CHP ve faşizm…

Yeni Şafak'ta Ali Bayram Oğlu Yazdı :CHP ve faşizm…

 


CHP ve faşizm


Anayasa Mahkemesi kararından bir süre sonra Başbakan Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanını TBMM'nin seçmesinden yana olduğunu, 22 Temmuz'dan sonra siyasi manevralara girmeyeceğini ilan etti. Anayasal çoğunluğa sahip olsa bile uzlaşma yoluna gideceğini söyledi"

Siyaseten akıllı davrandı Erdoğan"

Seçim sonrasına yönelik "kriz beklentisi"ni biraz daha aşağı çekti, "siyasi gidişat"a ağırlık koyarak siyasetin kumandasına biraz daha hakim oldu.

Ancak hiçbir şey bedelsiz değildir"

Erdoğan'ın yaptığı açıklamayla risk aldığı söylenebilir.

Gerçekten gerek seçmeni açısından, gerekse seçim sonrasına yönelik bir angajmanda bulunarak, rakiplerine yeni hareket fırsatı vererek bir ölçüde risk almıştır Erdoğan"

Nitekim Baykal fırsatın üzerine şimdiden atladı. Dün itibariyle ve Hürriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök vasıtasıyla, AK Parti'nin itiraz edeceği bir formül arayışına girişti.

Zekâsı satıhta her eylem gibi bu eylemin de amacı aşikar:

Siyasi mücadele adı altında yeni bir kriz ihtimalini devrede tutmak, mümkünse yeni bir krizi körüklemek... Gerçekten de Baykal'ın bu uzlaşma önerisini "siyaset dışından birini seçelim" diyerek daha şimdiden tıkaması başka türlü açıklanamaz.

Baykal, şu aşamada geri duran ya da geri durmak zorunda kalan askeri otoritenin önünü açmak için çırpınıyor. Bilin ki, "Öyle bir aday bulalım, asker de memnun olsun", bu çırpınmanın sözle dışa vurmasıdır.

Daha önce de benzeri olmadı mı?

367 fikrini ortaya atan, bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürerek sistemin tıkanmasına ve "askerin devreye girmesine zemin hazırlayan, asker adına konuşan ve askerin muhtıra vermesini mümkün kılan girişimi başlatan CHP değil miydi?"

Şimdi meydanlarda kimden, nasıl, ne adına oy istiyor Baykal?

CHP'nin liderinin öyledikleri arasında en çok dikkat çekeni, yeni bir krizi ve tıkanıklığı nasıl üreteceği ise, varın bu partinin içinde bulunduğu durumu siz tanımlayın"

Balık baştan kokar"

Lider yeni tıkanıklık krizlerinin peşinde koşarken, CNN'nde Ahmet Hakan'ın programında bir CHP'li milletvekilli, Atilla Kart, yeni oyunlarla ilgili yeni açıklamalarda bulunuyordu. Kart'a göre cumhurbaşkanlığı için halk oylaması meselesi kadük hale dönmüştü. Yani bir meclisin kendi yasama döneminde bitiremediği işlemlerden birisiydi ve bir sonraki dönemde geçerliliği olmazdı. Referandum kanununun çıkmış ve resmi gazetede yayınlanmış, bitmiş bir işlem olması, 21 Ekim'deki sandığın, yani oy kullanmanın ise sadece kanuna ilişkin uygulamayı ifade ediyor oluşu, CHP'li milletvekilini ilgilendirmiyordu.

Bir bakıma haklıydı Kart. Bu ülkede, 367 fikri ciddiye alınmazken, bir anda anayasal hüküm haline dönüştürülmemiş miydi?

Nasıl açıklayacaksınız CHP'nin bu tutumunu, bu durumunu?

İyi niyet eksikliğiyle mi?

İyi niyet eksikliği gün gibi aşikar olsa da durumu açıklamaya yetmiyor.

Durumu açıklayan CHP'nin niteliğidir.

Bugün Türkiye'de "iki faşizan dalga" vardır. Bunlardan birisi devlet, diğeri sokak kaynaklıdır. CHP, faşizan eğilimler bile olsa, sokağa dair hiçbir şeyi temsil etmemektedir.

Bugünün CHP'si, devlet merkezli faşizanlığın en açık, en önde gelen temsilcisidir.

Yeni Şafak-Ali Bayramoğlu

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Acar Medya Nifak Çetesini İfşa Etti (VİDEO)
Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine