Bölünme farklı platformlardaki Amerikan saldırılarının şiddetlenmesi, birçok Arap ve İslami çevre tarafından pusulanın kaybedilmesiyle birlikte Filistin sahasını aşıp Arap ve İslam dünyası sahasına geçti.
MACİD AZZAM
Filistin, Arap ve İslam dünyasının kaldıracı oldu ve halen de öyledir. Filistin ulusal direnişi genel olarak etkisini Arap ve İslam coğrafyasında gösterdi. Bu gelişmeler ışığında ve Gazze şeridinin geçen Haziran ayında yaşadığı üzücü olaylardan sonra rahmetli İmam Ayetullah Humeyni’nin ilan ettiği Dünya Kudüs Günü, pusulanın doğru yöne çevrilmesi ve önceliklerin hassas şekilde Filistin’in ulusal çıkarları temelinde yeniden düzenlenmesi için ilave anlamlar ve göstergeleri ortaya çıkardı.
KUDÜS GÜNÜNÜN İŞARETLERİ
Filistin’in yanı sıra birçok Arap ve İslam ülkesindeki farklı kentlerde Kudüs gününün kutlanması, aşağıdaki şekilde özetlenmesi mümkün önemli noktalara işaret etmektedir:
1- Dünya Kudüs Günü’nün birçok Arap ve İslam kentinde kutlanması, Filistin davasının Arap ve İslam haklarının vicdanı, duyguları ve akıllarında işgal ettiği yeri bir kez daha teyit etmektedir. İç konularla iştigal edilmesi hatta iyice dalınması hiçbir şekilde Arap ve Müslümanların temel sorunu ve bölgedeki çekişmenin ekseni olması sıfatıyla Filistin davasının unutulduğu anlamına gelmemektedir.
Bu soruna adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulunmadıkça dünyanın bu hassas bölgesine sükunet ve barışın hakim olması mümkün değildir.
2- Kudüs gününün içerdeki ve dışarıdaki Filistin halkları tarafından yoğun ve ciddi şekilde kutlanması, Filistin halkının ulusal bütünlüğünü derinleştiriyor, bölünmenin veya ayrılığın geçici bir dönemden ibaret olduğunu teyit ediyor ve ulusal bütünlüğün Filistin ulusal çalışma sürecinde temel ve merkezi olduğunu, bölünmenin istisnadan ve çabucak kaybolan yaz bulutundan ibaret olduğunu teyit ediyor.
KUDÜS’SÜZ ANLAŞMALARIN ANLAMI YOKTUR
3- Kudüs gününün kutlanması ayrıca Filistinlilerin, Arapların ve Müslümanların Filistin devletinin başkenti olarak, adil, kapsamlı ve daimi çözümün aynası olarak Kudüs kentine sımsıkı tutunduklarını teyit ediyor. Kudüs Filistin egemenliğine tam olarak dönmeden bölgesel veya uluslararası desteğin boyutu ne kadar olursa olsun anlaşmaların hiçbir anlamı veya faydası yoktur.
4- Kudüs gününün kutlanması bünyesinde Filistin’in başka ortak noktalarını ve değişmez ilkelerini barındırmaktadır. Zira Kudüs gününü kutlamak, mültecilerin 1948, 1976 ve daha sonraları sürüldükleri kendi kentlerine ve köylerine dönüş hakkını tutunmak demektir. Kudüs gününü kutlamak ayrıca bütün Yahudileştirme ve yerleşim birimleri inşaatı adımlarının, toprakların müsadere edilmesinin ve faşist tecrit duvarının reddedilmesi demektir.
KUDÜS, SİYASİ ÇALIŞMANIN KRİTERİ
Son olarak Kudüs gününü kutlamak ve canlandırmak sorunlar karşısında ulusal bütünlükte ısrar etmektir. Kudüs’e tutunmakta ısrar etmek, dönüş hakkından tam bağımsız devlete kadar başka değişmez ilkelerde ısrar etmek demektir. Daha da önemlisi Kudüs siyasi çalışmanın gerçekçi, doğru ve şeffaf kriteridir. Kudüs’süz bütün görüşmeler boşa harcanan zamana dönüşür. Kudüs’le birlikte direniş asıl ve kapsamlı manasını kazanır.
İran’da yayımlanan El Vifak gazetesi, 8 Ekim 2007, Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit