Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, seçim meydanlarına ineceği yönündeki haberlere ilişkin, "Meydanlara filan indiğim yok" derken, CHP'nin milletvekili adayı gösterdiği Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal'a da destek verdi.
TOBB ETÜ Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 'Genel Seçimlere Giderken Türkiye'de Siyasetini Görünümü' konulu sempozyuma konuşmacı olarak katılan Demirel, girişte gazetecilerine gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin 'CHP Milletvekili adayı Metin Baydar'a destek için seçim meydanlarına inileceğine yönelik' haberlerin hatırlatılması üzerine Demirel, "Burada bir yanılma, bir yanlış anlaşılma var. Aydın Çine'de keçi şenliği var. Aydın Milletvekili adayı beni davet etti, yarında Çine Belediye Başkanı benden randevu istedi. Vaktim olmaz diye kendilerine söyledim. Ama oralarda benim şenliğe gelmem isteniyormuş, ancak ben müsait değilim. Meydanlara filan indiğim yok" dedi.
Kendisinin partilerüstü olduğunu ve güncel siyasi işlere karışmadığını belirten Demirel şunları kaydetti:
"Seçimin tarafları var, gayet güzelde götürüyorlar. Türkiye inşallah, önemli bir hadise olmadan bu seçimi barış içinde dünyaya numune olacak şekilde tamamlar. Neticesi milletin kararıdır. Millet ne derse o olur. Sonra bu bir defa olunca ondan sonra olmayacak demek değil ki, şimdi olur. 4 sene sonra bir daha olur. Hiç kimse ümidini kaybetmesin. Seçimden başka Türkiye'nin iktidar tayin edecek metodu yoktur. Meşruiyetin yegane kaynağı orasıdır."
Bir gazetecinin 'Mehmet Haberal'ı sizin desteklediğiniz yönünde haberler var doğrumu' sorusuna, "Nasıl desteklemişim" karşılığını veren Demirel, aynı gazetecinin 'Partiye önerdiğiniz söyleniyor' ifadesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Haberal'ı Zonguldak'tan neden aday gösterdiğini açıkladığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Sayın parti Genel Başkanı dedi ki, 'İnsanlarda vicdan olmalıdır. Bu adam bilim adamıdır ve Sayın Haberal sormaktadır, suçum ne diye. İki seneyi aşan tutukludur. Suçu kendisine söylenmemiştir. Suçunun ne olduğunu söyleyemeyen bir durum hasıl olmuştur. Burada bir haksızlık görüyoruz. Bu haksızlığa karşı bu yaptığımız iş doğrudur' bunu söyledikten sonra benden ayrıca teyit almaya gerek var mı? Sayın Kılıçdaroğlu ne yaptığını neden yaptığını bilir. Kamuoyuna söylüyor. Tatmin olmuyor musunuz bununla, tatmin olun canım parti başkanı söylüyor."
Demirel, 'Kılıçdaroğlu ile telefon görüşmeniz oldu mu?' yönündeki soruya, "Telefon görüşmem oldu. Ne görüştüğümü söylemeye mecbur muyum?" karşılığını verdi. Bir gazetecinin, 'Kılıçdaroğlu'nun Haberal ile ilgili açıklamalarına katılıyor musunuz?' sorusu üzerine Demirel, şunları söyledi:
"Benim de ayrıca fikrim var. Bu fikrimi şimdi söylüyor değilim, söyleye geldim. Haberal'ı İstanbul'a giderken uçağın merdivenlerine kadar uğurladım. Türkiye'de haksızlık yapılırsa haksızlığın kime yapıldığı önemli değildir. Önemli olan haksızlığın kendisidir. Ben bu ülkede kime haksızlık yapılırsa buna karşı çıkarım. Benim işim odur. Sayın Haberal'a yapılan büyük haksızlıktır. Haberal'ın darbe yapması veya örgüte girmesi vesairesi falan bunlar üzerinde en ufak bir emare olmadığı gibi Haberal'ı yakından tanıyanlar bilir ki, bir çakı taşımaz cebinde onun elinde neşter vardır. O neşterle insanlara şifa verir. Bende şunu söylüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu ile aynı kanaatteyim. Haberal Zonguldak'ın onurudur. Türkiye'nin de onurudur. Bende Türkiye'nin onuru sayıyorum. Bizimi hepimizin onuru sayıyorum."
Bu ve buna benzer günlerin gelip geçtiğini ancak haksızlıkların izlerinin kaldığını ifade eden Demirel, "Buradaki hadise Sayın Haberal'ın vekil yapılması değildir. Kendisine Cumhurbaşkanlığı teklif edilmiştir, kabul etmemiştir. Ortada bir haksızlık vardır" diye konuştu.
Bu haksızlığın yargının bugünkü siyasallaşmış haliyle şu ana kadar tamir etme imkanı olamadığını savunan Demirel, "Milletimiz haksızlığa ilgi göstermesi lazım. Zonguldak halkı üstüne düşeni yapacaktır" dedi.
"KİME HAKSIZLIK YAPILDIYSA HEPSİNE KARŞIYIM"
Demirel, 'Bu görüşleriniz diğer Ergenekon sanıkları için geçerli mi' sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Haberal'ı sordunuz onu söylüyorum. Ben davanın içindekilerini, davanın dosyalarını bilmem ama gazetecilere yapılan şeyler yanlıştır. Daha birçok insan var orada. Sanıyorum onlarda aynı durumdadır. Ama teker teker bilmem onları. Kime haksızlık yapıldıysa hepsine karşıyım. Türkiye'de bir suç işleyen varsa yakasına yapışılacaktır. Ama tutukluluk ceza haline gelmemelidir. Bunu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Türkiye'de herkes söylüyor. Ama bugün Türkiye'de tutukluluk cezadır. Kimsenin bir şey yaptığı yok. Benim isyanım buna, niçin tutuyorsunuz. Ülkenin bilim adamlarını seneler içinde bırakın vatandaşlara saygılı olsunlar."
iha