Emekli Orgeneral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen Darbe Günlükleri'ni Nokta dergisinde yayınlayan Alper Görmüş, günlüklerin Ergenekon iddianamesinde yer almamasını yorumladı. Görmüş, "Bu savcıların takdiri. Bu konuda birşey söyleyemem. Bu kesin hüküm müdür, davanın ilerleyen aşamalarında başka bir tabloyla karşılaşır mıyız bilmiyorum... Darbe günlükleriyle ilgili meseleyi hukuken de bir sonuca vardırmak zorundayız diye düşünüyorum" dedi.
Habertürk'e konuşan Görmüş'ün açıklamaları şöyle:
Darbe günlüklerinin iddianameye girmemiş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu savcıların takdiri. Bu konuda birşey söyleyemem. Bu kesin hüküm müdür, davanın ilerleyen aşamalarında başka bir tabloyla karşılaşır mıyız bilmiyorum. Hüküm vermek haddim değil. Darbe günlükleriyle ilgili olarak ortaya çıkan son dönemdeki, özellikle 1 Temmuz tutuklamalarından sonra ortaya çıkan tabloya baktığımızda, yani eski Genelkurmay Başkanı'nın günlüklerde yer alan açıklamaları bütün yorumlarda doğrulama olarak ele alınan haklı olarak yorumları şu anda tutuklu bulunan bir generalin 'benimle ilgili söylenenler doğru' beyanı ve daha bir sürü şeye bakınca, kamuoyu kanaati bakımından bence mesele ortada. Günlüklerle ilgili bir kanaat oluşmuş durumda. Herşeye rağmen yüzyüze bakıp madem "Ergenekon iddiasına girmedi, unutabiliriz diyebileceksek" diyelim ve unutalım. Ama bunu diyemeyeceğimiz bir aşamadayız. Ve en azından birbirimizin yüzüne bakabilmek, çocuklarımıza doğru bir tarih bırakmak için bir şekilde darbe günlükleriyle ilgili meseleyi hukuken de bir sonuca vardırmak zorundayız diye düşünüyorum.
Sayın Engin'in söylediği iddialarla ilgili soruşturmanın tamamlanan bölümünde olmadığını söyledi. Ek bir iddianame hazırlandığında darbe günlüklerine başvurulabilir izlenimi mi edindiniz? Ucu açık. Ama öyle görünüyor. Darbe günlükleri ilerleyen aşamalarda değerlendirilebilir veya burada da kalabilir. Devre dışı kalması mümkündür. Bağımsız olarak soruyorum hepimiz, birbirinin yüzüne bakarak 'darbe günlükleri diye birşey yok' diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bir şekilde bu meselenin ele alınması lazım. Ufuk Uras'ın komisyon kurma gibi bir görüşü var. Yasamanın, yürütmenin, yargının, medyanın herkesin üzerine düşen bir olay var. Bunu görmezten gelemeyiz.
"Taraf farklı belgeler koydu, savcı belgelere itibar etmeyin"dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Tamamı için demedi herhalde. Sadece burada yanlış olan bilgilerin de olduğunu söyledi. Birçok kurumu töhmet altına sokan birşey söyledi. Haberlerde doğru bilgilerin yanısıra gazetecilerin üzerine atlayabileceği haberlerin de olabileceğini yazdım geçen hafta. Umarım bugüne kadar haberler doğrudur demişti. Bu işin doğasında bu vardır. Bütün gazeteci arkadaşlarımızın çok dikkatli olması gerekir. Haber atlamamak kaygısıyla böyle haberlerin üzerine atlamamak gerekir.