Filistin Özerk Yönetimi'nin başkanı Mahmûd Abbas, Filistin Devleti'nin uluslararası hukuk açısından geçerli olacak şekilde ilan edilmesi için, BM Genel Kurulu'na resmî talebde bulunmaya hazırlanırken..
Ve, HAMAS yetkilileri, bir mücadelenin sonunda elde edilecek olan değil de, uluslararası muamelelerle sunulacak olan bir devletin Filistin dâvasına hizmet etmiyeceğini, bunun uluslararası güç odaklarının bir oyunu olarak kalmaya mahkûm olacağını belirtirken..
Siyonist İsrail rejimi de, bir askerî emr-i vâkı' ile yeni bir sürpriz yapabileceğini hissettirecek şekilde tavırlar geliştirirken..
Ve, geçen yıl, BM. Genel Kurul konuşmasında, 2011 yılındaki Genel Kurul çalışmalarında uluslararası hukuk açısından teşekkül etmiş, varlığı kabul edilmiş bir Filistin Devleti ile birlikte olunması temennilerini dile getirdiğini unutan Amerikan Başkanı Obama, 13 ay sonra, Kasım-2012'da yapılacak başkanlık seçimlerinde yeniden seçilme ümidini tamamen yitirmemek için Yahudi lobisine olan ihtiyacını da gözönünde bulundurarak, BM. Genel Kurulu'nda kabul edilse bile, Filistin Devleti'yle ilgili diğer işlemlerin yapılacağı yer olan Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisini kullanabileceğini açıkça dile getirmiş bulunuyor..
Böyle bir çetrefilli tablo içinde, T.C. Başbakanı Erdoğan'ın da, hem de Amerika'da, bir televizyon proğramında, 'İsrail'le gerekirse savaşırız..' diyebilmesi, son derece önemli bir gelişme olup, bütün Ortadoğu'yu, hattâ dünyayı bir yangın yerine çevirebilecek mahiyettedir.