İstanbul'da bugün Çağlayan Adliyesi'ne yönelik terör saldırısında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Yapılan incelemede etkisiz hale getirilen saldırganların terör örgütü DHKP-C üyesi Pınar Birkoç ve Emrah Yayla olduğu belirlendi. Teröristlerden birinin bombalı saldırı girişimi nedeniyle hüküm giydiği, diğerinin de DHKP-C'nin gençlik koluna yönelik davada yargılandığı öğrendi.
DHKP-C'ye yakın oluşumlardan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD)'nin 2020 yılında yaptığı paylaşımda terörist Pınar Birkoç'un Düzce T Tipi Kapalı Ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda kaldığı bilgisi yer aldı. Diğer terörist Emrah Yayla'nın ise aynı tarihte Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kaldığı ifade edildi.
2022 YILINDA TAHLİYE EDİLMİŞLER
Örgütün gençlik yapılanmasına yönelik davada yargılanan Pınar Birkoç'un 22 Şubat 2022'deki duruşmada tahliye edildiği öğrenildi.
Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç’un İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada bügün hakim karşısına çıkacağı da iddia edildi.
2008 yılında medyada yer alan haberlere göre DHKP-C'li terörist Emrah Yayla'nın içinde bulunduğu bir grup terörist, Adana'da hakim, savcı, polis ve askerlere yönelik eylem hazırlığındayken 11 kilo patlayıcı madde ile yakalandı.
Legal konumdaki Haklar ve Özgürlükçüler Cephesi’nin (HÖC) çatısı altında illegal faaliyetlerde bulunduğu iddia edilen Emrah Yayla’nın 2007 yılının Nisan ayında bombalı eylem yapmaya hazırlandığı, Terörle Mücadele Müdürlüğü’ne ihbar edilmişti. Takibe alınan Yayla’nın içinde bulunduğu minibüs, Cumhuriyet Caddesi Çifte Minareli Camii önünde durdurulmuş, minibüsün içindeki DHKP-C üyeleri olduğu belirtilen Emrah Yayla ile minibüsü kullanan Uğur Kılıç gözaltına alınmıştı.
2 örgüt üyesinin sorgulamasının ardından TEM ekipleri bomba yapımında kullanılan malzemeleri sakladığı öne sürülen Soner Yılmaztürk’ün Şakirpaşa Mahallesi’ndeki evine de operasyon düzenlenmiş, bu evde ve minibüste yapılan aramada patlamaya hazır 11 kilo patlayıcı madde, 3 boru tipi bomba düzeneği, 2 kağıda sarılmış 500 gram patlayıcı madde ile bomba yapımında kullanılan çok sayıda malzeme bulunmuştu.
Tutuklanan 3 örgüt üyesi, yargılandıkları Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada ceza almıştı. Örgütün bombacısı Yayla, son sözünde, “Burada bulunmamın nedeni ülkede yaşanan olumsuzluklara karşı duyarlı bir kişi olmamdır. Bu benim yasal hakkımdır. Ülkede yaşanan sorunlara karşı duyarlı olmanın karşılığında, baskılar, işkenceler ve hükümlülükler gündeme gelmektedir. Yapılan yargılamanın adil ve hukuki olmadığını düşünüyorum. Aleyhime verilecek kararları kabul etmiyorum” demişti.
Mahkeme heyeti, Yayla’ya ‘örgüt üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, güvenlik güçlerine direnmek, görevli memurlara hakaret’ suçundan toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezası vermişti.
GERGERLİOĞLU TERÖRİSTLERİ SAVUNMUŞ
HDP/DEM Parti Milletvekili Ömer Gergerlioğlu'nun mecliste teröristleri savunduğu ortaya çıktı. Gergerlioğlu Pınar Birkoç'un cezaevinde Kovid-19 olduğunu, risk altında bulunduğu ifade etmiş teröristin 'boş gerekçelerle' tutuklu olduğunu söylemişti.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emrah Yayla’nın “işkenceye maruz kaldığı” yönündeki mektubunu TBMM gündemine taşımış ve dönemin bakanı Bekir Bozdağ'a soru önergesi vermişti.
CUMHURİYET SAHİP ÇIKTIĞI HABERLERİ SİLDİ
Arşivlerde yer alan haberlere göre 2018 yılında Cumhuriyet gazetesi terörist Pınar Birçok ile röportaj yapmıştı.
Pınar Birkoç, Cumhuriyet gazetesine mektup yazarak "Cemaati bahane ederek her fırsatta kendisine muhalif olan insanlara saldırıyorlar. Ben de bu saldırılardan payıma düşeni aldım" demişti.
Cumhuriyet gazetesi haberlerin sosyal medyada yayılmasının ardından web sitelerinden haberle ilgili bağlantıyı kaldırdı.
AYM HAK İHLALİ VERMİŞ
2020 yılında Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde tutulan Emrah Yayla ve koğuş arkadaşları, her sabah 08.00'de açılıp hava kararıncaya kadar kapatılmaması gereken havalandırmanın idarenin keyfine göre açılıp kapandığını belirterek oturma eylemi yapmıştı.
Başvuruyu değerlendiren yüksek mahkeme, ilk derece mahkemesinin Yayla’nın talebini duruşmaya katılmasını sağlamak için herhangi bir alternatif yöntem denenmeden ve bunun mümkün olmayıp SEGBİS yönteminin kullanılmasının zorunlu olduğunu göstermeden başvurucunun talebini reddettiğini belirtti. AYM, Anayasa’nın 36’ncı maddesi ile güvence altına alınan adil yargılama hakkı kapsamında, “Duruşmada hazır bulunma” halinin ihlal edildiğine karar vermişti.
AYDINLIK