Çocuklara sevgi ve ilgiyle yaklaşmanın çocuğun gelecekteki yaşantısı için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ünal, “Sevginizi ve ilginizi gösterin. Ancak bu, çocuğun her istediğini yapmak değil. Ölçülü olun” uyarısında bulundu.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ünal, “Çocuklara sevgi ve ilgiyle yaklaşılmalı, ancak bu, her istediğini yapmak anlamına gelmemeli” dedi.
Prof. Dr. Ünal, yaptığı açıklamada, aile içi iletişimde çocuklarla diyaloğun çok önemli olduğunu, çocukların, hayatlarının ilk yıllarında edindikleri iletişim alışkanlıklarını, ömür boyunca kullandıklarını belirtti.
Çocuklara büyüme ve gelişim çağında ne kadar sevgi ve ilgiyle yaklaşılırsa o kadar olumlu sonuçlar alınacağını ifade eden Prof. Dr. Ünal, şunları söyledi:
“Ancak bu demek değildir ki çocuk ne isterse, ne zaman isterse yapılsın. Böyle bir durumda her istediğini elde etmeye alışan çocuk, gelecekte istediğini elde edemediği bir durumda çevresine sıkıntı verecek ya da kendisi sıkıntı yaşayacaktır. Ayrıca çocuğa olmayacak şey için olacak demek ya da olabilecek bir şeyin olamayacağını söylemek de yanlış. Çocuğu kandırma yoluna gidilmemeli, gerçek neyse gelişime uygun şekilde söylenmeli.”
Prof. Dr. Ünal, çocukların da bazı sorumlulukları olduğunu, bunun uygun bir dille hatırlatılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Örneğin, dersine çalışmak yerine arkadaşlarıyla olmak isterse ‘Sen git önce zayıflarını kurtar’ gibi bir cevap yerine, ‘Arkadaşlarınla olmaktan hoşlandığını biliyorum, ama bazı derslerin zayıf. İstersen derslerinle ilgili bir çalışma planı yapalım ve sonra karar verelim’ şeklinde bir cevap daha uygun olacaktır.”
ANNE VE BABA ÖRNEĞİ
Büyüme çağındaki çocukların sözlerden çok davranışlardan etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ünal, şöyle devam etti:
“Anne ve baba, davranışlarında ne kadar dengeli, ölçülü ve denetimli davranırsa çocuk için o kadar olumlu olur. Çocuklarıyla iletişiminde, anne ve babanın kesin ve kararlı bir tutum içinde olması gerekli. Birlikte hareket etmeli, fikirlerinde bir çatışma olsa bile çocuğun karşısında birbirini suçlamak yerine, başka bir yere gidip konuşmalıdır.”
Anne ve babanın iletişiminin, çocuğun evlilik konusundaki fikirleri için de model oluşturacağını ifade eden Prof. Dr. Ünal, şöyle dedi:
“Eşlerin birbirlerine kötü davranışları, örneğin babanın anneye kötü sözler söylemesi ya da şiddet uygulaması, çocuğun evliliği kötü bir kurum olarak algılamasına, anne ya da babasını kötü olarak görmesine ya da gelecekte kendisinin de eşine karşı benzeri bir tutum içine girmesine neden olur.”