Çeçenya Putin'e neden lazım?

Çeçenya'daki savaş çoktandır Rusya'nın en önemli problemi. Şimdi analistlerin birçoğu artık, Kremlin için bu savaşın karlı olduğunu söylüyor. Ben bunun böyle olduğunun bazı sebeplerini belirlemeye gayret edeyim.

Putin'in yönetime geçmesi savaşı alevlendirmeden mümkün değildi. Herkesçe bilinen ev patlamaları ve sonrasındaki soykırım, kanlı rejimin sonraki döneminin sembolü oldu. Böylelikle en başından Çeçenya bu savaşa mahkûm edildi, çünkü orası hükümet kanatlarını destekleme yeri olarak seçildi.

Hükümetin bu savaştan ekonomik kazançlarının olduğunu söyleyemeye gerek yok düşüncesindeyim. Burada para aklama (güya 'yeninden kalkındırma'), petrol, silah ticareti, askerler için ise halktan haraç (temizlik operasyonlarında, kontrol noktalarında v.s.) söz konusu. Maalesef bu savaşın temel sebeplerinden biri. Bazıların cebinin dolması için siviller ölecek, ama savaşın meydana getirilmesi için daha başka bir takım dürtücü etkenler de var.

Burada temel olan, hükümetin merkezileştirilmesi ve onun tüm yetkilerinin tek elde toplanması. Böyle bir model arayan dış ve iç düşmanları biz defalarca gördük. Savaş şartlarında toplum kendi şartlarına göre daha kolay ayarlanabiliyor, insanlar olağanüstü tedbirlere hazır hale geliyor bazı hak ve özgürlüklerin yıkılması da dahil olmak üzere. 'Güçlü el' ve istihbaratın güçlendirilmesinden bahsedilmeye başlanıyor. Yine bürokratların cebine giden savunma için ayrılın bütçenin büyütülmesi de normal olarak karşılanıyor. Ülkede olağanüstü durum olduğunda, adet olduğu üzere halk birleşmeye ve merkezileşmeye yöneliyor.

Biz hükümetimizin Beslan trajedisinde nasıl oynadığını gördük. Putin sonunda, bölge başkanları, vali atamaları ve nispi parlamento seçimleri ile ilgili eski hayalleri gerçekleştirme fırsatı buldu. 'Uluslar arası terörizme' karşı insanlar bu tedbirleri memnuniyetle karşılıyor, bunun ne için olduğunu düşünen az. Aslında durum sağlıklı olarak analiz edilirse, her şeyin tam aksi ortaya çıkıyor. Okul baskınında Kremlin tarafından atanmış olan ülke başkanı rehinelerin ölümünü engelleyemedi. Ama devlet mekanizması işini yapıyor ve hepsi tartışmadan devlet başkanına inanıyor. Ona da bu lazım. Şimdi hükümetin tüm salahiyeti o gidişata toplanacak. İstihbarat maksimum olarak güçlendirilecek. Farklı düşünenlerle mücadele unutulmayacak. Kuzey Kafkas ülkelerine merkezin kararı üzerine hareket eden 'kendi adamları' atanacak. Biz bunu İnguşetya'da gördük ve devam edecek. Hükümetin yakın planlarında savaşın yayılması var ve bunun için de ' işini bilir' yönetimler lazım.

Ruslar ile Çeçen, İnguş ve Osetler arasındaki nefret de hükümet için çıkış yolu. Onlar için saldırganlık ve hoşnutsuzluğun hiçbir suçu olmayan insanlar arasına dökülmesi daha iyi. Halklar kendi aralarında savaşsın, Ruslar Putin politikasını desteklesin, hükümet ise kirli işlerini yaprak kanlarımızla zenginleşsin. Değilse, 'yabancıları' katledip yağmalayan organizatörler neden mahkeme salonlarında serbest bırakılıyor, neden Nazi grupları bugüne kadar hala varlar ve yayılıyorlar. Hâlbuki onların isimleri ve liderleri güvenlik organlarınca bilinmiyor mu?

Hükümetimiz bütün gücü ile müzakereye gitmemeye çalışacak, bu düğümün çözülmesini olabildiğince zorlaştırmak için, Çeçen savaşını daha da dolayacak. Bizler insanlıktan nefret eden rejime karşı birleşmeliyiz, yoksa biz hiçbir zaman barış görmeyiz ve her zaman kendimizi tehlike içinde hissederiz.



Marina Gorlenko"nun Chechenpress"te 16.10.2006 tarihinde yayımlanan yazısını Ajans Kafkas"tan Özlem Güngör çevirdi.



ajans kafkas