CHP bu, neyi tutsa elinde kalıyor. Altın tutsa bakıra dönecek.
Laikçi geçinir, ideolojisini dinleştirir,
Cumhuriyetçi geçinir, azınlıktır, azınlıkçıdır.
Türbeye karşıdır, adını Anıtkabir koyar yoluna devam eder.
Batılılara karşı kurtuluş savaşı verdik değil mi, Taksim’e anıt heykel diktirir, heykeli yapan İtalyan, heykeldeki kişilerin bazıları işgal kuvvetleri komutanıdır. Kurtuluş bayramında törenle çelek koyduğunuz anıtta işgal kuvvetlerinin komutanları da vardır..
Kızlarda evlilik yaşını istismar ediyordu, 15 yaş teklifi CHP’nin teklifi çıktı.
Sağcı desen, sağcı değil. Solcu desen solcu değil. Ama her zaman iflas olmaz bir muhaliftir..
Bir zaman eroini serbest bıraktılar. Sigarayı askeriye eli ile topluma dayatan da CHP’dir.
CHP’nin milliliği “rakı” kadar bir milliliktir. Hani rakı “Türk’ün milli içeceği”ydi ya!
CHP’liler “Anadolu yaylalarında çıplak ayakları ile şaraplık üzün ezen Normandiya köylülerini arar”lar.
Bizim “Yavru kurtlar” aslında Faşist İtalya’nın “Terbiye diktatörlüğü”nü örnek alan “Kara gömlekliler”dir.
Hitler’in doğum gününe heyet olarak boşuna katılmıyorlar yani.
CHP “Türk’ün yeni amentüsü”dür.
CHP “Türkçe ezan”dır.
CHP “Yeni Mevlid”dir.
CHP “Halkçı” desen halkçı değil, “Milliyetçi” desen milliyetçi değil, “İnkılabçı” desen inkılabçı değil. Türkiye’nin en muhafazakar partisi bugün. “Laikçi” desen, laikçi değil, “Cumhuriyetçi” desen cumhuriyetçi değil. CHP “Devletçi” mi? O da değil. Peki bunlar ne’ci?
İnkılabların hiçbiri Osmanlı’ya yabancı, Osmanlı’da yeni bir şey değildi. Miladi takvim, şapka, kıyafet, ölçü-tartı, CHP’nin yaptığı, İslam’a - Müslümanlara ait olanı yasaklamak oldu..
Zaten CHP dediğin İttihat Terakki’nin siyasi ayağı idi. Askeri kanat Osmanlı’yı yıktı, halk bir kurtuluş savaşı verdi. Savaşı veren Kuvayı Milliye ve Müdafa-ı hukuk cemiyetleri Hilafeti ihya etmek istiyordu. Meclisi bu akıl ve irade kurdu. 2. Meclisi İttihat Terakki’nin siyasi kanadı olan CHP ele geçirdi. Bakmayın CHP’nin kendini Kuvay-ı Milliye ya da Müdafa-i Hukuk’un devamı gibi göstermesine.
CHP’nin tek bir alameti farikası vardır, o da din ve dindar karşıtlığıdır. Onun dilinde din “irtica”, dindar “mürteci”dir. CHP’nin halkın dini, geleneği, tarihi ile sorunu vardır.
Kılıçdaroğlu da aslında böyle bir partiye en çok yakışan birkaç kişiden biridir.
Afrin’de ele geçirilen belgeyle büyük bir skandal ortaya çıktı, hatırlarsanız. Terör örgütü Afrin’de camilere yasaklar getirdi. Cenaze namazı, Cuma hutbeleri, hoparlörden Kur’an-ı Kerim okunmasını yasakladı. Zeytin Dalı harekatıyla PKK’nın gerçek yüzü belgeleriyle birlikte bir kez daha ortaya çıktı.
