CIA tarafından oluşturulan özel vurucu tim, El Kaide üyelerini dünyanın her neresinde olursa olsun suikast düzenleyerek öldürmeyi hedeflemiş. 2001 yılında devreye giren bu plan hiçbir dönemde uygulanmamış ve geçtiğimiz ay da CIA'nin patronu Leon E. Panetta tarafından kaldırılmış.
CIA, El-Kaide'ye karşı suikast planı kimi zaman lojistik kimi zaman kanun ve kimi zaman da diplomatik engelleri aşamadığından bir türlü hayata geçirememiş. Amerikan The Wall Street Journal'da yer alan habere, programın hayata geçirilememesinde CIA dışı etkenler de etkili olmuş. CIA'nin planı hayata geçirememesine bir başka gerekçe olarak da suikast yapan bir devletin bunu uluslararası arenada açıklayabilmesinin mümkün olmaması ve yine ABD'nin bu tür eylemleri müttefiklerinden gizlemeyecek olması nedeniyle Bush yönetiminin sıcak bakmaması gösteriliyor. George Bush yönetimi CIA ajanlarının El-Kaide üyelerine suikast yapması yerine, yerden kumandalı hava aracının kullanılmasına ve CIA hapishanelerin kurulmasına izin vermiş.
Bush döneminin eski başkan yardımcısı Dick Cheney'nin Kongreye CIA tarafından terörle mücadele programı hakkında bilgi verilmemesi yönündeki emrinin basına yansımasının ardından Amerikan Haberalma Teşkilatı'nın suikast timi kurmayı planlaması da yine dikkatleri bu kurum üzerine çekti.
11 Eylül saldırılarının ardından dönemin Başkanı George Bush tarafından imzalanarak kamuoyundan gizli tutulan El Kaide üyelerinin dünyanın neresinde olursa olsun öldürülmesi talimatı, geçtiğimiz günlerde basında yer almıştı. Bu çerçeve de CIA tarafından tertiplenen ancak hayata geçirilemeyen suikast yapma planı da kurumun Başkanı Panetta tarafından kaldırıldı.
Geçtiğimiz ay CIA terörle mücadele biriminin kendisine plan hakkında bilgi vermesi üzerine programı kaldıran Panetta, kurum üzerinde etkisini göstermeye başladı. Panetta henüz programı neden kaldırdığına dair bir açıklamada bulunmadı.
Cumhuriyetçi Partili vekil ve senatörler CIA'in terörle mücadele de Kongre'ye bilgi vermemesini makul karşılarken Demokratlar ise aksi görüşü savunuyor. Demokrat Partililer 1970'lerde CIA'in Kongo'da Patrice Lumumba ile Küba lideri Fidel Castro'ya karşı başarısız suikast girişimini hatırlatarak, terörle mücadele programı altında tekrar eski hataların yapılmasından endişe ediyor. CIA 1970'li yıllarda muhalif devletlerin liderlerine ya da önde gelen isimlerine suikast yapmasıyla dünya kamuoyunda yer almış; ancak bu durum 1976 yılında Başkan Gerald R. Ford tarafından yasaklanmıştı.
New York Times'a konuşan bir CIA yetkilisi de planın sinema filmi için cazip gelebileceğini; ancak gerçek hayatta bunun uygulanmasının mümkün olamayacağını söyledi. Aynı yetkili suikast timinin nerede üstleneceği, nasıl bir yapıda olacağı gibi sorunların havada kaldığına dikkat çekti.
Amerikan Üniversitesi'nde hukuk alanında ders veren Prof. Dr. Kenneth Anderson, ABD'nin 1989 yılında çıkardığı kanunla "teröristlere" karşı suikast yapabilme izni verdiğini savundu. Kenneth, "teröristlere" karşı suikastın uluslararası hukukun kendini koruma olarak gördüğünü söyledi.
New York Üniversitesi öğretim üyelerinden Hina Shamsi ise uluslararası hukukta "teröristlere" karşı suikast yapabilmenin kendini koruma olarak net bir şekilde ifade edilmediğini dile getirdi. Shamsi, suikast ile bir "teröristtin" devlet üniforması giyen bir ekip tarafından öldürülmesinin, eylemin yapıldığı ülkede kargaşaya, şiddete yol açabileceğini vurguladı.
CHENEY'NİN CIA'YA VERDİĞİ EMİR ELEŞTİRİLMEYE DEVAM EDİYOR
Öte yandan eski Başkan George W. Bush'un başkan yardımcısı olan ve bu görevi sekiz yıl yürüyen Dick Cheney'nin 2001 yılında CIA başkanına terörle mücadele programını Kongre'den gizlemesi talimatına tepkiler devam ediyor. Hafta sonu New York Times gazetesinin ortaya çıkardığı skandal haberin ardından Cheney'nin, CIA'ya Kongre'den bilgi saklaması yolunda emir verme yetkisinin bulunmadığı ifade edildi.
Senato'nun İstihbarat komisyonu üyesi Senatör Diane Feinstein, CIA eski başkanı Leon Pennatta'nın 2001 yılı Haziran ayının son haftasından itibaren kendilerine terörle mücadele programı hakkında hiçbir bilgi vermediğini teyit etti. Feinstein, Pennatta'nın kendilerine program ile ilgili olarak başkan yardımcısından aldığı talimat nedeniyle açıklamada bulunamayacağını söylediğini belirtti. Feinstein, bu yasağı bildiklerini ve bu zamana kadar da kamuoyundan sakladıklarını itiraf ederken, "Bu asla bir daha olmayacak." şeklinde söz verdi.
Cheney'nin yasaklama emrini eleştiren bir başka Senatör'de Dick Durbin oldu. Durbin, "Böylesine önemli bir programın Kongre'den gizlenmesi yalnızca uygunsuz davranış değil aynı zamanda da yasal değil" diye tepki gösterdi.
Terörle mücadele paketi El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'i yakalamak için çıkarılmış; ancak bu program hakkında kimselere başka bilgi verilmemişti. 11 Eylül saldırılarından sonra Amerikan halkı ve Kongre Başkan Bush'un savaşına tam destek vermiş, o dönemde kimse hükümete programın içeriği hakkında soru sorma girişiminde dahi bulunmamıştı. Hükümetten isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili de o zamanlarda insanların ülkelerine derin güven duygusu içinde olduğundan, programla ilgili yasal olmayacak bir durumu dahi düşünemediklerini söyledi. Aynı yetkili, programın bugün dahi yasal olmadığını kimsenin söyleyemeyeceğini belirtirken, ancak Kongre'den gizlenmesinin kabul edilir bir tarafının olmadığını aktardı.
Cheney'nin emrini eleştiren bir başka Demokrat Partili Senatör de Patrick Leahy oldu. Leahy, "Böyle önemli bir makamın bu şekilde kanunsuz emirlere imza atması halka açıklanabilecek bir örnek davranış değil. Sıradan insanlar suç işlediğinde cezalandırılmaları normal iken yüksek makamlara sahip kimselerin hoş görülmesi adalete olan güveni sarsmakta." dedi.
Cheney'nin yasa dışı emrini olumlu yorumlayan nadir isimlerden biri ise Cumhuriyetçi Parti'den Senatör Jeff Sessions oldu. Sessions, bu tür hassas konularda komisyona gerek olmadığını belirtirken, "Önemli olanın işin sonunda askerlerin bu program sayesinde işlerini iyi yapmış olmalarıdır" diye savundu.