Cumhuriyet'ten polise ağır itham

Cumhuriyet yazarı Cüneyt Arcayürek ve Avukat Mutluhan Karagözoğlu, gazetenin Ankara temsilciliği önünde bir basın açıklaması yaptı.

Gözaltılarla ilgili bilgi veren Cumhuriyet yetkilileri, operasyonun zamanlaması ile ilgili iddialarını yinelediler ve polise ağır ithamlarda bulundular.

Avukat Mutluhan Karagözoğlu, gözaltına alınma ve alınan dokümanlarla ilgili şunları söyledi: "10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yürüttüğü Ergenekon soruşturması kapsamında Balbay, evinde sabahleyin arama yapılmış ve devamında da Ankara bürosundaki Balbay'ın odası polisler tarafından aramaya tabi tutuldu. Savcılığın ve mahkemenin kararı zapt edilen her türlü evrakın tutanakla alınarak İstanbul'a gönderilmesi. Ergenekon soruşturması kapsamında verilen bir karar. İki tane diz üstü bilgisayar ve bir bilgisayar kasası ve CD'ler alındı ve İstanbul'a götürüldü."

Daha sonra söz alan Cüneyt Arcayürek, gözaltı işlemleri ile alay ederek, polise ağır bir ithamda bulundu. İşte Arcayürek'in ifadeleri:

Arcayürek önce tehdit etti

"Çalışma masasının üzerinde bulunan üzerinde Mustafa Balbay yazılı ajanda alınmış. Tamamen kendisinin haber olanaklarını tamamlayıcı belge ve bilgiler. Alınan belgeler 3 sayfa halinde listelenmiş. Devamında da bir takım CD'ler var. Kişisel müzik çalara bile el koydular. Bu türlü bir şeyler. Bu operasyonun başladığı dakikalarda süratle kapatma davasının sözlü ifadesi başlamış oluyordu. Bu garip bir tesadüf müdür bilemem, Cumhuriyet gazetesinin A'dan Z'ye kadar başta İlhan Selçuk olmak üzere bu memleketi sevmekten başka bir amacı olamaz. Cumhuriyet laiklik hikayesini sonuna kadar savunacaktır. Kimse bizi yıldıramaz. Suçular arıyorlarsa dışarıdadır. Onlar da bir gün gelecek ve hesabını vereceklerdir."

Sonra polise ağır bir ithamda bulundu

"Bu operasyondan İstanbul Başsavcısının haberi yok deniliyor. Bu nasıl olur anlaşılır değil. Ama sonuna kadar da gerekeni yaparız" diyen Arcayürek, polise yönelik şu ağır ithamda bulundu: "Mustafa Balbay bizim kardeşimiz. Gittim görmeye, en azından eşini göreyim istedim, ama polis iteliyor. Şimdi onu oradan alıp götürecekler, acaba götürürken benim de onu izleme olanağım var mı diye söyledim 'hayır, izleyemezsiniz' dediler. Karayoluyla gitmeme bile engel oluyorlar. Olur mu böyle bir şey. Çok dikkatliler. Polis o kadar dikkatli ki belki de iz bırakmamak için plastik eldiven takmışlar."

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

Medya-Makale Haberleri

Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak
Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?