Salih Tuna / Yenişafak
Kılıçdaroğlu'nun Meclis'i boykot kararını kurmaylarıyla birlikte değerlendirdiği gizli toplantının ses kaydını adamımız Şinasi ele geçirdi. Bize de yayımlamak kaldı tabii.
Hadi ne duruyorsunuz, kemerlerinizi bağlayın; şenlik başlıyor:
KILIÇDAROĞLU: Bu işin sonu nereye varacak arkadaşlar? Tamam, boykotumuzu yaptık; arkadaşlarımızı satmayız, Meclis'e gelmezlerse yemin etmeyiz dedik ama şimdi ne yapacağız?
1. ADAM: Sayın genel başkanım, Fatih Altaylı'ya verdiğiniz yanıt harikaydı; hep böyle devam edin lütfen.
KILIÇDAROĞLU: Hangi yanıt?
1. ADAM: Yemin etmeyeceksiniz de ne olacak; 4 yıl boyunca Meclis çalışmalarına katılmayacak, komisyonlarda yer almayacak mısınız diye sormuştu da, 'Hiç endişe etmeyin... Hep beraber göreceğiz...' demiştiniz ya, onu diyorum.
KILIÇDAROĞLU: İyi de kardeşim, hep beraber neyi göreceğiz ben de bilmiyorum ki... Bilsem niye 'Bu işin sonu nereye varacak' diyeyim?!
2. ADAM: Şimdi yandaş köşe yazarları 'çarkçı' muhabbetine başlarlar yine...
KILIÇDAROĞLU (Sözünü keser, sert): Başlarlarsa başlasınlar. İnsan illaki bildiği şeyi mi görür; bilmediği şeyi göremez mi yani?!
3. ADAM: Sayın genel başkanım, ben şahsen çok endişeliyim. Bu adamın sağı solu belli olmaz; kolpa yaptık altında kalmayalım.
KILIÇDAROĞLU: Hangi adamın?
3. ADAM: Başbakan'ın...
KILIÇDAROĞLU: Sen öyle birden şey edince, Baykal'ı mı Önder Sav'ı mı kastediyor diye ikilemde kaldım.
3. ADAM: Onların sağı solu belli olsa ne olur olmasa ne olur; en fazla kongreye zorlarlar!
KILIÇDAROĞLU: Başbakan'ın sağı solu belli olmayacak da ne olacak?! 'Muhalefet ister gelsin ister gelmesin, Meclis'in çalışmasına engel hal yoktur' diye rest çekti de n'oldu? Verdim cevabını işte.
1. ADAM: Çok affedersiniz sayın genel başkanım; hangi cevaptı; ben kaçırdım galiba.
KILIÇDAROĞLU: AKP Anayasa'yı ihlal ederse biz de ederiz dedim ya!
1. ADAM: Biz Anayasa'yı nasıl ihlal edeceğiz ki...
KILIÇDAROĞLU: Hiç endişe etmeyin... Hep beraber göreceğiz...
2. ADAM (iç ses): Ne göreceğiz arkadaş, anlamadım gitti. Açlık grevi mi yapacağız, nedir?
KILIÇDAROĞLU: Arkadaşlar ne düşünüyorsanız yüzüme karşı söyleyin. Ne yapacağız, bu işin altından nasıl kalkacağız; hep beraber karar verelim.
1. ADAM (iç ses): Mehmet Haberal'ı aday gösterirken bize mi sormuştun da şimdi soruyorsun?
3. ADAM (iç ses): Kırk yılın başında milletvekili olduk, onda da yemin edemedik anasını satayım!
KILIÇDAROĞLU: Evet arkadaşlar, teklif verecek miyiz?
4. ADAM: Sayın genel başkanım, teklif olmadan da sorun çözülür. Şimdilik teklif vermeyelim bence.
KILIÇDAROĞLU: Teklifimiz var da mı vermiyoruz, açık konuşalım.
4. ADAM: Olsa da vermeyelim demek istedim.
5. ADAM: Bence de vermeyelim. Sadece Balbay ya da Haberal için değil, diğer Ergenekon tutuklularının da serbest kalmasını istiyoruz. AKP'ye bu konuda diz çöktüreceğiz.
1. ADAM (iç ses): Sen de hep atıp tutuyorsun. Geçen sefer de halkı taşlı sopalı isyan ettirmek için Atatürk'ün Bursa nutkunu ileri sürdün, Stalin'in nutku çıktı.
5. ADAM (iç ses): Partimizdeki İrlandalıları temizleyeceğiz.
1. ADAM (iç ses): Sensin lan İrlandalı?!
4. ADAM (iç ses): Arkadaşlar birbirimizin içseslerini okumayalım, çok ayıp oluyor!
KILIÇDAROĞLU (Birden 3. Adam'a döner): Sen biraz önce Başbakan'ın sağı solu belli olmaz derken neyi kastetmiştin?
3. ADAM: Şey... E'ee... Hani yemin etmediğimiz için Meclis çalışmalarına katılamıyoruz ya... Başbakan 'Meclis yan gelip yatmak yeri değildir' deyip maaşlarımızı kesmesin diye endişe etmiştim.
KILIÇDAROĞLU: Hele bir kesmeye kalkışsın bakalım; dişlerini sökerim.
3. ADAM (iç ses): Eyvah! Gitti bizim maaşlar!