CHP’nin sorunu yapısal. Aşamazsınız. Geçmişi sorunlu, ideolojisi sorunlu, adı sorunlu, hukuki durumu sorunlu.
Tek Parti döneminin kamburunu sırtında taşıyan bir partinin bu milletten destek alması mümkün değil. Zaten 1950’den bu yana da böyle. Bu gerçeği kabul etmek istemiyorlar ama, bu böyle. CHP köklü bir marka tamam, imtiyazları var, belli bir yaşlı tabanı var. Anayasanın başlangıç bölümü, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler CHP’nin parti programından alıntılanmış. Bu da bir imkan. Ama tabi, haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder. Bunlar önemli. Ama aynı zamanda riskler de söz konusu.
Düşünsenize, Anayasanın amir hükmü olarak, her kamu görevlisi, hatta öğrenciler bile, darbe anayasasının içine sıkıştırılmış CHP programına sadakat yemini etmek zorunda. Halkın şuuraltında tek bu sebep bile CHP’yi mahkûm etmek için yeter de artar bile. Darbeci Kemalistlerin kafasına göre bu bir güç kaynağı olacaktı ama, bu dayatma zaman içinde bünyenin reddettiği alerjik bir reaksiyona sebeb oldu..
CHP’nin özgürlükçü değil baskıcı bir zihniyete sahip olduğunu göstermek için bu örnek bile tek başına yeter de artar bile..
CHP’nin resmi ideolojisinin ne olduğunu bilen var mı? “Kemalist” diyeceksiniz de, CHP’nin Kemalizm’den anladığı ne? 6 ok deseniz 6 okun neresinden tutacaksınız? Laiklik mi? Kendi ideolojisini dinleştiren bir parti değil mi CHP? Laiklik onların kafasında dine karşı bir din sanki. “Türk’ün Dini Kemalizm”di değil mi? “Dinde reform” projesi, yani “Ilımlı İslam” projesi FETÖ’den önce CHP’nin fikri idi. Bu fikrin sözcülüğünü de erken dönemde Moiz Kohen, namı diğer Tekinalp ile 1950 sonrası Osman Nuri Çerman’dı.
CHP’nin laikliğinin ne olduğunu anlamak isteyenler, ister Mustafa Kemal için Behçet Kemal Çağlar’ın yazdığı “Yeni Mevlid”e ya da “Türkün Yeni Amentüsü”ne bakabilirler.. İsterseniz “Cumhuriyetin 10. Yıl Albümü”ne bakın.
CHP var olmak istiyorsa adını da değiştirecek, amblemini de..
Adı, “Cumhuriyet Halk partisi”. Dikkat buyurun “Cumhuriyetçi” değil. “Cumhuriyet” isimli bir parti. “Cumhuriyet Merkez Bankası”, “Cumhuriyet Savcısı” gibi bir isim.
Sahi, “Cumhuriyet” ne demekti? “Cumhur” ne demek. Halk mı? Yok canım, öyle olsaydı “Halkçı Halk Partisi” olurdu. Cumhur “Çoğunluk” demek. CHP “Çoğunlukçu Halk Partisi” demek. CHP “Çoğunlukçu Azınlık Partisi” oldu. İronik bir durum söz konusu burada.
CHP’nin amblemi ne anlama geliyordu? 6 ok: Devletçilik, Laiklik, Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, İnkılapçılık. Laiklik ilkesini anlatmaya çalıştım. CHP laik, maik değil. Laikliğin ne olduğunu da bilmezler. Mesela Fransa’nın Alsace Laurenne eyaletinin laiklik kuralları ile yönetilmediğini de bilmezler. Bilmediklerini de bilmezler. Strasbourg bu eyaletin başşehri.
CHP Sosyalist Enternasyonal’e üye ama, sosyalist mosyalist değil. Sosyal demokrat, demokratik sol, hatta sol bile değil.. En çok aldıkları yerlere baksanıza. Etiler, Beşiktaş, Kadıköy, İzmir, sahil kesimi filan..
Devletçi deseniz “Devletçi” de değil. TÜSİAD’çıların çoğu CHP’li. Herkes DİSK CHP’ye yakın diye düşünüyor ama TİSK üyeleri de öyle. Cumhuriyet gazetesi gibi, Cumhuriyet gazetesi sol geçinir ama patronların desteklediği bir sol gazetedir. Bu durum, Marksist PYD karargâhında ABD bayrağı gibi duruyor. Sabancı’nın katili Marksist kızın NATO karargahının bulunduğu ülkeye sığınması gibi..
