Artık ebediyet aleminde yaşayan anneme, hasreti zaman zaman içimde depreşen, 13 yaşında evlenip, 10 çocuğu doğurup büyüten anneme, ve... Beka alemine göçmüş tüm annelere sonsuz rahmet diliyorum.
Beş çocuğumun annesine, onları bünyesinde kanından canından besleyip, taşıyıp, sağlıkla dünyaya getiren, sonra gecesini gündüzüne katıp bedenlerine yüreklerine emek veren eşim hanımefendiye, sağlıklı, bereketli, mutluluk dolu ömürler diliyorum.
Zaman gazetesinde bir haber okudum. Eşinden ayrılmış, belki eşinin bırakıp gittiği, hayatını üç engelli evlada adamış Adanalı Saide Baysal anneye, onun şahsında, hayatları engelli evlat etrafında dönüp duran, evladından önce ölmekle sonra ölmek arasında duygu fırtınaları yaşayan, evlatlarının yüzündeki-gözündeki bir gülücükle dünyalara kavuşmuş gibi olan tüm engelli evlat annelerine sabrı cemil niyaz ediyorum. Rabbimden bu dünyada sergiledikleri yürek diriliğine karşı ebediyet güzellikleri lütfetmesini diliyorum. Engelli çocukları annelerin üzerine bırakıp giden o babaya ya da öyle babalara "Hey nasılsın, yüreğine ne oldu? Ne oldu insanlığına" diye sormak istiyorum.
Anneler... Anneler...
Biliyorum, evladını kaybetmiş annenin yüreğini onaracak hiçbir ilaç yoktur, Yaradan'a sığınmaktan başka. Onlara da Rabbim'den yürek yarasını saracak ilaç gibi bir sabır diliyorum. Şehit asker annelerine, şehit polis annelerine, kazalarda, yangınlarda, denizde çocuklarını kaybeden annelere... Bugün bir mezar taşını, evladını okşar gibi okşayan, gözyaşlarının her damlasında hasretin en anlatılmaz olanını yansıtan annelere...
Biliyorum, dağda çocukları olan anneler var. Onların acısı daha başka, yanar anne yüreği bilirim. Haber dinlemeye dayanamaz anne yüreği bilirim. Asker annesinin yüreği ile dağda oğlu kızı olan annenin yüreği, aynı rahmet kumaşından dokunmuştur, bilirim. Söz geçmez evlada bilirim ama yine de yanar ana yüreği. O beslemiştir kendi canıyla, kanıyla onu. Göbeği annenin vücudundan kopmuştur. Hatta kopmamıştır. Dağdaki her ölüm, onun yüreğinde açılmış bir yaradır. Okşayacak mezar taşı bile olmayan çocuklardır onların çocukları. O annelerin yüreklerini bu yangından kurtaracak bir iklim gelmesini diliyorum bu topraklara...
Bir anne eli öpün bugün...
Huzurevlerinde anneler var... Hastanelerde anneler var. Yol gözleyen, evlat sesi duymak isteyen. Kapıya bakan... Evlatların yüreğine "Ebeveynine şefkat kanatlarını ger, onlara öf bile deme, çocukluğunda onların seni nasıl büyüttüklerini unutma" diye seslenen ilahi kelamın ışıklarının düşmesini diliyorum bu Anneler Günü'nde...
Doğurduğu çocuktan kurtulmak (!) için onu kundak içinde cami kapısına bırakan anneye...
Yıllar sonra cami kapısına bıraktığı çocuğu bulmak için yollara düşen anneye...
Hiçbir sağlık gerekçesi olmamasına rağmen, istemediği bir gebelik yaşayan ve bebeğini aldıran anneye... Bedenini kıymık kıymık doğrattığı bebeğinin acısını devasız bir sancı gibi yüreğinde yaşatan anneye...
Annelerin böyle yürek savrulması yaşamayacağı bir dünya iklimi, toplum iklimi, hayat iklimi temenni ediyorum.
Bebeğini nereye emanet ederse etsin, yüreği hep bebeğinde kalan çalışan annelere, bebeğinden ayrı düşmeyeceği bir iklim diliyorum.
Bugün Anneler Günü.
Bir anne eli öpün, derim herkese... Yüreklerinize anne sevgisi, sıcaklığı yürüsün bir.
Hangi yaşta olursanız olun.
Ben annemin yerine de olmak üzere kayınvalidemin elini öpeceğim. Kayınvalideler de has annedir çünkü.
