Gazteci yazar Abdurrahman Dilipak’ın dün, 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘’AKP’nin Papatyaları’’ davasına AK Parti ve KADEM’den kimse katılmadığı, AK Parti’den sadece Düzce Kadın Kolları Başkanı’nın avukatının katıldığı, KADEM’den ise avukatları dışında kimsenin katılmadığı açıklanmıştı. AK Parti Genel Merkezi, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanlığı ve 81 ilden ise sadece Düzce Kadın Kolları avukatı dışında kimsenin davaya katılmaması, bazı çevrelerce AK Parti’nin davadan çekilmesinin bir işareti olarakta yorumlandı. KADEM’den Genel Merkez Ve Genel Başkan’a vekaleten 2 avukat katılmıştı. KADEM’in müdahillik talebinin reddinden sonra KADEM’in avukatı da salondan ayrılmıştı.
Dilipak’a dava açılmasına sebeb olan yazının yayınlanmasından birkaç gün sonra bazı isimler tarafından bir algı oluşturulmuş ve konu günlerce sosyal medya ve geleneksel medyada tartışma konusu olmuştu.
Türkiye’de ilk kez, siyasi bir partinin Genel Başkan, Kadın Kolları ve 81 il ve genel başkanın ailesinin kurucuları arasında yer aldığı bir dernek tarafından Dilipak hakkında, basın açıklamaları ile toplu halde suç duyurusunda bulunulmuştu. Dilipak’ın ilk kez ifade verdiği dava konusunda o çevrelerden hiçbir medya mensubunun davayı izlememesi ve haber konusu yapmaması da dikkatlerden kaçmadı. Bu durum AK Parti’nin davayı sürüncemede bırakarak, vazgeçtiği şeklinde yorumları güçlendirici bir faktör olarak gözlemlendi. Dilipak’a dava açılması, parti tabanında da eleştirilere sebep olmuştu.
"Cenazeme de gelmesinler"
Dilipak’ın dünkü duruşmada, “Bugün bu mahkemede yargılanmama sebep olanlarla bu dava, bu dünyada bitmeyecek. Öbür dünyada da hesabımız olacak. Eğer onlardan erken ölürsem, tevbe etmedikçe ve benden özür dilemedikçe cenazeme de gelmesinler” dediği öğrenildi.
"Beraatımı talep etmiyorum"
Dilipak mahkemede ayrıca; “Ben beraatımı talep etmiyorum. Suçluysam cezalandırmazsanız zalim olursunuz. Suçsuzsam cezalandırırsanız da zalim olursunuz. Ben sadece adalet istiyorum” dedi. Dilipak, 6 saat süren savunmasını, İsmet Özel’in 1984 yılında yazdığı “Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar” isimli şiirinden bir bölümle bitirdi.