Eğer ABD ve diğer Batılı güçler Darfur"da bir an önce kapsamlı bir barışın gerçekleşmesini gerçekten istemiş olsalardı temel öncelikleri, Abuca anlaşmasının kapsamını genişletmek olurdu.
AHMED AMRABİ
Nijerya"nın başkenti Abuca"da Sudan hükümet temsilcileri, Darfur isyancı örgüt temsilcileriyle oturmuş ve aralarında haftalar süren bir dizi görüşmeler gerçekleşmişti. Görüşmeler, bazı zamanlar başarısızlık derecesine varan engeller ve zorluklarla karşılaşmasına rağmen son olarak askeri ve güvenlik düzenlemeleri, iktidar ve kaynakların paylaşımı alanlarındaki protokollerle son bulmuş ve bu anlaşma Abuca barış anlaşması olarak yerini almıştı. Fakat protokollerin hazırlanması sonrası isyancı örgüt liderleri yeni taleplerle çıkageldiler. Hükümet tarafından daha fazla ödün istiyorlardı. Yabancı aracıların baskısı altında hükümet ödünler sundu. Buna rağmen isyancı örgütler, biri hariç nihai anlaşmaya imza atmadılar.
İSYANCI HAREKETLER YAN ÇİZDİ
Burada duruyor ve soruyoruz: Niçin Batılı güçler ve Birleşmiş Milletler anlaşmaya imza atmayı reddeden örgütlere baskı yapmıyor? Şayet Abuca"daki görüşmeler sadece ikili düzeyde Sudan hükümeti ile silahlı isyancı hareketler arasında dış müdahaleler olmaksızın yürütülmüş olsaydı Batılı güçlerin, görüşmelerde taraf olmadıkları gerekçesiyle retçi hareket liderlerine baskı yapmaktan uzak durmaları uygun olurdu. Fakat Batı sadece taraf değil, aynı zamanda görüşmelere direkt katılan bir unsur.
BATI, İSYANCILARA DESTEK VERİYOR
Müzakereler, Afrika Birliği nezaretinde yapılıyordu. Afrika Birliği"nin yanında ise katılımcı aracılar vardı. ABD, Britanya, Avrupa Birliği"nin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri"nin temsilcisi. Bu aracıların Sudan hükümeti yanlısı olmakla suçlanmaları imkânsız. Aksine, isyancı örgüt ve liderlerinin tarafını tutmaktalar halen.
Bu Batılı güçlerin isteği, barışı korumak için çabalama gerekçesiyle çok uluslu askeri güç gönderme projesinin hayata geçirilmesini meşrulaştırmak amacıyla Darfur"da savaşın sürmesi yönünde. Çok uluslu güç gönderimiyle birlikte sivilleri korumak için hükümet güçlerine karşı hava yasağı bölgesi dayatılması konusu geliyor. Abuca sonrası yaşananları biliyoruz. Retçi silahlı hareketler, hedefi savaş ateşini kızıştırmak olan kurtuluş cephesi adıyla gölge bir örgüt kurdular. Darfur krizi genel itibariyle siyasi açıdan müphem ve gizemli görünüyor.
BATI"NIN GİZLİ AJANDASI
Ortada Batılı güçlerin gizli bir ajandası var. İsyancı hareketlerinin de müzakereler bağlamında açıklama imkânları olmayan benzer bir ajandası bulunmakta. Bu yüzden Batılı güçler ve isyancı hareketler siyasi hedeflere girmemekte kararlılar. Batılı güçler, çok uluslu güç gönderilmesinin ardındaki hedeflerinin, isyancı hareketlerin geldiği Afrikalı kabileler için Darfur"daki Arap kabilelerinin gücünü kırmak olduğunu açıkça ifade edemezler. Keza isyancı hareket liderleri de yüce hedeflerinin Darfur bölgesinde özerk yönetim bölgesi kurmak olduğunu aleni olarak söyleyemezler. Böylelikle Darfur"da iktidarı tekellerine alacaklar ve Arap kabilelerinin evlatları ise ikinci sınıf vatandaş halini alacak.
(Birleşik Arap Emirlikleri"nde yayımlanan El Beyan gazetesi, 17 Mart 2007)
Arapçadan çeviri: Halil Çelik -Vakit