Büyük Türkiye düşüncesi ve söylemi başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bu milletin kahir ekseriyetinin özlemini duyduğu bir idealdir. Nasıl olmasın ki, geçmişinde büyük olan her millet elbette bu özlemi duyacaktır.
Fakat böyle olmasına rağmen küçük düşünen, “Küçük Türkiye düşünenleri” gördükçe adeta şaşırıyoruz.
Üstelik bu küçük düşünenler İslami kesimin mensupları olunca meselenin içinden hiç çıkamıyoruz.
Zaten İslami kesimden olmayanların, geçmişin özlemini duymayanların Küçük Türkiye’ye fit olmalarını anlıyoruz.
Fakat şu bizim İslami kesimden nicelerinin küçülmelerini, küçücük çevreleriyle yetinmelerini, kendilerinden başka hiç kimseyi İslam’ın kapısından içeriye almamaları ne büyük bir çelişki?
Bazen bu ideali savunanlara soruyorum;
“Sizin bu Büyük Türkiye idealinizin içinde kimler var? Mesela Kürtler var mı? Araplar var mı? Arnavutlar, Boşnaklar, Çerkezler var mı? Yani sizin ırkın dışında kimler var bu Büyük Türkiye idealinizin içinde?
Ve daha da önemlisi bunlar nasıl ve ne kadar var Büyük Türkiye’nin içinde?
Sonra, sizin mezhebin dışında kimler var dilinizden düşürmediğiniz bu Büyük Türkiye’nizde?
Bakıyorum da ben bunları saydıkça beyefendinin yüzü şekilden şekle giriyor.
Madem öyle, bu durumda şu Büyük Türkiye şarkısını söylemeyi bırak, gülünç duruma düşüyorsun.
Sen önce bir kenara çekil, kalbinin kapasitesini ölçmeye çalış, ne kadar Müslümanı sığdırabiliyorsun?
Merhamet kanatlarını bir gözden geçiriver, ne kadar insanı içine alıyor, altına ne kadar yavru sığıyor?
Sen en iyisi bu şarkıyı söylemekten vazgeç, bu şarkıyı söyleyenlerin mangal gibi bir yüreğe, dört bir yanı kaplayan kanatlara sahip olması gerek.
Büyük Türkiye’nin Küçük yolcuları, otobüsünüzün hareket saati gelmiştir vesselam.