Eee, bu işler böyledir. F.Gülen’in 3 sponsorundan biri MİT-CIA bağlantısındaki kilit adam general Fuat Doğu, ötekisi Diyanet’te başkan yardımcısı Yaşar Tunagür, 3. adam CHP Genel sekreteri Kasım Gülek. Oh ne ala memleket. Gülen’e tek kişilik şefaat yetkisi verilecek olsa onu kullanacağı kişi Ecevit olurmuş. Devletçi değil, laik değil, cumhuriyetçi değil de, halkçı mı? Halkın % 75’inin reddettiği, halkın inanç, tarih, kültür, geleneği ile sorunu olan bir parti CHP.
Bakın inkılaplar yeni bir şey getirmedi, var olanlar arasında sadece “İslami” olanı yasakladı. Osmanlı’da Latince de vardı, batı tarzı giyim de, miladi takvim de vardı. Ölçü ve tartılar da çoklu sistemle idi. Her türlü eğitim kurumu da vardı. Geçin bunları.
CHP inkılapçı bir parti değil, aksine Türkiye’nin en muhafazakar partisidir.. Değişime en çok direnen partisidir. Dayandığı kavram ve kurumlar 19. yy’da kaldı. “İnkılapçı Muhafazakar Parti” gibi bir parti adı olur mu? Adı olmasa da aslı var işte.
Milliyetçilik desek, dayandığı kavram ve kurumlarla, uluslararası referansları ile CHP milliyetçi değildir. CHP’lilerin ömrü milliyetçilerle mücadele içinde geçmiştir. Sosyalist Enternasyonal’e üye olmak isterdi, eğer bu gün öyle bir enternasyonal olsa. İnönü “Millet düşmanınızdır” diyorsa nasıl CHP “Halkçı” oluyor.. İsmet İnönü şöyle diyor hatıratında: “Kafileyi durdurdum. Subayları bir kenara topladım içinde bulunduğumuz vaziyeti bilesiniz. Bundan başka subay olarak da yerinizi bilmelisiniz. Padişah düşmanınızdır. Yedi düvel düşmanınızdır. Bana bakın, dedim. Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır.” Kaynak: “İnönü’nün hatıraları: Milli Mücadele”, Ulus, 17 Mayıs 1968
Savaş yıllarıymış, isyanlar varmış. Ya hu durum ortada. Mızrak çuvala sığmaz. Milletin inanç, tarih, kültür, gelenek, her şeyine savaş açmış bir kadronun liderlerinin dilinden dökülen ifadeler bu.. Jakobenliğin bu kadarına kılıf bulmak zor. Sonra da gidip “Yunan’la kardeş” olacak, Venizelos ile kol kola gireceksin..
CHP bankası olan bir “sol” partidir. O “Çoğunlukçu” “Azınlık Partisi”dir.
Ha! Bu arada Böke hanımefendi partideki görevinden istifa etmeden önce Amerikan elçiliğinden birileri ile telefonla görüşmüş. Rothschild’i de arasaydı bari.
Bu arada; Gürsel Tekin demiş ki; “Hükümet ne zaman sıkışsa CHP’de bir gedik açılıyor, yaşananlar hükümetin tuzağıdır. İyi bu konuyu da Anayasa Mahkemesine götürün, yok yok kılıf bulamazsınız, hükümeti AİHM’e, Avrupa Konseyine filan şikayet edin..”
CHP’liler keşke başkalarını suçlamak yerine gerçeklerle yüzleşseler ve “biz nerede yanlış yaptık” diye sorsalar!
Sahi, kardeşi Kılıçdaroğlu’nun kardeşi “abim gidici” demiş. “Olağanüstü kongre yok” diyorlardı, varmış. Bakalım ne olacak!
Size söyleyeyim CHP iflah olmaz. Göreceksiniz hem ağlayacak hem gidecekler. Her gün biraz daha eriyecekler. Amerikalı, Alman, İngiliz, Fransız dostları da CHP’ye omuz vermekten yorulmuştur artık. Yeni bir “Merkez Sol Parti” fikri masada ama, CHP varken o da olmaz.
CHP miadı dolan bir parti. Varlığı misyonu için imkan değil risk oluşturuyor. CHP dönemi bitiyor. CHP yolun sonuna geldi. CHP için başlayacak dönem, sonun başlangıcı olacak. Kim gelirse gelsin yeni yönetim tasfiye memuru olarak görev yapacak. Ya da delegelerin atadığı bir kayyum!
CHP’nin “keskin sirke politikası” küpüne zarar verdi. Ve CHP için bugün gelinen nokta “Tarihin sonu”dur. Selam ve dua ile..
yeniakit