Cuntayla vals

Mısır'da darbenin ardından hakim karşısına çıkarılan Mursi direnişe devam mesajı verirken, diğer tarafta cunta ile ABD arasında gelişen dostluk dikkat çekiyor.

Mısır'da darbenin ardından hakim karşısına çıkarılan Mursi direnişe devam mesajı verirken, diğer tarafta cunta ile ABD arasında gelişen dostluk dikkat çekiyor. Washington yönetimi askeri müdahale sonrası her ne kadar Mısır'a yönelik yardımları askıya alsa da ABD'nin darbeci Sisi'nin yol haritasından beklentileri oldukça yüksek

Mısır'da 3 Temmuz'da gerçekleşen darbenin ardından ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi önceki gün hakim karşısına çıkarılırken, diğer taraftan cunta rejimi ile Washington arasında esen dostluk rüzgarları dikkatten kaçmıyor. ABD yönetimi, Mısır'daki askeri darbenin ardından her ne kadar Kahire'ye yönelik bazı askeri yardımları askıya alsa da bunun aslında iki ülke ilişkilerinde 'çok küçük bir mesele' olduğunu belirterek, geçici yönetimle çalışma kararlılığından geri adım atmıyor. ABD'nin kimi çevrelerce ağır eleştirilere uğrayan Mısır politikasına ilişkin son dönemki en net mesajlar, darbenin ardından bu ülkeyi ziyaret eden en üst düzey Amerikalı yetkili olan Dışişleri Bakanı John Kerry'den gelmişti.
 
'YOL HARİTASI'NA ÖVGÜ
 
Mursi duruşmasının hemen öncesinde Mısır'a beklenmedik bir ziyarette bulunan Kerry, darbeci Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdulfettah el-Sisi başta olmak üzere cunta yönetiminin üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi. Kerry, buradaki açıklamasında, özgürlüklerin önemine atıfta bulunmanın yanında, geçici hükümete demokrasiyi yeniden tesis etmeye yönelik 'yol haritası'na bağlı kalma çağrısı yaptı ama daha önemlisi mesajlarında, ABD olarak Mısır'ı bölgede 'hayati önemde bir ortak' olarak gördükleri, geçici hükümetle çalışmaya devam edecekleri ve Mısır halkına tam destek verdikleri vurguları öne çıktı. Kerry, 'Algımız o ki yol haritası uygulanıyor' ifadelerini kullandı.
 
'ZORAKİ' MESAFELİLER
 
Sürecin genel seyrine bakıldığında da Mısır'daki 3 Temmuz askeri darbesinden sonra ABD yönetimi önce F16'ların Mısır'a gönderilmesini askıya almasına, sonra da Mısır ordusu ile ortak yapılan askeri tatbikatı iptal etmesine rağmen, ülkede yaşananlara 'darbe' demekten kaçındı. Uzun sure Mısır'a yönelik yardımları askıya almamakta direnen ABD yönetimi, geçici hükümetin kapsayıcı demokrasi yolundaki adımları atmaması ve barışçıl gösterilere şiddetle karşılık vermesi üzerine en son 10 Ekim'de aralarında M1A1 tank teçhizatları, Harpoon füzeleri ve Apaçi helikopterleri gibi sistemlerin de bulunduğu, yüz milyonlarca dolarlarla ifade edilen büyük çaplı askeri teslimatları durduran karara imza attı.
 
ABD çoktan yargıladı!
 
Mursi'nin sanık koltuğuna oturması ABD yönetimi tarafından kanıksanmış ve itiraz edilmeyen bir gerçeğe dönüşmüş durumda. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Mısır'ın darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mursi'nin yargılanmasıyla ilgili, 'sivillerin sivil mahkemelerde yargılanması gerektiğini' söyledi. Bir gazetecinin, 'Mursi'ye yönelik istenen cezaların Hüsnü Mübarek için istenilenlerle aynı olduğunu' belirtmesi üzerine Harf, Mursi ve Mübarek'i 'aynı' olarak tanımlamaktan kaçınmak gerektiğini ifade etti.

Afrika Haberleri

Arap Baharı değil; Siyonizm Baharı(!)
Mısırlı Askeri Uzman: İran Demir Kubbeyi Şaşırttı
Darbeci Sisi, iade-i ziyarete geliyor
Mısır'dan İsrail-ABD önerisine ret
Dünya Ekonomik Forumu: Afrika'nın yarı iletkenlerde parlama zamanı geldi