PKK 3 büyük yanlış yaptı! İslam’a karşı tek parti CHP’si gibi, BÇG gibi davrandı. Cuma namazına, cenaze namazına bile izin vermedi. Kur’an-ı Kerim’e bomba yerleştirip tuzak kurdu. Selahaddin’in çocukları bunu affetmez. Bunlar güya, sosyalistti, Marksistti, bu solcuları da Amerika’ya sattı. Solcular ve Kürtçüleri aldattı. PKK ve PYD Liberal Kürtleri de aldattı. İşgal ettiği yerlerde insan hakları, adalet diye bir şey yoktu. Demokrasi filan hak getire. Katı, faşizan bir diktatörlük. Tek parti CHP’sinin kötü bir örneği idiler.
TSK ve ÖSO, Afrin ilçe merkezine girdi. PKK’nın karargahlarına yapılan baskınlarda ağır silahlar, tuzaklar, patlayıcılar göze çarptı. Bir de evrak klasörleri bulundu. Terör örgütünün kurmayı planladığı terör devletinin şemaları ele geçirildi. O belgeler arasında PKK’nın İslami yasakları da vardı. Afrin 5 yıldır PKK işgalindeydi. O belgeler, 2013’ten bu yana büyük çoğunluğu dindar Müslüman olan Afrin halkının dini görevlerini yerine getirmelerine karşı çıkıyor, ısrar edenler cezalandırılıyordu. Öyle ki, PKK’lılar cenaze namazını yasakladı. Terörist cenazelerinde ne dua okunuyordu, ne namaz kılınıyordu. Cenazeler PKK marşlarıyla ve saygı duruşu, alkışlarla defin işlemi yapılıyordu. Camilerde Kur’an-ı Kerim okunması yasaktı. Hoparlörden Kur’an-ı Kerim okunmasına izin verilmiyordu. Cuma hutbeleri örgüt propagandasına alet ediliyordu. Kamuda çalışanların da namaz kılmasına izin verilmiyordu. Namaz kılanlar fişleniyordu.
Afrin operasyonu PKK ve PYD’nin çirkin yüzünü bütün çıplaklığı ile gösterdi. PKK ve PYD bu haliyle Selahaddin’in çocuklarını haçlı ordusuna, Siyonistlere asker yapma aracına dönüşmüştü.
PKK ve PYD intihar etti. Afrin operasyonunda suçüstü oldular.
Bunlar, bölgede kendilerine destek vermeyen Kürt aşiretlerinin çocuklarını zorla ellerinden aldılar, direnenleri infaz ettiler. Kızları, çocuk yaşta erkekleri silahlandırıp çatışmaya sürdüler.
Uyuşturucu işini zaten herkes biliyor. İstihbarat örgütleri ile işbirliği yaparak bölge ülke ve halklarına ihanetleri de artık herkesin gördüğü, bildiği bir gerçek.
CHP, FETÖ, HDP, bunlar çok farklı yapılar değil. PKK, PYD, DAEŞ, KCK, neyse, sloganları farklı olsa da aynı kaynaktan besleniyorlar. FETÖ ve BÇG kendi arasında çatışsalar da, sonunda aynı karanlık odaklara hizmet ediyorlar. Her ikisi de aynı şeytani oyunun aktörleri, her ikisi de aynı karanlık planların piyonu.. Yok aslında birbirlerinden pek farkları, tek farkları adları. Büyük patron kumarhane patronu gibi, kim kazanırsa kazansın, hep “o” kazanıyor.
Ama hâlâ birileri bu gerçekleri görmüyor. Görmek istemeyenden daha kör kim olabilir. FETÖ ya da PKK, DAEŞ’e katılanlar, ya da başkalarına kafayı kiraya verenler; gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Onları uyarsanız da, uyarmasanız da bir. Gerçek şu ki, onlar cahildirler, bilmiyorlar. Çoğu kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar.
Bazıları derin uykularından uyandıklarında çok geç olabilir. Ama sonuçta karar kendilerinin.
Selâm ve dua ile.