Dışişleri'nden Kırım Tatar sürgünü açıklaması

Dışişleri Bakanlığı, Kırım Tatar Türklerine 1944'te anavatanlarından sürgüne gönderilmelerinin yıl dönümünde Türkiye'nin güçlü desteğini ifade ederek, "Kırım Tatar Türk halkının bugün karşı karşıya oldukları imtihanı birlik, bütünlük ve sükunet içinde, demokratik ve barışçıl yöntemlerle aşacaklarına, bu suretle Kırım’daki varlıklarını devam ettirerek, hak ve menfaatlerini koruyacaklarına olan inancımızı yineliyoruz" açıklamasını yaptı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Kırım Tatar Türk halkının 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından sürgüne gönderilmelerinin 70. yıl dönümünü hüzün ve teessürle hatırlıyoruz" denildi.

Açıklamada, "Bundan 70 yıl önce bugün, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 250 bine yakın Kırım Tatar Türkü, gece yarısı silahlı askerlerce evlerinden alınıp, insan onuruna aykırı şartlarda yük vagonlarına doldurulmuş, aç ve susuz olarak anavatanlarından binlerce kilometre uzaklıktaki bölgelere doğru zorla sürülmüş, köklerinden koparılan bu insanların yarısı yolculuk boyunca ve vardıkları yerlerde maruz kaldıkları ağır şartlarda açlık, bakımsızlık ve hastalıktan hayatlarını kaybetmiştir" ifadelerine yer verildi.

Tarihteki bu büyük zulmün yol açtığı, bugün bir kez daha hatırlanan derin acıların tüm Türk milletinin ortak hafızasında silinmez izler bıraktığı kaydedilen açıklamada, sürgün nedeniyle hayatını kaybeden tüm soydaşların rahmetle anıldığı belirtildi.

Açıklamada, Kırım Tatar Türk halkının onyıllar sonra Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu liderliğindeki mücadelesi neticesinde 1989 yılından itibaren anavatanlarına dönmeye başladığı, bugün halen 100 binin üzerinde Kırım Tatar Türkünün anavatanları Kırım’a dönemediği hatırlatıldı. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

"Kırım Tatar Türklerine halen içinden geçmekte oldukları olağanüstü şartlarda güçlü desteğimizi bu vesileyle bir kez daha ifade ediyoruz. Kırım Tatar Türk halkının bugün karşı karşıya oldukları imtihanı birlik, bütünlük ve sükunet içinde, demokratik ve barışçıl yöntemlerle aşacaklarına, bu suretle Kırım’daki varlıklarını devam ettirerek, hak ve menfaatlerini koruyacaklarına olan inancımızı yineliyoruz. Türkiye bunun sağlanması için üzerine düşen her türlü görevin gereğini yerine getirecektir."