Demokrasi ve Demokrasizm

...Çünkü Demokrasistler’in akaidi mezhebi Laisizm, tüm bu seçilmişliğe müsade etmemektedir.

İbrahim Küçük/TH

Demokrasizm

 

Yeryüzündeki ilk bence hareketi malum; Kabil hareketidir. Sünnetullah'ın ve imtehan gerçeğinin işleyişi bağlamından (dileyen hakkı dileyen batılı seçme) özgürlüğüne geçici bir süre dâhilinde serbesttir. Buna binaen yeryüzünde Kabil'de vahye rağmen ilk benceciliği tercih eden adamdır. Hz. Habil'i katletmeye karar verdiği an Kabilist ekol başlamıştır. Katlettiği andan itibarense Kabilizm var olmuştur. Kabil düşüncesinde olabilirsiniz ama kendi bencelerinizi dayattığınız an, kendi benceleriniz için diğer tarafı öldürebilme hakkına sahipmişçesine davrandığınız an Kabilizm'e bulaşılmıştır.

 

Hal böyleyken birileri "ben demokratım" diyebilir. Demokrasi rejiminin geçerliliğine inanabilir. Ama ne zamanki inandığınız kabul ettiğiniz değerler manzumesi diğer tarafa dayatma aşamasına geçmişse Demokrasist’liğiniz başlamıştır. Demokrasistler’in oluşturduğu topluluk tüzelleşmişse Demokrasizm başlamıştır. Bu manada bu gün ABD demokrasizmi eski Sovyet Kominizminin yerini almıştır. Aslında ABD Demokrasizm’inin belirginleşmesi izmin yeni oluşmasından değil sadece küreselleşmesinden mütevellittir.

 

Bush'un Irak halkına vaad ettiği demokrasi de budur. Ya da İran halkına seslenerek "sizi özgürlüğe kavuşturacağız" seslenişi de budur. İran halkının devrim yaparak bilinçli bir tercihle İslam Cumhuriyeti’ne geçmesinin Demokrasistler açısından hiçbir anlamı yok. Veya Hamas'ın seçilmiş bir parti olarak iktidarda olmasının hiçbir manası yok. Çünkü Demokrasistler’in akaidi mezhebi Laisizm tüm bu seçilmişliğe müsade etmemektedir. Demokrasizm’de seçilmişliğin önemi yoktur. Kabilizmin bencesine uygun mudur değil midir esasiyeti vardır. Tıpkı Türkiye'deki Demokrasistler’in nezdinde halkın %70'ine yakını başörtüsünün özgür bırakılmasından yana olmasının bir anlam taşımadığı gibi...

 

Dolayısıyla gerek küresel bazda gerekse ülke içerisinde yıllardır özendirilen demokrasinin Demokrasistler nezdinde kabul görmeyen tarzda işlediğinde acıkınca yenilen putlardan bir farkı olmadığını hep birlikte müşahede ediyoruz, edeceğiz. Türkiye'de resmi ideolojinin Demokrasizm’den bunalan demokratların AB demokrasisinden medet ummasının da artık boş olduğunun görülmesi gerek. Çünkü ABD Demokrasizmi AB demokrasisini de yemiştir. Demokrasizm’e karşı savaşım verecek demokrasi kalmamıştır. Zaten hiçte olmamıştı. Demokrasist olmadan demokrasinin dümeni hiçbir zaman ele verilmemiştir. Tıpkı halkı müslüman olup İslam kisvesinde saltanatlarını idame ettiren İslamist zalim yöneticiler gibi... İslam'ı ancak resmi ideolojinin tanımladığı gibi tanımlamayanların öteki ilan edilip katledildiği gibi... Tıpkı Kabil'in Hz. Habil'i katlettiği gibi... ABD'nin Iraklı, Afganlı halkları Demokrasizme kurban etmeye çalıştığı gibi... Tıpkı Yezid'in hilafet(!) kisvesinde Hz. Hüseyin'i(r.a) katlettiği gibi...

 

Bütün izimlerin nihayette Kabilizmin çıkmazına çıkabileceğini unutmayan, düşüncelerini, fikirlerini katl meşruyetine dönüştürmeyen, muhalif düşünceye yaşama hakkı tanıyan tüm oluşumlar Kabilizm'den, Nemrudizm'den, Yezidizm'den kendisini kurtarabilmiş hür olmuşlardır.

 

Bunun dışındaki tüm düşünce, ideol, siyasi yönetim şekilleri dayatmacı birer izim adayıdır.

 

 

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak