Askerlerin borusunun öttüğü zaman, emekli paşalar batık bankaların yönetim kurulunda idi..
Şimdi irtica "moda". Kadrona emekli müftü alacaksın.. Vakıf kurup, ilahiyat öğrencisine burs vereceksin. Cemaata yakın duracaksın..
Eskiden Güneydoğuda iki kardeş, ya da kuzenden biri CHP, ötekisi AP'den aday olurdu. Sevdiklerinden değil, sadece Ankara'da işleri görülsün diye..
Refahyol kuruldu, MÜSİAD'a üye patlaması yaşandı. 28 Şubat oldu, MÜSİAD üyelerinin bir kısmı yok oldu anında..
Şimdi AK Partili oldu herkes. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyorlar. Herkes "Cemaat"a yakın durmaya çalışıyor..
Mesela şu Süzer, bir zamanlar 28 Şubat rüzgarın sert estiği günlerde Mesut Yılmaz'la kol kola girip, o Süzer kulesini diken grub değil mi? Ama artık Vakfının yönetiminde, mütevellisinde Masonlar, Rotaryenler, emekli generaller değil, "Bizimkiler" var..
Bu işler böyledir.. Yarın gün değişir, vitrin tekrar değişir, gelen ağam, giden paşamdır her zaman.. Gelenin keyfi için geçmişe sövülür bazen.. Hayat böyle devam eder gider..
Şimdi herkes AK Parti'ye yakın durmaya çalışacaktır. Özellikle de sermaye çevreleri.. O çevrelerle ortaklıklar kurmaya çalışacaklardır..
Bana kalırsa bizimkiler birilerine kolay lokma olmamalı, vitrin dekoru olmamalı..
Bu, bundan sonra daha da artacak. Birileri bundan sonra daha çok bize yakınlaşacak..
Bugüne kadar müesseselerinde başörtüsüne izin vermeyenler, işyerlerinde mescid açmak şöyle dursun, çalışanlarına namaz kılmak için bile izin vermeyenler, bir anda kapılarını başörtülülere açacak ve törenle mescid açacaklar..
İster misiniz Süzer Pizza Hut ve KFC de mescid açsın.. The Ritz-Carlton da mescid var mı bilmiyorum ama, yoksa da açılması yakındır..
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