Sayın Başbakan diyor ki, 'farklı düşünceler dile getirilebilir.' Yani farklı düşünceler dile getirilince onların akıbetini biliyorsunuz değil mi? Doğru Silivri'ye. Bu nasıl bir anlayıştır'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen partiye katılım töreninde yaptığı konuşmada, aydınlık ülkeyi yeniden kurmak, raydan çıkmış bir Türkiye'yi yeniden raya oturtmak, karanlığın, karanlık düşüncelerin egemen olmak istediği bir Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak için yola çıktıklarını söyledi.
Referandum sürecinde üniversitelerin neden konuşmadığının tartışıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Üniversiteleri konuşmayan bir ülke, özgür bir ülke değildir. Üniversitelerin üzerinde baskı olan bir ülke, çağdaş bir ülke değildir. Çağdaşlığı da, özgürlüğü de biz getireceğiz, sonuna kadar getireceğiz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın bugün rektörlerle buluşmasına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Üniversite rektörlerini toplamış, sanki karşısında askerleri var. Kimseden ses çıkmıyor. Sayın Başbakan diyor ki, 'farklı düşünceler dile getirilebilir.' Yani farklı düşünceler dile getirilince onların akıbetini biliyorsunuz değil mi? Doğru Silivri'ye. Bu nasıl bir anlayıştır? Bilime, bilim adamına saygı duyan, demokrasiye saygı duyan, hukukun üstünlüğüne saygı duyan bir ülkede acil serviste aylardır yatan bir bilim insanının bulunduğu mevkiye polis baskını yapmaz. Utanır insan biraz. Bilime, hukuka, hukukun üstünlüğüne saygı duyan, yargıçlara saygı duyan, gereğini yapan bir ülkede Kemal Türkler gibi caddenin ortasında vurulup, 30 yıldır faili meçhule giden bir anlayışa göz yumulmaz. Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü diyeceksiniz, birileri yargıya başvurduğu zaman kıyameti koparacaksınız. Caddenin ortasında vurulmuş, failleri belli bir davayı zaman aşımına uğradı diye sesinizi çıkarmayacaksınız ve içinizden alkışlayacaksınız. Bu anlayışı, tepeden tırnağa reddediyoruz ve bu anlayışı tarihe gömeceğiz.''
Kılıçdaroğlu, toplumun her kesimini kucaklayacaklarını, bilim insanlarının, işçilerin, eczacıların da dertlerini bildiklerini belirterek, şunları söyledi:
''Merdiven altı atölyelerde başı örtülü ama AKP'nin hiç görmemezlikten geldiği binlerce kızımızın, kadınımızın sosyal güvencesiz çalıştığını da biliyoruz. Tarlada çalışan işçinin, çiftçinin derdini de biliyoruz. Sendikalaşma özgürlüğü var diyorlar, sendikaya üye oldu diye işinden atılan işçiyi de biliyoruz. Anayasa değişikliğinden sonra bir sendikadan istifa edip, diğer sendikaya geçti diye kapının önüne konulan işçiyi de biliyoruz. Bunları biliyoruz, bunları beraber halka anlatacağız. Ortak ses çıkaracağız. Küçük ayrıntılarda boğulmayacağız. Halkın bütün dertleriyle ilgileneceğiz. Aramıza katılan bütün dostlara yüreğimiz açık. CHP'nin iktidar olma yolu açılacaksa bunun yolu sizin mübarek ellerinizde. Toplumun her kesimini kucaklayın. Temiz siyaset yapalım, ülkeyi çağdaş yönetelim. Hep beraber ülkeyi aydınlığa taşıyalım. Bu süreçte bilim insanlarına, kağıt toplayan insanımıza da ihtiyacımız var.''
Yoksulluğu yeneceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Yoksulun yoksulluğunu, sosyal devlette onurlu bir insan gibi gidermek, fabrikaların çalışmasını, üniversitelerde gereken özgürlüğü sağlamak da bizim görevimiz. Bu görev bütün yurtseverlere düşüyor. Bütün yurtseverler görev başına, 'bütün halkı kucaklayın' diyorum'' dedi.
Kılıçdaroğlu daha sonra da İstanbul, Marmara, İstanbul Teknik ve Hacettepe üniversitelerinden öğretim üyelerinin de aralarında bulunduğu parti katılımcılarına rozetlerini taktı.
AA