Annelerin yüreği mutlu olmalı. Mutluluklar diliyorum tüm annelere...
Beş çocuğumun annesine, onları bünyesinde kanından canından besleyip, taşıyıp, sağlıkla dünyaya getiren, sonra gecesini gündüzüne katıp bedenlerine yüreklerine emek veren eşim hanımefendiye, sağlıklı, bereketli, mutluluk dolu ömürler diliyorum.
Zaman gazetesinde bir haber okudum. Eşinden ayrılmış, belki eşinin bırakıp gittiği, hayatını üç engelli evlada adamış Adanalı Saide Baysal anneye, onun şahsında, hayatları engelli evlat etrafında dönüp duran, evladından önce ölmekle sonra ölmek arasında duygu fırtınaları yaşayan, evlatlarının yüzündeki-gözündeki bir gülücükle dünyalara kavuşmuş gibi olan tüm engelli evlat annelerine sabrı cemil niyaz ediyorum. Rabbimden bu dünyada sergiledikleri yürek diriliğine karşı ebediyet güzellikleri lütfetmesini diliyorum. Engelli çocukları annelerin üzerine bırakıp giden o babaya ya da öyle babalara "Hey nasılsın, yüreğine ne oldu? Ne oldu insanlığına" diye sormak istiyorum.
Anneler... Anneler...
Biliyorum, evladını kaybetmiş annenin yüreğini onaracak hiçbir ilaç yoktur, Yaradan'a sığınmaktan başka. Onlara da Rabbim'den yürek yarasını saracak ilaç gibi bir sabır diliyorum. Şehit asker annelerine, şehit polis annelerine, kazalarda, yangınlarda, denizde çocuklarını kaybeden annelere... Bugün bir mezar taşını, evladını okşar gibi okşayan, gözyaşlarının her damlasında hasretin en anlatılmaz olanını yansıtan annelere...
Biliyorum, dağda çocukları olan anneler var. Onların acısı daha başka, yanar anne yüreği bilirim. Haber dinlemeye dayanamaz anne yüreği bilirim. Asker annesinin yüreği ile dağda oğlu kızı olan annenin yüreği, aynı rahmet kumaşından dokunmuştur, bilirim. Söz geçmez evlada bilirim ama yine de yanar ana yüreği. O beslemiştir kendi canıyla, kanıyla onu. Göbeği annenin vücudundan kopmuştur. Hatta kopmamıştır. Dağdaki her ölüm, onun yüreğinde açılmış bir yaradır. Okşayacak mezar taşı bile olmayan çocuklardır onların çocukları. O annelerin yüreklerini bu yangından kurtaracak bir iklim gelmesini diliyorum bu topraklara...
Bir anne eli öpün bugün...
Huzurevlerinde anneler var... Hastanelerde anneler var. Yol gözleyen, evlat sesi duymak isteyen. Kapıya bakan... Evlatların yüreğine "Ebeveynine şefkat kanatlarını ger, onlara öf bile deme, çocukluğunda onların seni nasıl büyüttüklerini unutma" diye seslenen ilahi kelamın ışıklarının düşmesini diliyorum bu Anneler Günü'nde...
Doğurduğu çocuktan kurtulmak (!) için onu kundak içinde cami kapısına bırakan anneye...
Yıllar sonra cami kapısına bıraktığı çocuğu bulmak için yollara düşen anneye...
Hiçbir sağlık gerekçesi olmamasına rağmen, istemediği bir gebelik yaşayan ve bebeğini aldıran anneye... Bedenini kıymık kıymık doğrattığı bebeğinin acısını devasız bir sancı gibi yüreğinde yaşatan anneye...
Annelerin böyle yürek savrulması yaşamayacağı bir dünya iklimi, toplum iklimi, hayat iklimi temenni ediyorum.
Bebeğini nereye emanet ederse etsin, yüreği hep bebeğinde kalan çalışan annelere, bebeğinden ayrı düşmeyeceği bir iklim diliyorum.
Bugün Anneler Günü.
Bir anne eli öpün, derim herkese... Yüreklerinize anne sevgisi, sıcaklığı yürüsün bir.
Hangi yaşta olursanız olun.
Ben annemin yerine de olmak üzere kayınvalidemin elini öpeceğim. Kayınvalideler de has annedir çünkü.
Annelerin yüreği mutlu olmalı. Mutluluklar diliyorum tüm annelere...
bugün