Türkiye Gazetesi / Batuhan Yaşar
İlginç olaylar ve gelişmelerle karşı karşıyayız… Bunlar birbiri ile bağlantılı mı değil mi şu an için bilmiyoruz. Yürüyüş sırasında AK Partili kisvesine büründürülmüş DEAŞ’lıların saldırısı son anda önleniyor. Taksim’de Gezi Parkı’na bakan bir oda tutan Alman vatandaşı Morius S’nin kurduğu düzenekle caddeye bildiri yağdırılıyor. Sokak çağrıları avaz avaz bağırılarak yapılıyor.
Tam da böyle bir ortamda bir haber de Büyükada’dan geliyordu:
7 Temmuz tarihinde bir otele yapılan baskınla Uluslararası Af Örgütü üyesi 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların arasında 1 Alman ve 1 de İsveç vatandaşı olduğunu öğreniyoruz. Af örgütünün başkanı Salil Shetty “Büyük bir rahatsızlık ve öfke duyuyoruz” diyordu. Tabii Büyükada ismini duyunca insan bir irkiliyor yine.
Sebebi hepimizin malumu:
15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce ABD Dışişleri eski Türkiye uzmanı Henri Barkey başkanlığındaki yabancı heyetin aynı mekânda toplanmış olması... Elde ettiğimiz önemli bilgileri aktarmadan önce artık birilerinin bu topraklar üzerinde eskisi gibi elini kolunu sallayarak operasyon yapamadıklarına dikkat çekmemiz gerekiyor. Nereden nereye gelindi. Hatırlayın faili meçhul cinayetleri. Şaka değildi... Her köşe başında kimin yaptığı yıllarca ortaya çıkartılamayacak cinayetler işlendi...
Biraz daha geriye gidelim:
12 Eylül 80 darbesi öncesi yaşananları, sokağın nasıl harekete geçirildiğini hatırlayın… 12 Eylül darbesi demişken 1974 Kıbrıs müdahalesi sonrası ABD ambargosuna karşılık kapatılan İncirlik Üssü tekrar stratejik ortağımız ABD’nin kullanımına sunuluyordu...
Neyse biz Büyükada’ya ve hikâyemize geri dönelim:
24 TEMMUZ ÖZGÜRLÜK GÜNÜ!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da Büyükada gözaltıları sorulunca “Onlar 15 Temmuz’un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya geldiler. İstihbarat üzerine gözaltına alındılar” demişti. Büyükada olayını araştırırken birbirinden ilginç olaylarla karşılaştık... Güvenilir kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler bizi önemli sonuçlara ulaştırdı. İstihbarat birimlerinin Büyükada’daki toplantıyı ta hazırlık aşamasındayken izlemeye başladığını belirtelim hemen. Burası çok önemli çünkü. Yani nefes alışlarına kadar haberdarlar. Af örgütü başkanının bağırıp çağırması bu yüzden. Gözaltına alınan Alman ve İsveç vatandaşlarının geçmişleri dikkat çekici. Alman Peter S. ayaklanma eğitmeni.
Düşünebiliyor musunuz. Adama soruyorsun mesleğin ne?
- Abi ben ayaklandırırım...
- Nasıl yani?
- Sosyal hareketlendirmeler yaparım.
- Anlamadım.
-Ya Gezi gibi filan yani. Hatırlasana gezi olaylarını. Ondan işte.
- Haaa…
Diğeri İsveç vatandaşı Ali G. O da atölye kolaylaştırıcı. Yani ayaklanmanın kolaylaştırılması için gereken enstrümanları sağlıyor! WhatsApp grupları var…
Grubun ismi çok ilginç:
“24 Temmuz’da birlikte özgürüz”
Soruşturma sürüyor. Ele geçirilen telefon ve cihazlardaki araştırma ve çözümleme işlemi devam ediyor. Zaten bu iki kişi oradaki 8 Türk’ü eğitiyor! Soruşturma devam ettiği için gözaltındaki Türk vatandaşlarının isimlerini yazmıyoruz. İsimleri, bağlantıları hepsi elimizde mevcut.
GRUP ÜYELERİNİN FETÖ İLİŞKİSİ..
Edindiğimiz bilgilere göre, gözaltına alınanların telefon ve haberleşme trafikleri de dikkat çekici. Hepsi bir şekilde ByLock kullanan FETÖ’cülerle ilişki içerisinde. Uzunca bir süredir hem de. Bu kadarı da tesadüf olabilir mi...
Biz devam edelim:
Büyükada’daki otelde görünürde dikkat çeken bir şey yok aslında! Alman ve İsveç uyruklu iki kişi, Türkleri toplamış eğitim veriyor...
- Bilişim teknolojileri
- Kapasite artırımı ve güvenliği
- Stres yönetimi
EMNİYET BASKINI OLURSA…
Ama kazın ayağı pek öyle değil… Güvenilir kaynaklardan ulaştığımız bilgiler bize eğitimin resmî adıyla gerçeğin çok farklı olduğunu gösteriyor:
- Güvenlik güçlerinin teknik takibinden kurtulma yöntemleri
- Emniyet baskınları sırasında verilerin hızlı bir şekilde gizlenmesi
- Mobil cihaz güvenliği, güvenli uygulamalar ve güvenli haberleşme