-CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ KILIÇDAROĞLU:
-''YASA DIŞI BİR İŞLEM VARSA BUNUN ÜZERİNE HUKUK NORMLARI KULLANILARAK, HUKUK İÇİNDE KALINARAK GİDİLMELİ''
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak ''Yasa dışı bir işlem varsa bunun üzerine hukuk normları kullanılarak, hukuk içinde kalınarak gidilmeli'' dedi.
Parti çalışmaları kapsamında Amasya'ya gelen Kılıçdaroğlu, CHP Amasya İl Başkanlığında, gündemdeki konularla ilgili açıklama yaptı.
Ergenekon soruşturması kapsamındaki bazı gözaltına alınmalarla ilgili eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, hukuk kuralları içinde suçla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Gözaltına alınma sürecinde hukukun zorlanmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Yasa dışı bir işlem varsa bunun üzerine hukuk normları kullanılarak, hukuk içinde kalınarak gidilmeli. Bu kişiler yargının önüne çıkarılabilir, buna saygı gösteririz ama hukuk hukuksuzluğa yol açmamalı. AB'nin öngördüğü hukuk normları neyse, çağdaş ülkelerin öngördüğü hukuk normları neyse, o normlar içinde kalarak mücadele sürdürülmeli. Temel kıstasın bu olması gerekir. Hukuk hukuku zorlamamalı. Hukuk insan haklarına, kişilere saygılı olmalı.''
Partisinin Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi için çaba gösterdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Çok partili rejimi getiren bir partiyiz. Bizim kadrolarımız cumhuriyeti kuran kadrolardır. İnsan haklarına, demokrasiye saygılıyız. Demokrasiyi çoğulculuk olarak görüyoruz. Çoğunluğun azınlığı ezdiği bir rejim olarak görmüyoruz. Yargının bağımsız olmasını istiyoruz. Bağımsız olan bir yargı sadece CHP'nin, sadece diğer siyasi partilerin değil her bireyin, her kurumun gerçek teminatıdır.''
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmalarla ilgili yaptığı açıklamaya karşılık AK Parti sözcülerinin açıklamalarını nasıl karşıladıkları yolundaki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, amaçlarının insanların mağdur edilmemesi olduğunu söyledi.
''Hiçbir şeyden korkmayız, çekinmeyiz. Çünkü hukuku savunuyoruz, insan haklarını savunuyoruz, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz, anayasal kuralları savunuyoruz'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bunları savunmak suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Mağdurların haklarını korumak suçsa korumaya devam edeceğiz. 80 yaşındaki insanı gece yarısı alıp sorgusuz sualsiz içeri tıkarsanız bunlar doğru değildir. Bana hiç kimse şunun yanıtını vermiş değil şu ana kadar. Bir gazeteci, bir yazar uzun zamandır hapishanede, niye hapiste olduğunu kimse bilmiyor. İddianame var, iddianame tam bir dedikodu malzemesi, kişilerin özel hayatları bu iddianamede yer alıyor. 2 bin 400 sayfalık iddianame olmaz. Eski bir Yargıtay Başkanı olan Sami Selçuk bile ''20 yıllık meslek hayatımda böyle bir iddianame görmedim'' diyorsa bu çok önemlidir. Bunu söyleyen kim, Sami Selçuk. Bu ülkede Yargıtay cumhuriyet başsavcılığı yapmış birinin evini basıyorsunuz ve bu kişi cumhuriyetin temel değerlerini korumakla yükümlü bir kişi. Görev yaptığı sürede bu kişiden intikam almak istiyorsanız bu yola başvurmanız yanlış. Demokrasi adına böyle bir şey yapılamaz, bu doğru değil.''
ERGENEKON, CUMHURİYETTEN İNTİKAM ALMA DAVASIDIR
Ergenekon soruşturmasının başka yönlere çekilmek istendiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''O nedenle, Ergenekon davasının nereye uzanacağı artık önemini tümüyle kaybetmiştir. Ergenekon davası, cumhuriyetten intikam alma davasıdır, ona dönüşmüştür. AK Parti'yi eleştirenleri gözaltına alma sürecidir bu süreç. Bu süreci daha önce de söyledik. F tipi örgütlenenin getirdiği bir süreçtir bu. Cumhuriyetten intikam almak isteyenler var ama bunlar gidip sonunda hukuka çarpacaklardır. Gereken dersi alacaklardır. Bu süreç belki biraz sancılı olacaktır ama doğrular her zaman ortaya çıkacaktır.''
TELEFONLARIN DİNLENMESİ
Telefonların dinlenmesine de değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de çok sayıda kişini dinlendiğini savundu.
''Kişiler eğer dinlenecekse bu mutlaka yargı kararıyla olmalıdır. Ama 70 milyon izlenir diye bir hukuk normu olmaz'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Türkiye'deki herkes izleniyor. Böyle bir şey olamaz. Hangi yüzyılda yaşıyoruz? Despot bir iktidarla mı yaşıyoruz, faşist bir yönetim mi var Türkiye'de yoksa anayasal hukuk düzeni mi var? Eğer öyleyse 70 milyonun izlendiği bir mahkeme kararı olamaz. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üzerine düşeni yapmıştır. Türkiye'de hukukun egemen kılınmasını istemektedir. Umuyoruz hukukun yol açtığı bir yanlışlık yine hukuk normları içerisinde giderilmiş olur. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu daha önce Yargıtayda bu konuda suç duyurusunda bulunmuştu. Ama o suç duyurusu ne kadar dikkate alınır önümüzdeki günlerde göreceğiz. Burada asıl görev siyasi iktidara düşmektedir. Hiçbir kuruma 70 milyonu izleme yetkisi verilmemelidir.''
Kılıçdaroğlu, daha sonra kent merkezini gezerek esnafı ziyaret etti.
ajanslar