CHP'nin ve MHP'nin genetik kodları
Artık yürümeye mecali kalmamış bu parti, kendisine yardım edecek, elinden tutup kaldıracak birilerine ihtiyaç duyuyor. İlhan Selçuk'un seslendirdiği projeye göre, buna en uygun parti MHP.
3 Nisan 2006 tarihinde, Boğaz'ın kenarında Türkiye'nin en elit gece kulüplerinden biri olan Reina'nın kaçak yaptırdığı duvar gece yarısı yıkılmış, üç kişilik bir işçi ailesi betonların altında kalarak can vermişti. Hayatını kaybedenlerden birisi 6 yaşında bir çocuk, diğer ikisi de bu çocuğun anne babasıydı.
Anamuhalefet partisi olarak CHP, bu konuyla hiç ilgilenmedi. Sosyalist Enternasyonal'e üye bir parti olmasına rağmen fakir ve garibanlarla ilgilendiği bugüne kadar görülmüş şey değildi zaten. Ta ki olay Reina'ya dokunana kadar. Sosyal demokrat bir partinin, zenginin kaçak binası altında kalmış, biri çocuk üç yoksul kişinin haklarını gündeme getirmesi, olayı kamuoyuna bu yönüyle çekmesi beklenirdi, öyle değil mi? Ancak olay hiç de öyle olmadı. Sahibinin Tuncelili olmasından mıdır nedir, CHP, Reina'ya sahip çıkmayı daha uygun gördü. Belediyenin olayın üzerine gitmesinden sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Milliyet Gazetesi'ne verdiği demeçte; "Bütün kaçak yapıların yıkılmayıp Reina'nın yıkılması belediyenin ideolojik yönden intikam aldığı görüşünü akla getiriyor." dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de, 'bu kadar kaçak yapı dururken Reina'nın yıkılmasını yadırgadığı'nı ifade etti. CHP'li herhangi bir yetkili, biri çocuk üç masum kişinin ölümü hakkında ise hiçbir açıklama yapmadı.
Basit gibi görünen bu örnek, aslında Cumhuriyet Halk Partisi'nin kimliğini açıklayan çok önemli bir örnekti. CHP ile Türkiye elitleri arasındaki bu derin bağı bu kez de Financial Times gazetesi ifşa etti. Gazetenin haberine göre ekonominin seküler ve elit kesimi oyunu CHP'ye verecek. Kadim beceriksizliği nedeniyle iktidara gelmesini, ekonomik göstergelerin yeniden dibe vurmasını istemiyorlar; ama gönülleri yine de CHP'de. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nde.
Türkiye'de bu kadar yoksul varken, şehirlerin büyük bölümünü varoşlar oluştururken, bir sosyal demokrat parti buralardan oy alamıyorsa, bu ülke için sosyal bir parti olamıyorsa, bir garipliğin olduğu ortada. Bu partinin açıkça takiyye yaptığı da malum. Yıllardan beri halkçıymış gibi, yoksuldan, işçiden, emekçiden yanaymış gibi görünmesine rağmen, gerçekte ağalardan yana olan bir parti. Financial Times'ın da belirttiği gibi, statükocu seküler ve elit kesim; ideolojik açıdan halkçı olduğunu iddia eden CHP'ye çok daha yakın.
Artık yürümeye mecali kalmamış bu parti, kendisine yardım edecek, elinden tutup kaldıracak birilerine ihtiyaç duyuyor. İlhan Selçuk'un seslendirdiği projeye göre, buna en uygun parti MHP.
Peki MHP nasıl bir parti? Genetik kodları, şu andaki CHP ile birlikte hareket etmeye uygun mu? İlhan Selçuk'un çabaladığı gibi seçimden sonra ittifak yapmaya elverişli mi? Soruyu farklı bir şekilde sormak gerekirse MHP, statükonun baston değneği olur mu? Her gün birer ikişer çetelerin ortaya çıktığı dönemde, toplumsal karşılığını asla bulamamış ulusalcılık projesinin siyasette yeniden kurgulanması mümkün mü?
Hatırlayacaksınız, 1995 seçimlerinden önce MHP'den aday gösterilen Nusret Demiral çıkıp, ezanın tekrar Türkçe okunması gerektiğiyle ilgili sözler söylemişti. Tek başına ne kadar etkilidir bilinmez; ama MHP'nin 1995 seçimlerinde barajı aşamamasında çok önemli etkisinin olduğu muhakkak. MHP ne zaman statüko ile dirsek temasına girse seçimlerden başarısızlıkla çıkıyor. En önemli oy potansiyeli olan Orta Anadolu, kendisinin genetik kodlarına uymayan her hareketi cezalandırıyor. Yoksa MHP'nin CHP ile bu kadar yakınlaştırılma çabaları, onun barajı geçmesini engellemeye mi yönelik?
Zaman-Mehmet Kamış