği olarak siyonizme direnmekten vazgeçmeyeceklerini sözlerine ekledi.

Yapılan selamlama konuşmalarının ardından kürsüye gelen Nureddin Şirin, Osmanlı Devleti'nin yıkılışının, Sultan Abdulhamid'in tahtan indirilişinin, siyonist İsrail rejiminin kuruluşu ve Kudüs'ün işgalinin tarihin önemli dönüm noktaları olduğunu belirtti.

Osmanlı Devleti yıkıldığında İslam dünyasının sığınak ve dayanağının kalmadığını söyleyen Şirin, "Haçlı orduları o dönemde bir bir İslam topraklarını işgal etmeye başladı. Sonunda "İsrail adı altında bu kanser uru olan kanser Siyonist rejim kuruldu. Rabbimizin mübarek ve mukaddes kıldığı Filistin topraklarında siyonist bir rejimin devletinin kurulması İslam alemi için büyük bir acıydı. Ne yazık ki Türkiye, bu durumu kabullenen ilk ülkeler arasında yer almıştı'' dedi.

AMAÇLARI BÜYÜK İSRAİL'İ KURMAKTI

İsrail'in amacının "vaad edilmiş topraklar" üzerinede "büyük İsrail" projesini gerçekleştirmek olduğunu dile getiren Şirin, "Abdülhamit Han Teodor Herz'i kovmuştu ama ne yazık ki bugün Herz'in çocukları bağrımıza zehirli bir hançer olarak saplanan İsrail devletini kurdular. 1967 yılında Arap-İsrail savaşları denilen savaşların ardından Kudüs ve Mescid-i Aksa işgal edilmişti. Onlara göre, artık Büyük İsrail Devleti'nin önü açılmıştı. Kudüs7ü işgal eden siyonist işgal güçleri komutanı "Yaşasın Muhammed öldü, geriye kadınlarını ve genç kızlarını bize bıraktı" şeklindeki küstah sözleriyle İslam Ümmeti'nin can damarlarının kesildiğini ve bir daha müslümanlarının ayağa kalkmalarının mümkün olmayacağını ileri sürerek İslam davasının ebediyyen bittiğini ve tarihe karıştığını hesaplamışlardı. Ancak, Kudüs'ün işgalinin ardından iki yıl geçmişti ki, 1969 yılında Erbakan Hoca'nın önderliğinde Konya'da başlatılan Milli Görüş hareketi'nden siyonistlere görkemli bir karşılık geldi. Theodore Helrz'in çocuklarına karşı Sultan Abdulhamid'in çocukları ayağa kalkarak "Hayır biz daha ölmedik, ayaktayız ve ecdadımız gibi akınlar başlatarak Kudüs'ü özgürleştirecek, İslam Ümmeti ile birlikte Mescid-i Aksa da bulaşacak ve zaferimizi orada kutlayacağız. Ey "Muhammed Öldü geriye kadınlarını ve genç kızlarını bıraktı" diyen küstah siyonist, işte biz geldik, Muhemmed'in Ümmeti geldi, Sultan Abdulhamid'in çocukları geldi, Anadolu'nun akıncıları geldi" diye haykırdılar. Bunun en görkemli ifadesi de Konya'da gerçekleşen Kudüs Mitingi oldu. 6 Eylül 1980 tarihine geldiğimizde Anadolu'nun dört bir yanından Kudüs sevdalıları Konya'ya akın etti. Siyonistlerin Kudüs'ü işgaline boyun eğmediklerini, kudüs özgürleşinceye kadar da mücadeleden geri durmayacaklarını haykırdılar. Bu durum elbette ki Siyonistlerin ve işbirlikçilerinin zoruna gitti. Nitekim mitingin hemen altı gün sonrasında 12 Eylül darbesi oldu" diye konuştu.

BİR GÜN KUDÜS'TE CUMA NAMAZI KILACAĞIZ!

