Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki gelişmelerle ilgili olarak ise dünden bu yana Dışişleri Bakanlığında oluşturulan bir birim ile gelişmeleri yakinen takip ettiklerini ifade etti.
Çin Büyükelçiliği Maslahatgüzarının bakanlığa davet edilerek, kendisinden bilgi alındığını ve Türkiye'nin bu konuda duyduğu kaygı ve üzüntünün kendisine aktarıldığını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Uygurlar bizim kaderleriyle yakından ilgilendiğimiz akraba topluluklarımızdandır. Ayrıca ortada bütün dünyanın ilgilenmesi gereken insani bir durum söz konusudur. Türkiye'nin buna ilgisiz kalması söz konusu değildir. Bizim için Çin ile kurduğumuz yakın dostluk ilişkisi büyük önem taşımaktadır. Uygurların bu dostluk ilişkisi için bir köprü teşkil ettiğine inanıyoruz. Bu bakımdan bölgede sükunetin bir an önce sağlanması ve bu insani duruma müdahale edilmesi için sadece muhataplarımız nezdinde değil, uluslararası kurumlar nezdinde de temaslarda bulunuyoruz."
Davutoğlu, bu kapsamda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Siyasi Komitesiyle temasların gerçekleştirildiğini aktararak, Çin Dışişleri Bakanı başta olmak üzere ABD, İsveç, Fransa gibi ilgili diğer ülkelerle telefon temaslarıyla konunun Türkiye açısından taşıdığı hassasiyeti her defasında gündeme getirmeye devam edeceklerini söyledi.
Bakan Davutoğlu, basına yansıyan görüntülerle ilgili olarak, sorumluların bir an önce tespit edilmesinin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu görüntüleri kamu vicdanının ve Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değildir. Dostluğuna önem verdiğimiz Çin Halk Cumhuriyeti'nin ve aramızdaki dostluk köprüsü olduğuna inandığımız Uygurların kaderiyle ilgili olarak, bize de söyledikleri şekilde şeffaf bir tutum sergileyerek en kısa zamanda bölgede sükunetin sağlanması için hem kamu düzenini sağlamak hem de oradaki sivil insani durumun düzeltilmesi konusunda gerekli tedbirleri almak konusunda adımlar atacaklarını bekliyoruz."