Cezayir, bağımsızlığını kutluyor

Batı’nın ahlaksız tarihinin en önemli sayfalarındandı: 1543’ten 1827’ye kadar barış ve esenlik içerisinde yaşayan Cezayirliler, bu tarihten sonra Fransız sömürgecilerin eline düştü.

132 yıl boyunca Cezayir'i işgal altında tutan Fransızlar ülkede büyük bir soykırım gerçekleştirdiler ve yerli halkın inandığı değerlere karşı savaş açarak kendi dillerini konuşmalarını dahi yasakladılar.

Cezayir'in bağımsızlığının yıldönümünde Batılıların vahşetle dolu geçmişleri bir defa daha gündeme geldi. Soykırımcı Fransızlar, Avrupa tarihinin kirli sayfalarından olan Cezayir'de yüz binlerce Müslüman'ı acımasızca katletmişti. 132 yıl boyunca Cezayir'i işgal altında tutan Fransızlar ülkede büyük bir soykırım gerçekleştirmiş ve yerli halkın inandığı değerlere karşı savaş açarak kendi dillerini konuşmalarını dahi yasaklamışlardı. İspanyol saldırılarına karşı Osmanlı'dan yardım isteyen Cezayirliler 1543'ten 1827'ye kadar barış ve esenlik içerisinde yaşarken bu tarihten sonra ise Fransız sömürgecilerin eline düşmüştü.
Cezayir'in bağımsızlığının yıldönümünde Batılıların vahşetle dolu geçmişleri bir defa daha gündeme geldi. Soykırımcı Fransızlar, Avrupa tarihinin kirli sayfalarından olan Cezayir'de yüz binlerce Müslüman'ı acımasızca katletmişlerdi.

132 YIL BOYUNCA CEZAYİR'E VAHŞET YAĞDIRDILAR
1827 yılında 37 bin askerle Cezayir'i işgal eden Fransızlar 132 yıl boyunca Cezayir halkı ile savaştı. Müslüman halk yıllarca öldürüldü, en akıl almaz işkencelere uğradı, kadın, çocuk, yaşlı demeden katledildi. Özgürlük hareketleri acımasızca bastırıldı. Vahşi Avrupa gerçek yüzünü Afrika'nın bu güzel ülkesinde bir defa daha gösterdi. Sömürgecilik anlayışının bir gereği olarak kendileri dışındaki milletleri ikinci sınıf insanlar olarak gören Fransızlar işgal ettikleri tüm topraklarda olduğu gibi Cezayir'de de baskıya ve şiddete dayanan bir sistem kurdular. Cezayirlilerin kendi dillerini konuşmaları yasaklandı, evlerde dahi zorla Fransızca konuşturuldu. Halk ekonomik olarak da Paris'e bağımlı hale getirildi. Cezayir'i yöneten valilerin neredeyse tamamı ise masondu. 1911-1918 yılları arasında valilik yapan Charles Luland, 1925-1927 tarihlerinde valilik yapan Maurice Violette, 1930-1935 yılları arasındaki Vali Jules Garde ve 1935-1940 yılları arasındaki Vali Jacques le Beau masondu.

8 MAYIS 1945 SETİF KATLİAMINDA 45 BİN CEZAYİRLİ KATLEDİLDİ
İşgale karşı ilk direniş işgalin başladığı yıl olan 1827 yılında Emir Abdulkadir tarafından başlatıldı. Emir Abdülkadir 18 Kasım 1839'da da Fransa'ya karşı resmen cihad ilan etti. Mücadele sırasında binlerce Cezayirli Müslüman öldü ama bu ilk özgürlük savaşı kaybedildi. Cezayirliler bağımsızlıklarına kadar 16 büyük ayaklanma gerçekleştirdiler. 1931 yılında bu defa "Ulema Birliği" Cezayirlilerin zorla Fransızlaştırılmalarına karşı bir hareket başlattı. "Dinim İslam, dilim Arapça, vatanım Cezayir" sloganıyla örgütlenen Ulema Birliği'nin özgürlük hareketi de kanlı bir şekilde bastırıldı. Müslüman Delegeler Federasyonu'nun özgürlük girişimi de yine vahşi bir şekilde bastırıldı. 1943 yılında ise Ferhad Abbas önderliğinde bir grup, sömürgecilik döneminin sona ermesi, bağımsız bir devlet kurulması, yeni bir anayasa yapılması ve Cezayirlilerin yönetimde etkin olması ve tüm düşünce suçlularının serbest bırakılması gibi maddeleri içeren bir teklifle ortaya çıktı. 8 Mayıs 1945'te II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi vesilesiyle yapılan kutlamalar esnasında halk Cezayir bayrağı taşıyınca ortalık bir anda kan gölüne döndü. Fransız askerleri Cezayir bayrağı taşıyan kutlamacıların üzerine ateş açtı ve 45 bin masum insan bu olaylar esnasında can verdi. Tarihe Setif Katliamı olarak geçen bu olayların akabinde tüm siyasi faaliyetler yasaklandı. Binlerce Cezayirli vatansever hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklandı. Setif katliamından sonra geçen 10 yıl bağımsızlık hareketlerinin olgunlaşma süreci oldu.

1.5 MİLYON MÜSLÜMANI KATLEDEN FRANSA, CEZAYİR'İN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TANIMAK ZORUNDA KALDI
1 Kasım 1954'te direnişçi güçler tarafından yayınlanan bir bildiri ile Cezayir halkı bağımsızlık ve hürriyet için silahlı ayaklanmaya davet edildi. Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) ve Ulusal Kurtuluş Ordusu (ALN) bağımsızlık hareketinin öncüleri oldu. FLN Eylül 1958'de Kahire'de toplanarak Geçici Cezayir Hükümeti'ni kurdu. Cezayir'in bağımsızlığını ilan edene kadar pek çok köy Fransızlarca yakıldı, okullar ve camiler yıkıldı. Binlerce insanın canına mal olan bu süreçte 400 bin bağ söküldü, binlerce hayvan boğazlandı. 1.5 milyon Cezayirli, Fransa'nın şiddet uygulamaları sonucunda hayatını kaybetti. Yıllarca Cezayir'i yakan-yıkan, masum insanları, kadınları, çocukları ve yaşlıları katletmekten çekinmeyen Fransa, sonunda Cezayir halkının bağımsızlık sevdası karşısında yenik düştü. Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle 1959 yılında Birleşmiş Milletler'de yaptığı bir konuşmada Cezayir'e bağımsızlık tanınacağını açıkladı.

TÜRKİYE, CEZAYİR BAĞIMSIZLIK SAVAŞINA SİLAH DESTEĞİ VERDİ
1960 yılının Mart ayında TBMM bünyesinde Afrikalı Müslüman Halklarla Dayanışma Grubu kuruldu. Grubun amacı Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine destek vermekti. Başbakan Adnan Menderes'in talimatıyla Genelkurmay Başkanlığı'nın tayin ettiği bir general aracılığıyla, Libya üzerinden Cezayir'e, ciddi miktarda silah ve mühimmat sevk edildi. Cezayir'e bağımsızlık mitinglerine katılan Müslüman Anadolu halkı da Cezayirli kardeşlerinin yanında olduğunu gösterdi. Konya ve Bursa esnafının topladığı para bağımsızlık hareketinde kullanılmak üzere Cezayir'e gönderildi. Türkiye, Cezayir'in bağımsızlığını da kabul etti.

OSMANLI PAŞASI FRANSIZ KONSOLOSUNU DÖVDÜ
1543 yılından 1827 yılına kadar barış ve esenlik içerisinde yaşayan Cezayirliler, bu tarihten sonra Fransız sömürgecilerin eline düştüler. Osmanlı Devleti'nin son Cezayir Beylerbeyi olan Hüseyin Dayı, aldığı borçları bir türlü ödemeyen Fransa Konsolosu Delval'e hakaret etti ve yüzüne vurdu. Fransızlar da Dayı'yı cezalandırma bahanesiyle Cezayir'i işgal ederek 1834 yılında ülkeyi sömürgeleştirdiler. 1962 yılında kazanılan bağımsızlığa kadar, tam 16 büyük direnişin yaşandığı Cezayir'de bu hareketlerin her biri Fransız sömürge ordusu tarafından kanlı şekilde bastırıldı. Batı'nın karanlık yüzünü ortaya çıkartan bu baskınlar, insanlık tarihinin yüz karaları olarak kaydedildi. Fransa, Cezayir bağımsızlık hareketini durdurmak için 1958 yılı sonunda bölgeye 400 binin üzerinde asker gönderdi, fakat yine de Cezayirlilerin içindeki özgürlük ateşini söndüremedi.

CEZAYİR NERESİDİR?
Cezayir, yüzölçümü itibarıyla Sudan'dan sonra Afrika kıtasında en geniş topraklara sahip ikinci ülkedir. Ülkenin petrol, doğalgaz, demir, uranyum ve kurşun gibi önemli zenginlikleri vardır. Romalılar döneminde zorla Hıristiyanlaştırıldılar, fakat İslam ile özgürlüklerine kavuştular. 1514 yılında İspanyol saldırıları nedeniyle Osmanlı'dan yardım istediler. 1543 yılında Osmanlı idaresine geçtiler. Osmanlı, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin'i Cezayir Beylerbeyi tayin etti. Cezayirliler 1543 yılından 1827 yılına kadar barış ve esenlik içerisinde yaşarken bu tarihten sonra ise Fransız sömürgecilerin eline düştüler.

Vakit


Etiketler: Cezayir bağımsızlık direniş Fransa

Afrika Haberleri

Arap Baharı değil; Siyonizm Baharı(!)
Mısırlı Askeri Uzman: İran Demir Kubbeyi Şaşırttı
Darbeci Sisi, iade-i ziyarete geliyor
Mısır'dan İsrail-ABD önerisine ret
Dünya Ekonomik Forumu: Afrika'nın yarı iletkenlerde parlama zamanı geldi