Anadolu'nun her yanında yankılanan bu kutlu dava hareketinin dalga dalga büyüdüğünü kaydeden Şirin konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir gün gelecek omuz omuza Cuma namazımızı Kudüs'te kılacak, bayramımızı kudüs'te yapıp Mescid-i Aksa'da şükür secdelerine kapanacağız. Bu Anadolu'nun değişmeyen iradesi, azmi ve kararlılığıdır. Hiç bir güç bizi bu seferden alıkoyamaz. Zira Filistin bizim canımız, kalbimiz, onurumuz ve namusumuzdur. Bizim ecdadımız şehid oarak Filistin topraklarında yatıyor. Filistin Osmanlısını arıyor, Filistin akıncılarını bekliyor. Filistin Anoduludur, Anadolu da baştan başta Filistin'dir. Anadolu'nun her şehri Filistin gönüllüleri ile doludur; ellerini, yüreklerini, bileklerini Filistin'le, Gazze ile birleştirmiştir. Bugün Filistin'deki yiğit kardeşlerimiz bir Osmanlı akıncısı gisi İslam topraklarını canla, başla, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla tarihin en büyük fedakırlığı ve destansı bir direnişi ile savunmaktadır. Onlar bu savaşı sadece işgal altındaki Filistin topraklarının özgürlüğü için vermiyor, onlar, İslam'ın kutsallarını, Allah'in dinini şiarlarını, bütün ümmet adına savunuyorlar. Onlar Ümmet cephesinin öncü savaşçılarıdırlar; onlar İzzeddin el Kassam'ların, Şehid Ahmed Yasinlerin, Şehid Şikakilerin talebeleri ve çocuklarıdırlar. Onlar direniş ve izzetin adıdırlar. Onlar Merhum Mehmid Akif'in deyimiyle, Bedr'in arslanlarıdırlar. Biz de onların kardeşleriyiz, biz de onlarla birlikte Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın fedaileriyiz. tüm varlığımız Kudüs içindir, Aksa içindir."

İsrail ordusunun Gazze'de gerçekleştirdiği son saldırılar üzerine Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleştirilen eylemler ve protestolarla ilgili olarak Filistinli müslümanların "Elhamdülillah Osmanlı ayağa kalktı'' dediğine dikkat çeken Şirin konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Filistin'in tapusunun Türkiye'de olduğunu söylüyor. Madem o toprakların tapusu bizde, hangi onurlu bir insan topraklarının işgal edilmesine ve bu topraklar üzerinde İsrail adlı böylesi gayri meşru bir rejimin kurulmasına razı olabilir? Nasıl oluyor da bizler topraklarımız üzerinde işgal rejimi kuranlarla ilişki kurabiliyor ve böyle bir rejimin varlığını kabul edebiliyoruz? nasıl oluyor da bu kanser mikrobu rejimin elçilik ve konsoloslukları hala daha Türkiye'de bulunabiliyor? Nasıl oluyor da böyle bir terör rejimi ile askeri, ekonomik, siyasi ilişkilerimizi kesmeden sürdürebiliyoruz? Bundan daha büyük bir vebal olabilir mi? Siyonist rejimle işbirliği yapmaktan daha büyük utanç olabilir mi? Bunun hesabını nasıl vereceğiz? Bunun hesabını ne tarihimize, ne ecdadımıza, ne Allah'a ne de ,Rasulüne verebiliriz. Sayın Başbakan, İsrail ile askeri tatbikatların iptal edilmesi dolayısıyla, 'biz halkın isteklerini göz önünde bulundurarak bu kararı aldık' diyor. O zaman biz de diyoruz ki, sayın Başbakan bu milletin ne istediğini duymuyor musun? Bu milletin feryadlarını işitmiyor, sıkılmış yumruklarını görmüyor musun? Bu millet bu siyonist rejimle ilişkilerin derhal sona erdirilmesini istiyor. Bu millet ülkemizdeki siyonist elçilerin ve konsolosların bir gün dahi beklenmeden kovulmasını istiyor. Bu millet bu siyonist rejimle ilişkilerin bütünüyle kesilmesini istiyor. Bunu yaparsanız sözünüzün eri olursunuz''

FİLİSTİN BAYRAĞI NAMUS ve ŞEREFTİR

Konuşmasının sonunda, İsrail ordusuna karşı kahramanca direnen Filistinli mücahidlerin Türkiyeli müslümanlara gönderdiği bayrağı açan Şirin, "Bakınız bu bayrak bizlere emanettir. Bu bayrak namus ve şeref demektir. Bu bayrak Allah yolunda mücadelenin, Kudüs'ün özgürlüğüne adanmanın, cihad, direniş ve şehadetin simgesidir. Bu bayrak bizim Kudüs'e olan seferimizin de simgesidir. Ta ki özgür kudüs'e ulaşıncaya kadar. O halde, Kudüs'ümüzün özgür ve aydınlık şafaklarında buluşmak üzere. Bu kutlu seferde yer alanlara selam olsun, bize bu mücadeleyi öğreten liderlerimize, şehidlerimize selam olsun. Kalbi kudüs için çarpan siz bacı ve kardeşlerime selam olsun" diyerek sözlerini tamamladı.

isra haber

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı