Bu konuda daha önce yazdım. Aile Bakanı Fatma Şahin’le de konuşmuştum bir ara.. SanırımErdoğan Başbakan iken kendisine de iletmiş olmam gerek bu konuyu..
Aslında sorun çok basit bir düzenleme ile çözülebilir..
“Belediye nikâhı” eksik ve yetersiz.. Önce dini nikâh kıysanız olmuyor, sonra kıysanız yine olmuyor. Nikâh kıyılmış bir kere, ne kıyıyorsunuz..
Nikâhın dini olanı, olmayanı da ayrı bir tartışma konusu..
Bunu eş zamanlı yapamaz mıyız?
Belediye nikâhı devam etsin. Dileyen gider nikâhını kıydırır ve belediye nikâhı ile de bu güne kadar olduğu gibi yetinir..
İsterse belediye nikâhı ile birlikte, eş zamanlı olarak gerçekleştirilmek üzere, noter de bulundurabilir ve noter bir bilirkişi nezaretinde dini nikâhı kıyabilir.. Bu şekilde farklı din ve mezheplere göre gerekli şartlar da yerine getirilmiş olur.. Ve kıyılan nikâhla ilgili bir nikâh tutanağını noter taraflara tasdikli olarak verir.. Nikâh sırasında dini açıdan yapılması gereken bilgilendirilmeler, nikâh öncesi yazılı olarak verilip tarafların imzası alınır.
Mesela, mihir konusu, diğer şartlar, Şafilerde, ilk evliliklerinde tarafların anne ve babalarının rıza beyanı gibi..
Belediye nikâhına gerek olmadan da noter nikâh kıyabilmeli.. Belli bir süre önce yapılacak bir evlenme beyanından sonra, belediye nikâhında gerekli tüm bilgi ve belgeler noterlik tarafından alınır ve evlenme talebi, internet üzerinden özel bir internet sayfasında ilan edilebileceği gibi, belediye ve muhtarlık marifeti ile de ilan edildikten sonra, birinci derecedeki akrabalara da SMSyoluyla ya da e-mail yoluyla bildirilir.. Daha sonra yine tarafların dini ve mezhebi özelliklerine göre dini ve yasal gerekleri yerine getirilerek noterlikte nikâh kıyılabilir.. Aynı durum konsolosluklarda da aynı şekilde gerçekleştirilebilir..
Noter, başvuruda bulunan kişilerin nüfuslarında geçmişteki evlilik ve velayet durumlarını sorgulayabilir, sabıkalarını sorgulayabilir..
Mesela belediye nikâhlarında “süt kardeşliği” sorgulanmıyor, bizde dini nikâh açısından süt kardeşliği bir sorun. Bu şekilde bu durumun da önüne geçilebilir..
Noterlik, dini nikâh şartına bağlı olarak, kişinin bağlı olduğu dinin, ikametine en yakın mabede evlilik beyanını da bildirebilir.. Hatta doğrudan noter, imamla birlikte gerektiğinde camide ya da o dinin mabedinde bu töreni gerçekleştirebilir.. Yurt dışında ise noter makamında konsolos da görev yapabilir. Aynı şekilde konsolosluğa o dinin gerekleri ile ilgili bir bilirkişi davet edilebilir..
Burada önemli olan EŞ ZAMANLILIK ve dini gereklerin yerine getirilmesinin yanında bunun resmi bir belgeye dönüştürülmesi. Ve bu belgeye dayalı olarak özel hukuk ve kamu hukuku açısından sonuç alınabilir olması..
Aksi halde, dini gerekler önce yerine gelse, daha sonra kamu hukuku açısından sorun oluyor, kamu öncelik taşısa dini açıdan sorun oluşuyor.
Aslında nikâh icab ve kabule dayalı bir akittir.. Dolayısı ile nikâh nikâhtır da, onun “Allah’ın adı” ile yapılması ve onun elzem ve mütemmim şartlarının eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi önemlidir..
Önemli olan burada tarafların hak ve hukuklarının korunmasıdır..
Bu şekilde kişi ister dindar, ister ateist olsun. Hangi dine ya da mezhebe mensup olursa olsun kendi tercihine dayalı bir durum tesbiti sözkonusudur..
Bu çözüm hukuka uygundur. Özgürlükçüdür, çoğulcudur, insan haklarına uygundur, başkalarına karşı zarar ve tehdit içermez. Daha kapsayıcı ve kuşatıcıdır. Efradına cami, ağyarına manidir.. Def-i mazarrat da vardır, celb-i menafi de!
Nikâhı ister düğün salonunda, ister belediye evlendirme dairesinde, ister noterlikte, ister camide, ister cemevinde, ister dergâhta, ister kilisede, ister havrada yapılsın, hepsine uygundur..
CHP bu işe karşı çıkmak için karşı çıkmazsa, bu konu da bu şekilde çözülmüş olur..
Burada kamu aleyhine bir durum da sözkonusu değildir..
Ben Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, Diyanet İşleri Başkanı, İçişleri ve Aile Bakanlıklarının konuyu bu açıdan gözden geçirmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.. Laiklik açısından da bir sorun yok bu işte. Dinin hakkını dine, devletin hakkını devlete veriyorsunuz.. Sonuçta kimseye bir şey dayatmıyorsunuz. Kişiye tercih hakkı sunuyorsunuz. Bu da aslında bir kolaylık ve sonuçta kültürel bir zenginlik vesilesidir aynı zamanda..
Aslında bu işin bu güne kadar uzatılması yanlıştı bana göre..
Eğer yarın noterlik kaldırılacak olursa, aynı işi avukatlık büroları da yapabilir.. Tahkim bürosu gibi, bazı avukatlık büroları bu işle talebe göre yetkilendirilebilir.. Yani sorun olmaz.. Sorun bu işin böyle sürdürülüp gitmesindedir.. Çünkü bu konu sorun olmaya devam etmektedir. Daha önceki düzenleme sorunu tam olarak çözmeye yetmemiştir ve istismar devam etmektedir.
Madem bu konu gündeme geldi, bu şekilde çözmek en doğrusu.. Haydi CHP, haydi MHP, AK Parti’yi beklemeyin, teklifi siz verin. Önemli olan bu sorunun çözülmüş olması..
Selam ve dua ile..
yeniakit