'Çok Şükür İmam Hatipli Değilim'

Evet, imam hatipli olmadığım için şanslıyım Devletin elinden aldığım diplomam sabıka kaydına dönüşüvermedi. Bilim kurgu filmlerinde dünyayı istila eden Saylonlular'ı gibi algılanmadım

Bülent Korucu'nun Zaman Gazetesi'ndeki yazısı
Bu cümle ile imam hatipli arkadaşlarıma çok takıldığımı hatırlıyorum. Fakat bir gün bu başlıkla yazı yazacağım aklıma gelmezdi. Pek çok tartışmanın konusu olan İHL'liler geçen hafta farklı bir perspektiften gündeme geldi. Sıra dışı İHL'liler diye başlayan, defo polemiğiyle devam eden tartışma, sağlıklı sonuçlar verecek gibi görünmüyor. Gerçeği aramak yerine konumları ve duruşları savunmak kaygısı ön plana çıkıyor. Dışarıdan ama yakından bir gözlemci olarak müzakereye katkı yapmak istiyorum.

Evet, iyi ki İHL'li değilim. İlkokulu yeni bitirmiş çocukken, ümmetin bütün sorumluluğu omuzlarına yüklendi. Her derdin ilacı, tüm sorunların çözüm melcei haline getirildiler. Bazen bu ağır yükün altında ezildi, bunalım takıldılar. Bazen kendilerine biçilen role isyan edip çizgi dışına çıktılar. Kimileri beklenen kurtarıcılar olduğuna ciddi ciddi inanıp, taşıyabileceğinden ağır yüklerin altına girdi. Boylarını aşan sözler, sözlerini aşan tavırlarla arz-ı endam ettiler. İnsan kaynağı da çok çeşitliydi. Mahallenin en haylazı oraya verildi; "belki burada adam olur" diye. Dışarıda bozulur korkusuyla 'kız gibi' çocuklar da gönderildi. Bu karışımdan ne kurtarıcı nesil, ne de korkulan işgal güçleri çıkmazdı; nitekim çıkmadı. Onlar ve ötekiler ayırımı her iki tarafa bolca empoze edildi. İHL'li olmak, kimlik ve karşı kimlik haline getirildi. Spor müsabakaları bile hep onlarla diğerleri arasında cereyan etti.

Evet imam hatipli olmadığım için şanslıyım. Siyaset esnafının ucuz manevralarının hedefi haline gelmedim. Siyaset rüzgarının yönüne göre bulunmaz Bursa kumaşı ya da potansiyel suçlu muamelesi görmedim. Devletin elinden aldığım diplomam sabıka kaydına dönüşüvermedi. Bilim kurgu filmlerinde dünyayı istila eden Saylonlular'ı gibi algılanmadım. Önümü kesmek için bütün meslek liselilerin hayatı karartılmadı. Eğitim sistemi benim üzerimdeki inatlaşmaya kurban edilip, Anadolu liseleri işlevsiz hale getirilmedi. Kazanabileceğimden çok daha düşük üniversitelerle yetinmem istenmedi. Yükseköğrenim yapabilmek için Romanya'larda, Macaristan'larda dirsek çürütmek düşmedi nasibime. Artık demokrasiden dönüş yok denildiği bir zamanda darbe gerekçesi yapılıp horlanmadım.

Mutluyum; 'O bir imam hatipli' tacizine muhatap olmadım. Olağan şüpheli sınıfında tarassut altında tutulmadım. 'Sizin bildiğiniz İHL'lilerden değilim' diyebilmek için taklalar atmak zorunda kalmadım. Yeni mahallemde rüştümü ispat etmek, âleme kabul edilmek üzere olmadık sınavlara tabi tutulmadım. 'Bir de imam hatipli olacak' tarizlerine cevap yetiştirmek zorunda da kalmadım. 'Günah sadece bize mi?' isyanını seslendirme ihtiyacı duymadım. İmam hatiplileri anlamak için ön yargısız çabalara ihtiyacımız var. Komplekssiz özeleştiriler bunun yolunu açabilir. Gerçi çoğu zaman yaptığımız gibi cezayı verip infaz ettikten sonra yargılamış olacağız. Ama olsun, hiç olmazsa gerçeği kayıtlara geçirmiş ve sonraki nesillere aktarmış oluruz.



Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!