Devlet dahil her şey Cumhur İttifakı’nın

Ahmet Taşgetiren

Dili çözdüm ey millet, yanılıyorsam lütfen düzeltin.

En net cümle şu: Bu memlekette her şey, Cumhur İttifakı’nın…

En başta da “Devlet” Cumhur İttifakı’nın…

“Zillet” içinde olanlar hariç olsa da “Millet” de Cumhur İttifakı’nın…

Gemi’nin, İHA – SİHA, Kızıl Elmaların, hatta tankların, topların Cumhur İttifakı tarafından seçim malzemesi olarak kullanılıyor olmasına neden şaşırıyorsunuz ki, onların tamamı, hatta ASELSAN, Roketsan tüm “San”lar, Cumhur İttifakı’nın… Zaman zaman kuvvet komutanlarının bile Cumhur İttifakı’nın aidiyet alanına girdiğini görmüyor musunuz?

Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, hatta Adalet Bakanı’nın Cumhur İttifakı’na ait olduğunu söylemek aşırı bilgiçlik gerektirmiyor. Resmen, alenen ve inadına… Adam “Vurmanın, ölmenin, öldürmenin de zamanının geleceğini” söylemedi mi kürsülerden… Bu kapsama ordu, polis, jandarma, istihbarat bilmem ne giriyor olabilir mi?

Mahkemeler kimin?

Hele bir – ikisi “Ben Yüksek Mahkemeyim, bana kimse müdahale edemez” gibi sözler söylemeye kalksın, kürsülerden hizaya getirilir alimallah…

Ne yani 85 milyonu temsil eden Cumhurbaşkanılığının da Cumhur İttifakı’nın olduğunu söylersem itiraz mı edeceksiniz?

Birileri “Millet’in Dini”i bile, “Millet’in camileri”ni bile, “Millet’in Ayasofya’sını, Sultanahmet’ini” bile “Cumhur İttifakı”na “mal etme”ye kalkmadı mı?

Cumhur İttifakı’nın yüzde yüzü temsil etmek nerede, yüzde 50 artı 1 oy almakta bile zorlandığı gibi bir şey mi var şu seçim hay huyu içinde?

Olsun…

Nasıl olsa seçimlerde sandığa gömülecek birileri… Bir şekilde olacak bu.

Gabar’da birileri nasıl mağaralara gömüldüyse, “Düz Ova” da onların uzantılarının da sandığa gömülmesi mukadderdir.

Cumhur bu Cumhur!

“Millet” miş! “Cumhur”un yanında esamisi okunur mu “Millet”in! “Zilet”i “Millet” sanan birileri var sadece.

“Cumhur” “Millet”i sandığa gömecek sonunda!

Peki ya “Millet” bir yanlışlık (!) yaparsa…

Bu “Millet”in ne zaman ne yapacağı belli olmuyor bazen.

“Tek Parti dönemi”ni bitirdi bu “Millet!” O zaman da “Devlet” dahil her şey “Tek Parti”nin idi ve “Çarıklılar” hariç herkesin kendisini kutsadığını zannediyordu.

Ez-kaza, diyorum hani, “Ya Millet kazanırsa…”

Tüm bu sayılanları alıp götürecek mi bir yerlere Cumhur İttifakı?

Merakımı mucip oldu da…

Yani devleti, Cumhurbaşkanlığını, gemileri, tankları, topları, silahlı kuvvetleri, polisi, mahkemeleri alıp gidecek mi?

Bakanlıkları mesela?

Savunma Bakanlığını, İçişleri, Adalet Bakanlığını… Hazine’yi, Merkez Bankası’nı… alıp gidecek mi?

Nereye?

Yani düşünüyorum da, ne bileyim, her şeye bu kadar sahiplenmemek lazım. Ne denmiş? “Mahkeme kadıya mülk değildir” denmiş.

Yani her şey yerinde kalacaksa, o zaman da “Millet İttifakı” mı sahiplenecek tüm bunlara?

Cumhur İttifakı, bu yaptıklarına bakıp “Ya yol olursa…” gibi bir kaygı taşımıyor mu? Ne bileyim, ya mesela “Mahkemeler” bir başka siyasi güç hesabına işlemeye başlarsa…

“Allah korusun” demek lazım değil mi?

Birilerinde “Demokrasinin işlemeyeceğine” dair bir beklenti mi var, yoksa “Milletin oyu çantada keklik” mi?

Yahu, bakın işte, İstanbul’da tutmadı hesaplar… “Devlet”i bu kadar sürmeyin cepheye…

İHA – SİHA, Kızılelma, Roketsan, Aselsan, “Millet”in kalsın. Mahkemeler, polis, asker “Millet”in kalsın. “Cumhurbaşkanlığı Cumhur’un kalsın” dedik yıllarca, anlatamadık. “Partili olsun” dendi ısrarla… “Din herkesin kalsın” dedik. Cami avlusunda miting yapıldı… Her şeye her şeye sahiplenildi ve “cephe”ye sürüldü. Olmadı abiler! Yanlış yaptınız. Dileyelim gelenler, her kim gelecekse, bu “her şeyi kendi iktidarı için kullanma” anlayışını değiştirirler.

OH BE!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe girişimidir” demişti hani Tarif edilmez coşkusuyla. Bereket Ak Parti’den bir başka isim çıktı, grup başkan vekili Bülent Turan insani bir uyarı yaptı. Şöyle dedi:

“Polemik olur, siyasi kavga olur, tartışma olur ama savaşa gitmiyoruz. 85 milyonun kardeşliğine, omuz omuza olmasına halel getiren bir yaklaşım hiçbirimizin görevi olmaz. O yüzden seçimler hangi partinin, hangi anlayışın kazanmasıyla sonuçlanırsa sonuçlansın bizim için saygı duyacağımız, omuz vereceğimiz bir süreçtir. Şimdiden memleketimize, milletimize hayırlı olsun.” Allah’a şükür, akl-ı selimin tükenmediğinin örnekleri de varmış.