Cezayirliler, Abdulaziz Buteflika'nın istifası sonrasındaki ilk cuma gününde, eski cumhurbaşkanının müttefikleri olan görevlilerin devletin zirvesinde kalmaması için "Hepsi gitmeli" sloganıyla protestolarına devam ediyor.
Buteflika'nın, aleyhindeki gösteriler karşısında istifa etmesinden sonraki ilk cuma günün her yaştan binlerce Cezayirli ellerinde bayrak ve pankartlarla başkentin sokaklarına akın etti.
Cezayirliler, Buteflika'nın müttefikleri olan kişilerin de görevden uzaklaştırılması yönündeki taleplerini sloganlarına, marşlarına, dövizlerine ve pankartlarına yansıttı. Gösterilerin sembolü haline gelen başkentin merkezindeki Posta Merkezi Binası'nın önünde her yaştan ve renkten binlerce Cezayirli, toplandı.
Göstericiler, Buteflika'nın istifasından sonra geçici cumhurbaşkanlığı görevini yürütecek yasama organı Millet Konseyi Başkanı Abdulkadir bin Salih, Anayasa Konseyi'nin başındaki Tayyib Bilayz ve istifadan bir gün önce atadığı Nureddin Bedevi'nin de aralarında bulunduğu kişilerin bulundukları görevleri terk etmesi yönünde sloganlar attı.
Cezayir'de bağımsızlık dönemindeki isimlerin kurduğu ancak sonrasında ülkedeki rejimin temelini oluşturan Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) aleyhine de göstericilerin sık sık slogan attığı duyuldu.
Protestolar sırasında televizyonda heyecanla konuşan gencin yerel lehçeyle sarf ettiği, "Hepsini temizlemek lazım" sözü, göstericiler tarafından pankartlarda ve sloganlarda sıkça dile getirilirken, bazı Cezayirliler de temizlik fırçalarıyla bu söze gönderme yaptı.
Cezayir'in Amazig kökenlilerini temsil etmek adına taşıdıkları sarı, yeşil, mavi bayraklar da birçok göstericinin üzerinde olduğu göze çarptı.
Buteflika rejiminin yakın ilişki içerisinde olduğu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yönelik tepkiler göstericilerin dövizlerine "Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin müdahalesine, hayır" sözleriyle yansıdı.
"Cezayir, Afrika'nın Türkiye'si olsun"
Gösteriler sırasında AA muhabirine konuşan Süfyan Mirahi (42), sömürge döneminde Cezayir'in Fransa tarafından tahıl ve turunçgil kaynağı için kullanıldığını bugünse yurt dışından tahıl ithal edildiğini anlattı.
Mirahi, ülkenin tek gelir kaynağı olan petrolden gelen yatırımın ülkenin kalkınmasından ziyade kişisel çıkarlar, taraftar satın almak ve "halkın öfkesini yatıştırmak için sosyal uyuşturucu" gibi kullanıldığını belirtti.
Cezayir'in elde ettiği petrol gelirleri, coğrafi konumu, genç nüfusu sayesinde büyük potansiyele sahip olduğunu ancak kötü yönetim kurbanı olduğunu vurgulayan Mirahi, "Ülkemizin sahip olduğu doğal kaynaklar ve coğrafi konumu nedeniyle Afrika'nın Türkiye'si olmasını istiyoruz. Ancak yönetimdeki lobiler, kendi günlük çıkarlarını ulusal çıkarlara tercih ediyor. Bu nedenle sadece Buteflika değil tüm sistemin temizlenmesini istiyoruz." diye konuştu.
Mirahi, Buteflika'nın istifa ettikten sonra kenara çekilmesini doğru bulmadığını aynı zamanda mahkeme karşısında hesap vermesi gerektiğine işaret etti.
Cezayirli Esnaf Cemal Kerimi (32) ise yaşanan toplumsal hareketin Cezayir'in geçmişteki acı tecrübelerinden ders çıkardığı için çok dikkatli hareket ettiğine dikkati çekti.
Cezayir'in son olarak 2001 yılında yaşadığı toplumsal olaylarda rejimin propaganda araçlarıyla göstericileri ayrılıkçı gibi göstermeye çalıştığını belirten Kerimi, bugünkü protestolarda sosyal medyanın geleneksel medyaya karşılık verdiğini paylaştı.
Kerimi, Cezayir'de yaşanan protestoların muhalefeti veya herhangi bir liderliği kabul etmediğini sadece gücünü sokaktan aldığını belirterek, söyleyecek sözü olanların sokaklara inmesi gerektiğini dile getirdi.
Cezayir sokağının istediği değişiminin ancak şeffaf seçimler aracılığıyla olacağına, bunun da geçiş dönemini yöneten eski rejim unsurlarının devlet kademesinin zirvesindeki rolüyle mümkün olmayacağının altını çizen Kerimi, şunları söyledi:
"Eski sistemden kimsenin kalmamasını istiyoruz. Bu halk hareketini üstlenmek isteyen muhaliflere de güvenmiyoruz. Herkesin güvenini kazanmış dürüst insanları istiyoruz. Cezayir'de halkın güvenini kazanmış bir sürü isim var. Bu geçişi onlar yönetmeli."