Gazeteci Mehmet Ali Güller, "Türkiye’nin Kabil görevine Çin ve Rusya nasıl bakıyor?" başlıklı köşe yazısında Çin'in Afganistan'a asker gönderebileceğini şu şekilde ifade ediyor: "ABD’nin Afganistan’dan tamamen çekileceğinin ve İstanbul Konferansı’nın yapılamayacağının açıklanmasından sonra Çin devreye girdi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 17 Mayıs’ta Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar ile yaptığı görüşmede, “Kabil ile Taliban arasında barış müzakereleri yapmaya hazır olduğunu” ilan etti. Aynı görüşmede Afganistan’ın Çin’den askeri destek talep ettiği, Çin’in bu yönde “olumlu sinyaller” verdiği basına yansıdı."
Yazının tamamı:
Türkiye’nin Kabil görevine Çin ve Rusya nasıl bakıyor?
Türkiye’ye Afganistan görevinin ilk işaret fişeği, “İstanbul Konferansı” önerisiydi. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 7 Mart 2021 günü, Afgan liderlere yazdığı mektupta şu ifadeyi kullandı: “Türkiye’den gelecek haftalarda, barış anlaşmasının sonuçlandırılması için iki taraf arasındaki üst düzey görüşmelere ev sahipliği yapmasını isteyeceğiz.”
Bir hafta sonra, 14 Mart 2021’de, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar, ABD’nin teklifini konuştu. Atmar, Taliban’la yapacakları barış görüşmelerine Türkiye’nin ev sahipliği yapmasının “siyasi çözüm yönünde atılmış bir adım olacağını” belirtti. Görüşme 24 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında yapılacaktı.
Konu, 15 Nisan 2021’de yapılan NATO Konseyinin savunma ve dışişleri bakanları toplantısında da gündeme geldi. Toplantıdan sonra yayımlanan NATO Konseyi bakanlar toplantısı bildirisinde “İstanbul Konferansı’nı memnuniyetle karşılıyoruz” mesajı verildi.
Ancak Taliban, “tüm yabancı birlikler Afganistan’dan çekilmedikçe konferanslarda yer almayacağını” ilan etti. Çavuşoğlu, 24 Nisan’da yapılacak İstanbul Konferansı’nın Ramazan sonrasına ertelendiğini duyurdu.
İSTANBUL KONFERANSI OLMADI HEDEF KARZAİ HAVALİMANI
Teklif Washington’dan gelmişti ancak Ankara, Afganistan görevini büyük memnuniyetle karşılamıştı. Çünkü ABD ve NATO’nun çekileceği şartlarda Türkiye’nin Afganistan’da görev alması, AKP’nin ABD ve Batı desteği için önemli bir fırsattı.
O nedenle İstanbul Konferansı olmayınca, Ankara bu kez Washington’a başka bir görev için başvurdu. 1 Haziran 2021’de yapılan NATO savunma bakanları toplantısında, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Afganistan’ın başkentindeki Karzai Havalimanı’nın güvenliğine talip oldu.
7 Haziran’da Hürriyet’e konuşan Akar, konuyla ilgili şu bilgiyi verdi: “ABD’liler ile heyetler arasında konuşuluyor. Bizim şartlara bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Şartlarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik destek. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda kalabiliriz. Şartlarımızla ilgili cevabı bekliyoruz.”
Taliban sözcüsü Şahin, 11 Haziran’da Reuters’a yaptığı açıklamada, Türkiye’nin teklifine itiraz etti: “Türkiye, son 20 yıldır NATO güçlerinin bir parçası olduğundan, 29 Şubat 2020’de ABD ile imzaladığımız anlaşma temelinde onların da Afganistan’dan çıkmaları gerekir.”
ERDOĞAN-BIDEN MUTABAKATI
Ve konu, bu gelişmelerin ardından 14 Haziran’da Brüksel’de yapılan NATO Zirvesinde gündeme geldi. Erdoğan, Batı desteği almak ve NATO içindeki rolünü artırmak için Afganistan’da “havalimanı bekçiliği” görevine resmen talip oldu ne yazık ki.
Beyaz Saray, 17 Haziran’da yaptığı açıklamada, Biden ile Erdoğan’ın “Kabil Havalimanı konusunda genel bir mutabakata vardığını” duyurdu.
Rusya ise Türkiye’nin Afganistan’da rol olmasına, birkaç ağızdan birden itiraz etti. Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova, 17 Haziran’da yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Afganistan’da askeri varlık bulundurmasının “ABD ile Taliban arasında varılan anlaşmaya aykırı olacağını” söyledi. Yine Rusya Devlet Başkanlığı Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov da, 18 Haziran’da yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Afganistan’da rol almasının “ABD-Taliban anlaşmasını ihlal edeceğini” savundu.
ÇİN İÇİN AFGANİSTAN’IN ÖNEMİ
Peki, Türkiye’nin Afganistan’da rol almasına Çin nasıl bakar? Beijing yönetiminin henüz bu konuda bir açıklaması olmadı. Ancak Afganistan konusu Çin’i yakından ilgilendiriyor. Zira Afganistan Çin’e dar bir koridor üzerinden ve Sincan bölgesinden komşu. Diğer yandan ayrılıkçı “Doğu Türkistan İslami Hareketi”nin Afganistan’da kolu var. Ayrıca Afganistan, Çin’in Batı’ya açılan kapısı üzerinde ve bu nedenle Kuşak ve Yol İnisiyatifi içinde de oldukça önemli bir yere sahip.
Dahası, 20 yıllık ABD işgali dönemi boyunca, Çin bir yandan işgale karşı çıkarken, bir yandan da Afganistan’ın altyapısını sağlayan anlaşmalar yaptı. Öyle ki, Robert Kaplan 2011 yılında New York Times’ta tabloyu şu sözlerle özetliyordu: “Bölgeye kan ve para dökenler Amerikalılar, ama işin kaymağını Çinliler yiyor.”
Yakın döneme gelirsek…
ÇİN-AFGANİSTAN-PAKİSTAN MUTABAKATI
ABD’nin Afganistan’dan tamamen çekileceğinin ve İstanbul Konferansı’nın yapılamayacağının açıklanmasından sonra Çin devreye girdi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 17 Mayıs’ta Afganistan Dışişleri Bakanı Atmar ile yaptığı görüşmede, “Kabil ile Taliban arasında barış müzakereleri yapmaya hazır olduğunu” ilan etti. Aynı görüşmede Afganistan’ın Çin’den askeri destek talep ettiği, Çin’in bu yönde “olumlu sinyaller” verdiği basına yansıdı.
Kısa bir süre sonra, 3 Haziran 2021’de, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar ve Pakistan Dışişleri Bakanı Mahmud Kureyşi, video konferans yoluyla üçlü diyalog toplantısı yaptılar. Üç dışişleri bakanı, ardından sekiz maddelik bir mutabakat ilan etti.
Afganistan’daki müzakerelerin ilerletilmesinden Kuşak ve Yol’da iş birliğini derinleştirmeye, “Doğu Türkistan İslami Haraketi” başta terör örgütleriyle mücadeleden iyi komşuluk ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye kadar pek çok alanı kapsayan mutabakat, zamanlaması ve içeriğiyle oldukça önemliydi.
Sonuç olarak Afganistan’ın Çin ve Rusya için önemi, Türkiye’nin Afganistan’da rol almak istemesinin önünde önemli bir sorun olarak duruyor…
(Mehmet Ali Güller, CRI)