New York Times gazetesi, Cheney'nin, 2002'de, terörist olduğundan şüphelenilen bir grubu yakalamak için New York eyaletinin banliyölerinden Buffalo-Lackawanna'ya askerî birlik göndermeyi teklif ettiğini yazdı. Habere göre Cheney'nin yanı sıra bazı savunma bakanlığı yetkililerinin de desteklediği 'orduyu kullanalım' önerisine dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'ın da aralarında bulunduğu bir grup karşı çıktı. Dönemin ABD Başkanı Bush da ordu yerine tutuklamaları Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) yapmasına karar verdi.
ABD anayasasında ve diğer yasalarda askerlerin yerel baskınlarda kullanılmasının yasaklanmasına rağmen Cheney ve destekçileri, El Kaide ile ilişkili olduklarından şüphelenilen kişilere karşı düzenlenecek bir tutuklama operasyonunun adli bir konu değil ulusal güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini savundu. New York Times, Dick Cheney ve diğer bazı isimlerin, adalet bakanlığının 23 Ekim 2001 tarihli bir bildirisine atıfta bulunduğunu da kaydetti. Söz konusu bildiride Amerikan Başkanı'na 'ABD içinde faaliyet gösteren uluslararası ve yabancı teröristlere karşı orduyu kullanma' yetkisi veriliyor.
TANKLAR KARGAŞAYA YOL AÇARDI
Adını vermemek şartıyla gazeteye konuşan dönemin hükümetinden bir isim, böyle bir meselede çizgiyi aşarak orduyu devreye sokmanın alınmaya değer bir risk olmadığı yönünde bir düşüncenin olduğunu dile getirdi. Bir başka eski yetkili de 'Amerikan ordusunun bir Amerikan şehrine girip insanların kapısını çalması nasıl görünürdü?' diyerek eleştirisini dile getirdi. Şüphelilere karşı operasyonun düzenleneceği Buffalo-Lackawanna bölgesinin polis şefi James L. Michel de 'Sokaklarda ilerleyen tanklar olsaydı, şehirde büyük bir kargaşa çıkardı.' diyerek askerin yapacağı bir müdahalenin risklerine dikkat çekti. New York eyaletinin Lackawanna şehrinden olan 6 genç Yemen kökenli Amerikan vatandaşı, Afganistan'da El Kaide'nin El Faruk kampında eğitim aldıklarının tespit edilmesinden sonra Eylül 2002'de FBI tarafından tutuklanmıştı. Grup üyeleri terörle bağlantılı suçlardan yargılandıkları davalarda 7 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı.