28 Şubat post modern (siyonist) darbesinin sorumluları hakkında Ankara Cumhuriyet başsavcılığı tarafından kapsamlı bir soruşturma başlatılarak dönemin ilgili general ve bürokratlarının gözaltına alındığını sevinçle öğrendik.
Daha önce de, "28 Şubat ne zaman yargılanacak?" diye soruyorduk, umuyoruz ki bu soruşturma süreci, adil bir yargılama sürecinin başlangıcı olur.
Dönemin baş aktörlerinden Orgeneral Çevik Bir, Amerika'da yaptığı açıklamada "demokrasiye balans ayarı yaptık" diyordu; bunun ne anlama geldiğini Refah-Yol hükümetinin yıkılmasında, Kudüs Gecesi davasında, Refah Partisi'nin kapatılmasında çok iyi gördük.
Çevik Bir Paşa'nın "balans" dediği şeyin ne olduğunu, post-modern darbenin ardından JİNSA adlı Amerika'daki siyonist örgütten aldığı "üstün liyakat nişanı"ndan daha iyi anlamış olduk. Evet, o kendince "balans" diyordu, ama bu balansın, "siyonist rejimin çıkarlarına hizmet" olduğunu kendileri açıklamış oldular.
Eğer Türk Silahlı Kuvvetlerinde Genelkurmay 2. Başkanı mevkiinde bulunan bir general, "siyonist rejimin çıkarlarına hizmet etmek"ten "üstün liyakat nişanı" alıyorsa, artık ona sorulması gereken bir hesap olması gerek"
İnsanlık tarihinin en azgın ve müfsid topluluğu Siyonistlerdir; yine hak, hukuk adalet kavramları ekseninde düşünecek olursak; insan tarihinde işlenen en büyük cürüm de "Siyonistlerle işbirliği" yapmak ve "Siyonistlere hizmet etmek" olur.
Eğer Türkiye'de hak ve adalet tecelli edecekse, bir ülkenin seçilmiş yasal hükümetini yıkmak için darbeye teşebbüs eden, bundan öte ülkedeki tüm İslami camiaya topyekün savaş açan cuntacıların işlediği suçu tanımlamak için boyunlarına "siyonizme hizmet etme" yaftasını yapıştırmak gerekiyor.
İster Çevik Bir olsun, isterse bir başka cuntacı, ister asker olsun ister bürokrat, ister medyacı olsun ister sendikacı, ismi ve statüsü ne olursa olsun, "siyonizmin hizmetinde çalışan" herkes kayıtsız şartsız yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.
Küresel emperyalizm ve siyonizmin sanık sandalyesine oturtulmadığı bir 28 Şubat yargılamasının adil olduğuna hükmetmek yanılgıdan başka bir şey olamaz. Eğer bu yargılama sürecinde weshington ve Tel Aviv sanık sandalyesinde oturtulmazsa, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, er yada geçen bu yargılamayı gerçekleştirecek nesiller de gelecektir"
velfecr