Cevapsız sorular, tutarsız bilgiler

Merve Kavakçı

Amerika"da tuhaf şeyler olmaya devam ediyor. İki kardeş Boston maratonunda hazırladıkları düdüklü tencere bombalarını patlatıyorlar. İddia bu. Aralarında onbeş saniye olan iki patlama üç kişinin ölümüne yüzlerce kişinin de yaralanmasına sebep oluyor. İçlerine çivi ve metal parçaları doldurulmuş olduğu söylenen düdüklü tencere bombalarının imha gücünü artırmak maksadıyla özellikle bu şekilde hazırlandığı söyleniyor. Çeçen asıllı iki gencin bir süredir Amerika"da oldukları da ekleniyor. Yaşadıkları Kırgızistan"dan ABD"ye göç etmiş olan aile bir süre önce bölgeye geri dönmüş. Çocuklarsa Amerika"da kalmışlar. Büyük olan ağabey altı aylığına anne ve babasının yanındaymış. Aynı zamanda İslam ile tekrar şereflenmiş Amerikalı bir genç kadınla evli, bir tane de kız bebekleri var. Genç kadının söylediği kendisi haftada yetmiş-seksen saat işte çalışırken eşinin bebeklerine bakıyor olduğu. "Herşey normaldi" diye de ekliyor.

Şimdi bunu burada bırakalım ve şu bilgiye göz atalım: saldırıların hemen akabinde ABD"deki bir çok eksper başında fikir beyan etmeye başladı. Dillendirilen ve paylaşılan bilgilerden bir tanesi olayın aydınlanmasının yıllar alabileceği uyarısını içeriyordu. ABD tarihindeki önceki tecrübelerden örnekler sunularak "bakınız şu ve şu hadiselerin aydınlığa kavuşması şu kadar sene aldı, o zaman bu da en az şu kadar sürelik bir çalışma sonucunda gün ışığına çıkartılabilecek bir olay" demeye getirerek muhtemelen halkın sabırsızlanma ihtimalinin önüne geçmek isteniyordu. Bu da tamam.
Böyle olmasına rağmen apar topar bir insan avı başlatıldı, Çeçen ağabey polisten kaçarken vurularak öldürüldü. Son yaptığı annesini arayıp onu sevdiğini söylemesiydi. Henüz on dokuz yaşında olan küçük kardeş de bir süre sonra yakalandı ve ölümcül sayılabilecek yaralar aldı. Ama ölmedi. Şimdi yaşı tutmamasına rağmen terör suçlusu bir erişkin olarak yargılanacağı günü bekliyor hastane odasında.
Anne ve baba şoktalar. Bölgeyi kastederek buralarda bir çok şeye alıştık ama bunu beklemiyorduk diyerek ABD"yi suçluyorlar. Sağlık problemleri de yaşayan anne-baba hem kaybettikleri oğulları için yas tutuyorlar hem de küçük çocukları için çok endişe duyuyorlar. Önce Amerika"ya geleceklerini söyleyen ebeveynler şimdiyse yürekleri parçalana parçalana çocuklarını görmeye gelemeyeceklerini söylüyorlar.
Bütün bunların ötesinde tuhaftır, aile bir süredir Amerikan istihbarat teşkilatı CIA"nın gözetlemesi altındaymış. Rusya istihbaratı da meğer ABD"li meslektaşlarını uyarmışlar.
Daha da tuhafı çocukların amcası yıllarca Türkiye"de görev yapmış olan CIA yetkilisi Graham Fuller"in kızı ile evliymiş.
Bu işin içinden çıkılır mı?..

yeniakit