Dilipak'tan Cübbeli'ye: 'İmam Hatipler Merkez Olmuş' Diye Bir Sözüm Yok

Cübbeli Ahmet Hoca'nın Abdurrahman Dilipak'ın söylediğini iddia ettiği, 'İmam hatipler, Allah'ı inkar merkezi oldu' ifadelerini Haber Vakti.com Dilipak'a sordu

“Cübbeli” diye tanınan Mahmut Ünlü’nün TV’de İmam-Hatipler hakkında kendine atfen sarfettiği sözleri söyleyip söylemediği ile ilgili haber sitemizin sorularını cevaplayan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, “Yanlış biliyor, kendine ait daha önceki bir beyan gibi abartılı mübalağı haddini aşan beyan türü bir beyan” dedi..

BİZ SORDUK, DİLİPAK CEVAPLADI

-Siz de bir İmam Hatiplisiniz. İmam-Hatiplere nasıl bakıyorsunuz?

- Ben de İmam-Hatipliyim. 7 senelik İmam Hatibi, 9 senede, 7 tane okul değiştirerek ancak bitirebildim. Bundan pişman da değilim. Bana “İmam” gibi muhteşem bir manevi miras bıraktı. Hocalarımı rahmetle, mektep arkadaşlarımı özlemle anıyorum. Ve bir hicranla naylon gravatlı ve beyaz şeritli şapkama bakıp hüzünleniyorum.

İmam-Hatip’ler, 1946 sonrası “Küçük Amerika” olma hayali ile, bizi Amerikan süttozu ve margarin yağlarla besledikleri ve aşıladıkları bir zaman “Batıya kalkan trende” bize 3. Sınıf bir vagonda yer vermek için TSE damgalı bir dinin misyonerleri olarak bizi yetiştirmek için bu okulları açtılar. Bir de cenaze namazı kıldıracak adam kalmamıştı memlekette. Köy enstitütü’lerinin solculuğu yanında sağın dayanacağı bir okul gerekti ki, köyde imam ile öğretmen kavga etsin, jandarma da gelip devleti korusun. 28 Şubat sonrası kim niye Apo’yu getirip teslim etti ise, DP’ye oy kazandıracak bir adım olarak İmam Okulları İmam-Hatibe çevrilirken Türkçe ezanın yanında aslının da okunması suç olmaktan çıkartıldı. Zaten 60darbecinden sonra biz tekrar mürteci ilan edilince, o zaman hedef tahtası olduk. Onlara rağmen bu okullar vakıf ve dernekler üzerinden misyonunu koruyunca kapatılması için çalışılmaya başlandı. İmam-Hatip mücadelesi bir din, onur mücadelesidir.

'İMAM HATİPLER DEİZMİN MERKEZİ OLDU' DEMEDİM

iğrençliklere dayanamayanlar RTÜK'ü göreve çağırdı

-Peki “İmam Hatipler Deizmin merkezi oldu” diye bir söz söylediniz mi?

-Hayır! İmam-Hatiplerde de deist öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler var. Evet, köprünün altından çok sular akmış. O dava bilinci, o aidiyet duygusu yara almış. O proje İmam Hatipler de bekleneni vermiyor. Uluslararası İmam-Hatip de var, çok dilli programlar da. Ama asıl, temeldeki o davayı ıskaladık. Sanat okullarına giden çocuklar da bizim çocuğumuz. Orta sınıf, orta direk esnaf, köylü. Onların çocukları daha çok sanat mektebine giderdi. Şimdi hepsi İmam Hatipli oldu. Sanat okulları elden gidiyor. Bu da sorunlu bir durum. Müfredat da yetersiz.

-İmam Hatipler, dini vakıf ve derneklere dinsizlik ve ahlaksızlık ile ilgili kimi çevrelerin bir karalama çabası var sanki..

-İnsan olan heryerde beşeri sorunlar vardır. Peygamberin evi de olsa bu böyle. Firavunun sarayında da herkes kötü değil. Her okulda ahlaksızlık, imani zaaf konusu şeyler, alkol, uyuşturucu, kumar herşey olabilir. Kur’an kursları ve vakıf yurtları da öyle. Ancak tekil örnekler üzerinden bir kurumu hedef almak doğru değil. Bütün bir camiayı suçlamak hiç doğru değil. Suçun şahsiliği prensibi vardır. Diğer okullara gidenlerin hepsi ahlaksız oluyor, olacak diye de bir şey yok.

PEYGAMBERLERİN EVİNDE YANLIŞ YAPANLAR, FİRAVUNUN EVİNDE DOĞRULAR OLABİLİR.

-Ben şu okula gitseydim şöyle olurdum gibi bir şey doğru olabilir mi?

-Hz. İbrahim’in de güzel örneği yoktu. Ahlakı ahlaksızların davranışına bakıp öğrendim diyor. Hz. Yusuf'u kim kuyuya attı? Hz. Yusuf o ahlaka nasıl ulaştı? Ya da Hz. Hacer kimdi, Hz. Asiye kimdi? Hz. Musa nerede büyüdü? Malcolm X o imana nasıl ulaştı? Ben bir takım kötülükler için bırakın “İmam Hatip merkez oldu” demeyi, hiçbir okul için bunu söylemem. Hiçbir vakıf, dernek içinde söylemem. Her okulda, peygamber evinde bile bu tür şeyler olabiliyorsa, her zaman, her yerde bir takım haksızlıklar, yanlışlıklar olabilir.

İMAM-HATİPLERİ YENİDEN YAPILANDIRMAK ŞART

-Peki İmam-Hatiplerin bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

-Bana kalırsa, İmam hatiplerin ders sayısı artırılmalı. Bunlar mutlak zorunlu, seçmeli zorunlu, tamamlayıcı diye sınıflandırılabilir. Uzaktan eğitim, sadece okuma şeklinde olabileceği gibi, görsel yönden de video ders şeklinde de olabilir. Bu konuda, çağrıya bağlı soru sorma için uzaktan destek hizmeti de verilebilir. Tamamlayıcı ders programı çerçevesinde mesela Had dersi de olabilir. Dini tebliğ açısında dil dersleri, İslam coğrafyası, İslam tarihi konusunda genel dışında özel anlamda detaylı programlar ders haline getirilebilir. Sosyolojik anlamda İslam Mimarisi, Cami Mimarisi, İslam Sosyolojisi, Müslüman toplumlarda beslenme alışkanlıkları ve sağlık gibi, Müslüman toplumlar arası bilgileşimde sosyal media, İslam toplumunda sembolizm, Tasavvuf, tarikat, Mezhepler, yeni dini akımlar, Diğer dinler ve inanç sistemleri gibi bir çok alanda yeni dersler eklenebilir. Buna herkes ABCDEF seviyesinde katılabilmeli. Yani Orta okul, lise, ön lisans, Yüksek okul, yüksek Lisans ve doktora seviyesinde katılabilmeli. Bir kaç dilde birden olabilir. Bu diplomalar geçerli olmakla birlikte, her seviyede isteyen herkes, örgün eğitimdeki öğrenimi yanında bunu eş zamanlı seçebilmeli. Yani Orta okul ve liseden başlayarak bu konuda çifte diploma alabilmeli. Sanat okulunda okuyan da, Özel okulda ya da konservetuarda okuyan da buradan mezun olabilmeli ve bu durum onun kariyer sicile işlenebilmeli. Bütün o gençlerin hemen neredeyse hepsi bizim çocuğumuz değil mi? İmam-Hatip belli bir kesimin okulu olamaz. İsteyen herkes İmam-Hatip diploması alabilmeli. İsterse vakıf ve dernekler, sendikalar, yaz ve kış dönemi için örgün destek sınıfları oluşturabilirler. Buradan aldığı ders notu, mesela dil ve farzedelim hat ve tezhib dersi, örgün eğitimdeki ile eş değerde olmalı.

-Her şey değişirken, bu konu da zaten değişecek sanırım

-Global reset sonrası beyne kayıt yapılacaksa zaten okula da gerek kalmayacak. Ya da NeuraLink ile hertürlü bilgiye erişebileceksiniz. El becerisine de gerek yok. Kaldı ki, öte yandan ben eğitimin her türlüsüne karşıyım, irfan mektepleri için gerçeğin basamaklarından hakikat arayışına çıkılan bir tekamül yolculuğundan söz ediyorum.

Güncel Haberleri

Washington Post: HTŞ, Esad'ı devirecek planı aylar öncesinden Türkiye'ye sunmuş
Erdoğan'dan Suriye halkına mektup
Mücahit Gültekin: "Esedci, Şebbiha, Nusayri, Şii, İrancı" vb. İtham ve damgalamaların amacı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'HTŞ' açıklaması: Artık fiilen terörist değil
Gazze kasabı Netanyahu Kahire'ye gidiyor